Başta Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ve siyasi partiler konu hakkında açıklama yaptı.

Alithia gazetesi ve diğer gazetelere göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, çözüme karşı olanlara yardımcı olmasının ve süreci yıkmasının söz konusu olmadığını ifade etti.

Sigma TV’ye açıklamalarda bulunan Anastasiadis, bu açıklamasıyla,  müzakere sürecini tehlikeye atacak faaliyetlerde bulunmayacağı imasında bulundu.

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodoludis, DİKO ve Çevreciler Hareketi’nin iddiaları nedeniyle, Anastasiadis’in belgesini yayımlayan SigmaLive ve PhileNews yetkililerini, belgeyi kimlerin sızdırdığını değil ama,  Ulusal Konsey üyelerine verilen belgenin Hükümet veya Rum Başkanlığı tarafından sızdırılıp sızdırılmadığı sorusunu yanıtlamaya çağırdı.

Hristodulidis, belgelerin sızdırılmasının, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in güvenirliliğini ve Kıbrıs Rum tarafının pazarlık gücünü yaraladığını yineledi.

Söz konusu belgenin sızdırılmasının, Anastasiadis’i düşündürdüğünü; ileriki günlerde Ulusal Konsey’in genel olarak nasıl işlev göstereceği ve belgeler konusunda karar vereceğini ifade eden Hristodulidis, Anastasiadis’in Meclis’te temsilcisi bulunan siyasi parti başkanlarıyla baş başa görüşmeler gerçekleştirmeye yöneldiğini ancak buna yönelik somut bir karar alınmadığını belirtti.

Hristodulidis, Ulusal Konsey toplantısı çerçevesinde iyi bir görüşme yapıldığını ve Kıbrıs sorununun başlıklarının tematik olarak ele alınması yönünde çok önemli kararlar aldıklarını düşündüklerini ifade etti.

Hristodulidis, partilerin, konuların tematik şekilde ele alınmasından önce görüşülecek olan her başlığa ilişkin belge teslim alacağını da belirtti.

PARTİLER

Alithia gazetesi, DİKO’nun, söz konusu belgenin Rum Başkanlığı tarafından sızdırıldığına ilişkin düşüncelerini dile getirmesinin ardından  EDEK ile Rum Çevreciler Hareketi’nin de, bu görüşe destek veren beyanatlarda bulunduğunu yazdı.

Habere göre DİKO, konu hakkında yaptığı açıklamada, belge sızdırılmasına ilişkin olarak açıkça Rum Başkanlığı’nı suçlarken, bunun, en kötüsünden bizantinizmi andıran kötü bir oyun olduğunu belirtti.

DİKO, kendileri tarafından yapılan baskının ardından Anastasiadis’in, partileri belgelerle bilgilendirmeye mecbur kaldığından itibaren, Anastasiadis’in niyetleri konusunda kuşkulara sahip olduklarını, maalesef bunların teyit edildiğini ifade etti.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, belgelerin sızdırılması konusunda kuşkuları hükümetin  üzerinde tutarak, belgenin EDEK tarafından değil hükümet tarafından sızdırıldığını belirtti.

Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, olayı kınayarak, bunun, Kıbrıs sorununa ilişkin tematik görüşmelerin yapılması kararıyla ilişkili olduğunu söyledi.

Lillikas, belgeyi sızdıran kişinin bu görüşmelerin yapılmasını istemediğini savundu.

EVRO.KO Başkanı Dimitris Şilluris, bazı kişilerin, Ulusal Konsey’in değil sızdırılan belgenin tartışılmasını istediğini ifade etti.

Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis, söz konusu sızdırmanın, Ulusal Konsey’in, siyasi parti başkanlarına belge verilmesi kararını alaşağı etme amacını taşıdığını belirtti.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise açıklamasında, DİKO’nun görüşleri nedeniyle “Ulusal Konsey düzeyinde belgeleri sızdıranların hükümet edenlerin olduğunu kabul edersem, geçmiş dönemlerdeki hükümetlerde, belge sızdırıldığı zaman, bu sızdırmaları hükümetin yaptığını mı kabul etmeliyim” şeklinde bir soru yöneltti.

Neofitu açıklamasında ayrıca, Türkiye’deki  Milli Güvenlik Kurulu toplantılarının ardından ne belge sızdırıldığı ne de açıklama yapıldığı örneğini verdi.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Goebbels’in “büyük bir yalanı sürekli tekrar edersen halk eninde sonunda o yalana inanır” şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak, DİKO’daki durumların bu şekilde geliştiğini belirtti.

Kiprianu, belgenin sızdırılmasıyla bazı kişilerin müzakere sürecini zora sokmak istediğini ifade etti.

“BİRÇOK BELİRSİZLİKLE MÜCADELE”

Fileleftheros gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Davos’ta, BM Genel Sekreteri Ban’a sunduğu belge içerisinden, iki unsurun ön plana çıkmasının mümkün olduğunu yazdı.

Gazete bunlardan bir tanesinin, belirsizlikler ve sonuca varılması için zamana gereksinim olduğu, diğerinin ise çözümün ilk gününden itibaren yapılması gerekenlerle (kapalı Maraş bölgesinin, iskana açık olmayan yerlerin iadesi) alakalı olduğunu belirtti.

Gazete aynı haberinin içerisinde Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami ile Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in, geçtiğimiz Pazartesi günü  görüşme gerçekleştirdiklerini, iki müzakerecinin ayrıca bugün yine bir araya geleceğini yazdı.

Gazete bilgilere atıfta bulunarak, iki müzakerecinin, Pazartesi günü, daha çok mülkiyet konusunu ele aldığını, bugün ise gelecek Pazartesi günü yapılacak olan liderler görüşmesini hazırlayacaklarını belirtti.