Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasında dün gerçekleştirilen Kahire zirvesinde, üç ülke arasında Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarının belirlenmesi müzakerelerinin hızlanmasına ilişkin varılan anlaşmanın ardından arka planda enerji konusuyla komşu ülke ilişkilerinde yeni bir döneme girildiği belirtildi.

Rum basını, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi’nin Mısır’ın başkenti Kahire’de dün gerçekleştirdiği zirveye geniş yer verdi.

Rum basını, üç ülkenin zirve sonucunda imzaladığı ve benimsediği ortak açıklama “Kahire Deklarasyonu”ndan bahsetti.

Gazeteler ayrıca zirvenin, Ankara’ya ve Ankara’nın enerji planlamalarına yönelik mesajlarla tamamlandığını, Kahire Deklarasyonu’nda, her şeyden önce Kıbrıs sorununa ilişkin ifadelerin de yer aldığını ayrıca Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki faaliyetlerini de sonlandırması çağrısında bulunduğunu yazdılar.

Haberi “Tarihi Kahire Deklarasyonu” şeklinde veren Alithia gazetesi, Kahire’de gerçekleştirilen üçlü zirveyi ve Kahire Deklarasyonu’nu tarihi olarak nitelendirdi.

Gerek Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, gerek Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras gerekse Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi’nin, üçlü görüşmeyi, üç ülke halklarının refahını ve bölgede istikrarı hedefleyen üç ülke arasındaki işbirliğinin başlangıcını teşkil ettiğine vurgu yaptığını yazan gazete, üçlü görüşmeden ortaya çıkan en önemli unsurun, üç ülke arasındaki Münhasır Ekonomik Bölge’nin belirlenmesine ilişkin müzakerelerin hızlandırılması kararının çıkması olduğunu belirtti.

KAHİRE DEKLARASYONU

Habere göre Kahire Deklarasyonu’nda  “üç ülke, Deniz Hukukuna ilişkin BM Anlaşması’nın genel geçerliliğini vurgulamaktadır ve henüz yapılmayan, deniz bölgelerimizin belirlenmesi için müzakereleri en hızlı bir şekilde ileriye götürme kararı almıştır” ifadesi yer alıyor.

Kahire Deklarasyonu’nda, Güney Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı duyulması gerekliliğinin yanı sıra Türkiye’ye, “Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki sismik araştırmaları sonlandırması ve gelecekte de benzer faaliyetlerden kaçınması” çağrısı yapıldı.

Kahire Deklarasyonu ayrıca Kıbrıs sorununun, uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı çözümünden de bahsetti.

Doğu Akdeniz’de hidrokarbon keşfinin, bölgesel işbirliği açısından katalizör olarak işlev göstermesinin mümkün olduğunun belirtildiği Deklarasyon’da ayrıca Mısır halkının demokrasi ve refaha ilişkin mücadelesine destek verilmesi kararlılığı da vurgulandı.

ANASTASİADİS

Üçlü görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, üç ülke işbirliğinin, dört ayağa dayandığını belirtti.

İlk ayağın, ortak ilgi alanına giren konular ve öncelikler temelinde siyasi işbirliği olduğunu belirten Anastasiadis, ikinci ayağın bu ülkelere ve halklarına yönelik, enerji gibi alanlarda faaliyetlerin özlü bir şekilde güçlendirilmesi aracılığıyla inisiyatifler üstlenmek; üçüncü olarak terör, dini ayırımcılık ve yabancı düşmanlığı gibi Doğu Akdeniz bölgesini tehdit eden tehlikelerin ortak göğüslenmesi; sonuncusunun ise bu işbirliğinin hassas olan bu bölgede yapıcı ve avantajlı bir işbirliği prototipi haline gelmesi olduğunu ifade etti.

Anastasiadis açıklamasında ayrıca bu vizyonu paylaşan bölge ülkelerini işbirliğine de çağırdı.

Kahire Deklarasyonu’nu “özellikle önemli, tarihi ve kapsamlı bir belge olarak nitelendiren Anastasiadis, belgenin ayrıca gerek işbirliği alanları gerekse ele aldıkları tüm konulara ilişkin önceliklere ilişkin yol gösterici olduğunu ifade etti.

Arap dünyasında büyük etkiye sahip bir ülke olarak Mısır’da istikrara gereksinim duyulduğunu söyleyen Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün de bölgedeki istikrara katkı yapacağını belirtti.

SAMARAS

Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras açıklamasında üç ülkenin, kendilerini birleştiren Doğu Akdeniz’deki güvenliğe ilişkin ortak endişeler çerçevesinde işbirliği konularını ele aldığını ifade etti.

Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın AB üyesi ülke olduğunu anımsatan Samaras, Mısır’ın Arap dünyasındaki büyük etkisine de vurgu yaptı.

Kıbrıs’ın, kendisi aleyhine son zamanlarda yapılan kabul edilemez meydan okumaların sonlandırılması ve tarih ile adalete saygı duyulmasıyla birlikte, yeniden birleşmesi gerekliliğini vurgulayan Samaras, bölgedeki istikrar ve barış için bir işbirliğinin de açılmasında fayda bulunduğunu söyledi. Samaras ayrıca terörün göğüslenmesinde öncü ve belirleyici rolünden dolayı da Mısır Cumhurbaşkanı El-Sisi’ye teşekkür etti.

EL SİSİ

Mısır Cumhurbaşkanı El-Sisi, Mısır’ın, üçlü bir işbirliği dönemini açarak zirve görüşmesine ev sahipliği yaptığını ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanı El-Sisi, yatırımlar ve ticaret alanında işbirliğinin ele alındığını, bu noktadan başlayarak, görüşlerinin, ele aldıkları tüm konularda mutlak derecede örtüştüğünü tespit ettiklerini belirtti.

Ülkelerin, işbirliklerinin daha da gelişmesini hedeflediğini belirten El-Sisi, uluslararası hukuka, egemenliğe saygı duyulması, başka bir ülkenin içişlerine karışılmaması gerektiğini de ifade etti.

PARTİLER ÜÇLÜ ZİRVEYİ OLUMLU GÖRDÜ

Fileleftheros gazetesine göre AKEL, EDEK, EVRO.KO ve Vatandaşlar Hareketi birer açıklama yaparak Kahire’de dün gerçekleştirilen üçlü zirveyi olumlu bir gelişme olarak nitelendirdiler.

AKEL adına açıklama yapan Hristos Hristofidis, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve bölgedeki ülkelerle işbirliği yapılması gerekliliğini yıllardır vurguladıklarını belirtti.

Üçlü zirve ile birlikte bu olumlu gelişmenin, öngörülerinde, aşırı beklentiler ve yanılsamalar yaratmaması gerektiğini belirten Hristofidis, örneğin Yunanistan ile Mısır arasında MEB’in belirlenmesinin zaman alacağını, yeterli ön hazırlık ve çabaya ihtiyaç olacağını ifade etti.

Üç ülke arasındaki anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getiren EDEK Milletvekili Nikos Nikolaidis, “yasa dışı Türk meydan okumalarının, Rum doğal gazına ilişkin temel parametrelerin derhal belirlenmesini daha gerekli hale getirdiğini” söyledi.

Nikolaidis, üçlü işbirliğinin, sadece bölgenin enerji açısından değil ekonomik açıdan kalkınmasına da neden olacağını belirtti.

Nikolaidis ayrıca Rum doğal gazının boru hattı aracılığıyla komşu ülkelere dağıtılması perspektifinin, bugün Güney Kıbrıs için gerekli olan, hızlı bir şekilde ticari açıdan değerlendirmesine katkı sağlayacağını söyledi.

EVRO.KO partisi yaptığı açıklamada üç ülke arasındaki işbirliğinin, Doğu Akdeniz’deki Deniz Hukuku’nun ve uluslararası meşruiyetin korunması için bölgesel bir cephe prototipini teşkil edebileceğini belirtti.

Bu üçlü işbirliğinin ayrıca Ankara’nın Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki “korsan” faaliyetlerinin bertaraf edilmesine katkı koyabileceğini savunan EVRO.KO, işbirliğinin, Rum Yönetimi’nin enerji planlamalarının ileriye götürülmesine de yardımcı olacağını ifade etti.

Rum Vatandaşlar İttifakı ise açıklamasında bölgedeki diğer ülkelerle de işbirliği yapmalarını sağlayacak doğru icraatlar ve iyi ilişkilere gereksinim olduğunu belirtti.

Vatandaşlar İttifakı, üçlü zirvenin genişletilmiş ve istikrarlı bir işbirliğinin başlangıcını teşkil etmesini diledi.

ÜÇLÜ ZİRVEYE İLİŞKİN DİĞER YORUMLAR VE BAŞLIKLAR

Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasındaki üçlü zirve haberini “Türkiye’ye Yönelik Güçlü Mesaj- Üçlü Görüşme, Güney Kıbrıs MEB’indeki Faaliyetlerin Derhal Durdurulmasını İstedi” başlıklarıyla aktardı.

Gazete Kahire’deki üçlü zirvenin, üç ülke arasındaki MEB’in belirlenmesi sürecinin hızlandırılmasına ve Rum deniz bölgesindeki faaliyetlerini derhal durdurması amacıyla Ankara’ya yönelik olarak “güçlü mesaj” gönderdiğini yazdı.

Simerini gazetesi haberi “Türkiye’nin Planlarına Çapayı İndirdiler-Kahire Deklarasyonu İmzalandı” şeklinde verirken, elde ettiği bilgilere dayanarak oyunda, birinci yılda  bu işbirliğinin parçası olarak ortaya konulmayacak İsrail’in de bulunduğunu yazdı.

Gazete, İsrail’in, kapalı kapılar ardında, planlamalara müsamaha göstermekle birlikte bunların hayata geçirilmesine de katkıda bulunduğunu belirtti.

Politis gazetesi “Kahire’de Üçlü Zirve ve Levantin Doğal Gazı İçin Amerikan Planı- Önce El-Sisi Sonra da Erdoğan’a-Akıllarda Enerji Konusuyla” başlıklı yorumsal haberinde Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki 12. parseldeki doğal gazın İsrail işbirliğiyle, El-Sisi’nin desteklenmesi için Mısır’a satılacağını, 9. parseldeki doğal gazın Lübnan’daki beklenen yataklara ilişkin olarak Türkiye’ye satılacağını savundu.

Gazete, Yunanistan ve Mısır’ın, nihayetinde Türkiye’nin de müdahil olmasıyla, MEB’lerinin belirlenmesi müzakerelerine başlayacağını ileri sürdü.

Haravgi gazetesi “Kahire’deki Üçlü Görüşme Olumlu Gelişme” başlığını kullandı.

Kathimerini gazetesi ise “Terminal Yerini Boru Hattına Bıraktı-Kahire’deki Üçlü Zirve Güney Kıbrıs’ın Stratejisinin Değişmesine Damga Vurdu- Gaz Mısır Terminaline Gitti” başlıklı haberinde, 2004 yılından beridir Güney Kıbrıs’ın, doğal gaz sıvılaştırma kara terminali inşasıyla, bölgenin enerji merkez haline dönüştürülmesi yönündeki stratejik tercihin buzdolabına girdiğini yazdı.

Gerçeklerin, Güney Kıbrıs’ın iddialı planlarının önüne geçtiğini yazan gazete bunun, Noble ve Delek’in, “Afrodit” yatağındaki araştırma sondajlarının resmi teyidinden ortaya çıkan bir gelişme olduğunu belirtti.

Resmi ağız tarafından, Vasiliko’daki alt yapı çalışmaları perspektifinin canlı tutulması gerektiği şeklinde çaba harcanmasına karşın, gerçek olguların ve hükümete yönelik dostane tavsiyelerin, ikinci bir düşünceye neden olduğunu, buna bağlı olarak incelenmekte olan çözümün Rum doğal gazının Mısır’a taşınmasını öngördüğünü belirten gazete Mısır seçeneğinin bir yıl önce duyulmaya başlandığına da dikkati çekti.

Habere göre Kahire’deki üçlü görüşmede doğal gazı (sadece Güney Kıbrıs’tan olan değil) Mısır’daki doğal gaz sıvılaştırma terminaline taşıyacak boru hattı da ele alındı.

Gazete aynı haberi içerisinde, Güney Kıbrıs’ın planını değiştirmesinde, ABD Başkan Joe Biden’ın Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşmenin de etkili olduğunu yazdı.

Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdiği görüşmede ABD’nin, Mısır’daki hassas duruma ilişkin endişesini dile getirirken Kahire’deki yeni düzenin desteklenmesi gerektiğinden bahsettiğini yazan gazete, Tel Aviv’in olumlu tavrının da Rum doğal gaz sıvılaştırma terminalinin başlangıcının sonunu teşkil ettiğini belirtti.

Gazete elde ettiği bilgilere dayanarak Güney Kıbrıs’ın Tel Aviv-Kahire arasındaki enerji konusundaki  “gölge” anlaşmada önemli bir rol oynayacağını da ileri sürdü.

Stratejik planların değişmesinde, Güney Kıbrıs’ın doğal gaz için araştırma ve sondaj izni verdiği şirketlerin de önemli rol oynadığını yazan gazete, Noble şirketinin Güney Kıbrıs bürosu müdürü John Tomiç’in,“Economist” toplantısında yaptığı “Afrodit isimli doğal gaz yatağındaki miktarın, Güney Kıbrıs’ta bir sıvılaştırma terminali inşası veya yüzer terminal için yeterli olmadığı” şeklindeki açıklamasına da atıfta bulundu.