Önümüzdeki hafta Strazburg’da gerçekleştirilecek olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında, Rum kesiminin Türkiye aleyhindeki 4’üncü devletlerarası başvurunun ele alınması sırasında, kayıplar konusunda çetin bir savaş verilmesinin beklendiği haber verildi.
Fileleftheros gazetesi konu hakkındaki haberinde, Türkiye’nin, Rum kesiminin Mayıs ayı ortalarında ortaya konulan gözlemlerine yanıt vermek için, geçtiğimiz Perşembe günü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Sekreterliğine yönelik ikinci mektubunu gönderdiğini de yazdı.
Türkiye’nin kendisine ait gözlemleri içeren ilk belgeyi, geçtiğimiz Nisan ayının başında sunduğunu anımsatan gazete, Türk belgesinin, bir yandan Ankara’nın kayıplar konusunda ne yapmayı hedeflediğine yönelik bir niyet göstergesi, diğer taraftan da Kıbrıs’taki iki liderin kayıplar konusunun çözümüne yönelik işbirliğine ilişkin tutumuna yönelik bir yanıt teşkil ettiğini belirtti.
Türk tarafının gönderdiği mesajın, kendinden istenen her şeyin yapıldığı şeklinde olduğunu belirten gazete, Türkiye’nin özellikle, araştırmalar yapılması için askeri bölgelere erişime müsaade edilmesi talebi konusunda; bu izinlerin verildiğini savunduğunu kaydetti.
“Nisan ayından bu yana geçen zamanda, Kayıp Şahıslar Komitesine, askeri olan bir bölgede daha kazı yapması için ekstra izin verildiğinin belirtildiğini” yazan gazete, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin “bugüne kadar askeri bölgelerde kazı yapmak için ortaya koyduğu 27 başvuruda da, araştırma izni aldığını” kaydetti.
Türk tarafının, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne, kazı yapılması için izin verilmesi konusunda hiçbir zaman itiraz edilmediğini belirttiğini de ileten gazete, Türk belgesine dayanarak, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yaklaşan işinin “kayıp olan 126 Kıbrıslı Türk ve çocuğa ait olduğuna inanılan bir toplu mezarda kazı yapmak olduğunu” da belirtti.
Öte yandan “bütün bir okuldaki çocukların kaybolduğunun” savunulduğunu yazan gazete, “en büyük kayıp mezarı olarak görülen yerin, Atlılar, Sandallar ve Muratağa köylerinden gelen çeşitli yaşlardan Kıbrıslı Türklerin gömülü olduğu yer olduğunu” da ifade etti.
Öte yandan gazete, bunun da ötesinde, Türkiye’nin, öldürülen insanların izinin kaybettirilmesi için, kayıpların kemiklerinin yerlerinin değiştirildiğine dair aleyhindeki iddiaları ise “reddetme çabasında olduğunu” iddialarına ekledi.
