ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Uluslararası Enerji İşleri Temsilcisi ve Koordinatörü Amos Hochstein, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” (MEB) içerisinde “Türk gemilerinin bulunuyor olmasına rağmen”, 2011’de dönemin Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton’ın uyarısının ardından, “Kıbrıs platformundaki çalışmaları” engellemediğini söyledi.

Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Uluslararası Kıbrıs için Adalet Koordinasyon Komitesi’nin (PSEKA) 32. Kongresi’nde konuşma yapan Hochstein, Türkiye sözde Münhasır Ekonomik Bölge’ye saygı göstermese de, ABD’nin gösterdiğini ifade ederek, ABD’nin “Kıbrıs’ı her daim destekleyeceğini” belirtti.

Hochstein, Afrodit parselinde, Leviathan parselinde ve Mısır’ın MEB’inde keşfedilen hidrokarbon yataklarının, bölgeyi, enerjide işbirliği bölgesine dönüştürme imkanı sunduğunu da kaydederek, Türkiye’nin Güney Kıbrıs gibi alternatifleri olmadığını; enerjiyle ilgili Rusya’ya ve İran’a bağımlı olduğunu ve Doğu Akdeniz’deki enerjiden yararlanmak istiyorsa, bunun bir fırsat olduğunu söyledi.

EAST MED BORU HATTI İLE İLGİLİ FAALİYETLERİN DESTEKLENMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

Öte yandan Politis gazetesi de, “Doğu Akdeniz’den başlayıp Yunanistan üzerinden Avrupa’ya doğalgaz taşıyacak East Med Pipeline” isimli boru hattı projesinin faaliyetlerinin desteklenmesi bağlamında, Yunan “İAFA-POSEİDON A. E.” Şirketi ile Noble Energy şirketi arasında dün, Yunanistan’da, işbirliği anlaşması imzalandığını yazdı.