Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülen müzakerelerdeki ilerleme ritminde düşüş olduğundan söz etti.

Haftalık olarak yayımlanan Kathimerini gazetesine konuşan Kasulidis, müzakerelerin ilk aylarında ulaşılan ilerlemeyi muhafaza ettiklerini belirtti.

Bugün Kıbrıs sorununu oluşturan 6 başlıktan 4’ünün neredeyse tamamlanması gerektiği bir noktada bulunulduğunu belirten Kasulidis, ancak geriye en kritik noktalar kaldığından ilerleme ritminde gecikme olduğunu savundu.

Kasulidis, “Ayrıntıları müzakere ederken çözülmesi gereken yeni sorunlarla karşılaşırsınız” dedi.

Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünü desteklediği ve çözüm istediğini her fırsatta dile getirdiğinin hatırlatılması üzerine “İstemek yeterli değil” diyen Kasulidis, Türkiye’nin tezlerinin iki tarafça kabul edilebilir olması gerektiğini vurguladı.

Mustafa Akıncı’nın iç cephede sorunlarla karşı karşıya olduğu saptamasında bulunarak, Türkiye’nin, Akıncı’ya, “yerleşiklere” daha fazla vatandaşlık verilmesi talebinde bulunması gibi sorunlara neden olan tezler değil, destek sunması gerektiğini savunan Kasulidis, bu tür tezlerin görüşmeleri karıştıracağını ve çıkmaz yaratacağını iddia etti.

Ne zaman çözüm olacağı ve Güney Kıbrıs’taki milletvekilliği seçimleriyle ilgili bir soru karşısında Kasulidis, çözüm konusunda bir zaman takvimlerinin olmadığını, çünkü görüşmelerin zaman baskısı olmaksızın iyi bir müzakere atmosferinde gerçekleştirildiğini vurguladı.

Kasulidis, Güney’deki milletvekilliği seçimlerinin yürütme gücünü etkilemediğini ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bizzat kendisinin müzakerelerin bunlardan etkilenmediğini söylediğine işaret etti.

Bir başka soru üzerine Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması uygulanmasının Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmelerde bir dönüm noktası olmayacağı yönündeki görüşünü dile getiren Kasulidis, haziran ayında yeni başlıkların açılması konusunun yeniden gündeme gelmesini beklemediğini belirtti.

AB’deki ortaklarının anlaşma hazırlıkları sırasında Güney Kıbrıs’la ilgili katılım başlıklarının açılmasında baskı yapmadığını belirten Kasulidis, herkesin, kendi rızalarıyla olumlu ya da veto etmeleriyle olumsuz bir kararın Kıbrıs sorununun çözümü çabalarına zarar vereceğini anladığını savundu.

Başlıklarla ilgili tutumlarının aynı olacağını vurgulayan Kasulidis, üzerlerinde bir baskı hissetmediklerinden söz etti.

Anastasiadis’in Avrupa ve uluslararası toplantılarında Türk Başbakan’la görüştüğüne değinilmesi üzerine, Anastasiadis’in Türk Başbakan’la görüşmeler yapmadığını belirten Kasulidis, “Özlü konulara girilmediği ayaküstü kısa, sosyal içerikli bir görüşme başka, resmi ve meşru görüşme başka” dedi.

Tutumlarının değişmediğini, yani mevcut diyaloğun BM himayesinde iki toplum lideri tarafından gerçekleştirildiğini anlatan Kasulidis, Akıncı’dan daha fazla şey beklediklerini belirterek, Türkiye’nin desteğiyle Akıncı’nın görüşmelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için daha birçok olanağa sahip olduğu yönündeki görüşünü dile getirdi.

Akıncı’nın Berlin ve Londra’ya yapacağı ziyaretlerin çözümün ileri götürülmesi için mi yapılacağı, yoksa Türk tarafınca “işgal bölgelerinin yükseltmesinin” mi hedeflendiği sorusu üzerine Kasulidis, Almanya’nın Kıbrıs’ta tek bir yasal hükümeti tanıma konusundaki tutumunun değişmediğini savunarak, Alman Dışişleri Bakanı’nın Akıncı ile bakanlık dışında görüşeceğini iddia etti.

Bir başka soru üzerine ise Kasulidis, Kıbrıs sorununun çözümünün, doğal gaz boru hattının Doğu Akdeniz’den Türkiye’ye -gerek iç tüketim, gerekse Avrupa’ya taşınması için- yönlendirilmesi olanağını sunabileceğini savundu.

TÜRKİYE-İSRAİL YAKINLAŞMASI GÜNEY KIBRIS’I ENDİŞELENDİRMİYOR

Öte yandan Politis gazetesine konuşan Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili gelişmelerden bir endişe duymadığını belirtti.

Kasulidis, İsrail makamlarıyla sıkı ilişki içerisinde olduklarını ve Tel Aviv’in Ankara ile her diplomatik yakınlaşması olduğunda, İsrail makamlarının girişimiyle, İsrail Hükümeti’nin yakınlaşmaların Güney Kıbrıs-İsrail ilişkilerini etkilemesinin söz konusu olmadığı teyidinin geldiğini belirtti.