İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında 2 Ocak’ta Atina’da atılan imzalar ile East-Med doğal gaz boru hattı projesine siyasi altyapı kazandırıldığı ancak kilit meselenin doğal gaza alıcı bulunması olduğuna dikkat çekildi. 

Fileleftheros “East-Med’in 2024’e Kadarki 5 Durağı…. Uzlaşılmış Planlar Var – Kilit Mesele Doğal Gaza Alıcı Bulunması” başlıklı manşet haberinde engellerin aşılması ve projenin 2024’e kadar tamamlanması için teknik düzeydeki çalışmaların devam ettiğini ancak kilit noktanın, doğal gaza alıcı bulunması olduğunu yazdı.
 

Gazete proje tamamlanana kadar planlanan 5 safhayı özetle şöyle aktardı:
“1-East-Med’e müdahil olan 4 ülkeden, anlaşmaya imza atan 3’ü projeyi uygulamak için hazır ancak 4’üncü bağlantı halkası olan İtalya ise çabayı desteklediğini beyan etti. İtalya olmadan bu projenin çok zor olacağı biliniyor. İtalya siyasi açıdan  projeye taraftır ve olumlu bir mesaj verdi.  İtalya’nın sorunu sorunlar yerel düzeyde ve boru hattının geçeceği kara safhasıyla ilgilidir. Hattın geçişinden etkilenecek yerleşimler tarafından tepki gösteriyor. 
2-Teknik incelemeler aşaması. Projenin  inşa edilip edilemeyeceğini v.b. gösterecek aşama da budur ve 2021 yılı içerisinde tamamlanması bekleniyor. 
3-İki yıl içerisinde, yani 2021’de  ruhsatlandırmalara başlanacak.
4-Nihai yatırım kararı 2021 sonunda alınacak.
5- Boru hattı projesinin geçirmesi gereken en kritik aşama. Edinilen bilgilere göre EastMed çerçevesinde Avrupa piyasasında alıcı bulma prosedürü halen başlamış durumda. Projenin 4 yılda tamamlanacağı hesaplanıyor. Bugünkü planlara göre EastMed boru hattının 2014’ün 12’nci ayında işleyemeye başlayacağı hesaplanıyor.”
 

YORGOS LAKKOTRİPİS 
Habere göre Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis  RİK’e yaptığı açıklamada, East-Med boru hattının hayata geçirilmesine dair nihai karar alınana kadar, yüzde 40’ını (35 milyon Euro) AB’nin geriye kalanını da  şirketleri finanse ettiği geniş çaplı bir prosedürel çalışma yapıldığını söyledi. Anlaşmaya imza atılmasının, siyasi öneminin ötesinde  bu projeye yapılacak yatırımların tabi olacağı çerçevenin de kurumsallaştırıldığını kaydeden Lakkotripis “En önemlisi de projenin sürdürülebilir olabilmesi için doğal gaza alıcı  bunmasıdır” ifadesini kullandı. 
Projenin teknik-ekonomik incelemesinin yaklaşık 2 yıl içerisinde tamamlanacağını da kaydeden Lakkotripis, Rum Yönetiminin, EastMed’in inşa edilme olasılıklarını artırmak için, tek yanlı ilan ettiği MEB’de faaliyet gösteren şirketlerden birleşmelerini istediğini de açıkladı.
Yorgos Lakkotripis Rum Yönetimi’nin çok yakında yeni tur araştırma sondajları başlatacağını, 2020 içerisinde  ‘Glafkos’ yatağı için teyit sondajı yapılmasının beklendiğini söyledi ve Rum “MEB”inde faaliyet göstermeye talip başka şirketler de olduğu bilgisini doğruladı.
 

KİRİAKOS KUŞİOS
Alithia “Hükümet Sözcüsü Kiriakos Kusios EastMed Hakkında: İtalya’nın Da İmzalaması  Bekleniyor… Boru Hattı Avrupa’ya Kesintisiz Doğal Gaz Akışına Alternatif Çözüm Olacak” başlıklı haberinde Rum Sözcü Kiriakos Kusios’un, “Avrupa’ya kesintisiz doğal gaz akışına alternatif çözüm olacağı” görüşünü belirttiği EastMed anlaşmasına, hemen önümüzdeki dönemde İtalya’nın da imza atmasının beklendiğini, anlaşmanın İtalya da imza attıktan sonra hayata geçirileceğini  söyledi.
Kathimerini’nin, EastMed boru hattının güvenliği için işbirliği şartından söz ettiği haberi sorulan Kusios, gazetenin bilgisini doğruladı “Bu, boru hattının kesintisiz işlemesiyle ilgilidir, başka bir şey değil. Boru hattının korunması yöntemine dair, taraf ülkelerin komitelerinin görüşüp kararlaştıracağı konulardır” dedi.
Kusios projeye AB’nin, hem yararlanıcı hem de fizibilite çalışmalarının finansörü olarak destek verdiğini, kısa süre önce Donald Trump’ın Doğu Akdeniz’de güvenlik ve Enerji için İşbirliği yasasını imzaladığını hatırlattı ve ABD’nin de bu boru hattının inşa edilmesi gerektiği görüşünde olduğunu,  yani projeye taraf ülkeler dışından da destek geldiğini söyledi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın East Med anlaşması imzalanmasına tepki gösterdiği hatırlatıldığında, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “projenin herhangi üçüncü bir ülke aleyhine olmadığı” açıklamasına gönderme yapan Kusios şunları ekledi: “Biz bu anlaşmanın, enerji ve ekonomi açısından sahip olduğu önem haricinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını kullanmasını da teşkil ettiğini düşünüyoruz. Hiçbir şekilde herhangi biri aleyhine olduğu düşünülemez.”
Kuşios’a Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın East-Med’in Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olmayacağı uyarısı da hatırlatıldı. Rum tarafının Kıbrıs sorununun iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininde çözülmesi prosedürlerinin yeniden başlamasına katılmaya hazır olduğunu öne süren Kusios, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in geçen Kasım ayındaki Berlin görüşmesinde, “müzakerelerin derhal yeniden başlamasına hazır olduğunu söyleyerek yeni tur müzakerelere katılma arzusunu  da çözüm zeminini de yeniden teyit ettiğini” savundu.
KKTC’deki Cumhurbaşkanı seçimi nedeniyle, sondaki aşamaya geçmeye hazır olmayanın Türk-Kıbrıs Türk tarafı olduğunu savunan Kusios “Dolayısıyla Kıbrıs Türk toplumunun yeni lideri için ‘seçim’ prosedürünün tamamlanmasıyla 2020 baharında olacak gelişmeleri bekliyoruz” dedi.
Kuşios Libya’ya asker gönderme tezkeresinin TBMM’de onaylanmasına da “Kıbrıs Cumhuriyeti bölgede barış ve istikrar arzuluyor. Bu tür eylemler bu istikamete katkıda bulunmuyor” yorumunu yaptı.
Rum Sözcü Fransa, Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Dışişleri bakanlarının katılımıyla Kahire’de yapılacak dörtlü görüşmede enerji konuları, Doğu Akdeniz’deki durum ve benzer konuların ele alınacağını, bu görüşmenin ön hazırlığının yetkili bakanlar tarafından yapıldığını ve açıklama da yapılacağını söyledi. 
Gazete devamla Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın, “EastMed anlaşmasının  Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin  bölgesel enerji dengeleri dışında bırakılması için yeni bir düşmanca ve provokatif çaba” olduğu açıklamasını da aktardı.