Liderlerin, bugüne kadar müzakerecileri aracılığıyla yönlendirdikleri müzakereleri artık şahsen üstlenmeleriyle yeni bir düzeye girecek olan müzakerelerin, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de Ada’ya geleceği kasım ayı sonlarına doğru da al-ver’e gireceği iddia edildi.

Haftalık Kathimerini haberi “John Kerry Kasım’da Lefkoşa-Ankara-Atina’da... Öngörülemez Erdoğan ABD’yi Kıbrıs Sorunu, Suriye ve Kürt Meselesinde Endişelendiriyor” başlığıyla manşete çıkardı.

ABD’nin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki müzakereler iyi gitse de, “öngörülemez” bulduğu TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “her şeyi bozabileceğine inandığı” iddia edildi. Gazete bu sebeple, Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak seçimlerin ardından Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Kıbrıs sorunuyla birlikte Suriye ve Kürt meselesi gündemiyle, Ankara-Atina-Lefkoşa üçgenini ziyaret etmesine karar verildiğini kaydetti.

Anastasiadis’in BM Genel Kurulu için gittiği ABD’de, tek bir mesaj; Türkiye’ye baskı yapılması mesajını vermekte olduğunu hatırlatan gazete müzakerelerde uzlaşılanların “Türkiye’nin baskısıyla” alaşağı edilmesinin Rum Yönetimi’ni kaygılandırdığına vurgu yaparak özetle şunları aktardı:

“AKINCI CAYDI AMA ANASTASİADİS SUÇLAMAK YERİNE DESTEKLEYİCİ KONUŞUYOR”

“Müzakerelerde Mustafa Akıncı tarafından bazı caymalar oldu ancak Başkan Anastasiadis onu suçlamak yerine Kıbrıslı Türk liderin tavrı hakkında destekleyici ve sıcak konuşuyor. Türkiye hakkında kaygı yaratan ikinci bir konu daha var; garantiler konusu. Kıbrıslı Rum bir kaynak ‘garantiler konusunda Türk tavrının netleşmeye başlaması, tamamen sona bırakılmaması gerek’ vurgusunu yaptı.”

Akıncı-Anastasiadis görüşmelerinin çok daha yoğun olacağı Kasım ayı, anlaşmazlıkların görüşülmesine başlanacağından, prosedürün gelişimi açısından belirleyici olacak. Şu anda liderler anlaşmazlık olan belirli konularda yüz yüze görüşüyor.

Aynı kaynak ‘bugüne kadar liderler müzakereleri siyasi açıdan, yani direktif vererek yönlendiriyordu. Şimdi daha çok başrol üstlenecekler, yani müzakereleri kendileri ele alacaklar’ dedi.

Yeniden ortaya çıkan soru, Washington’un Ankara üzerindeki nüfuzudur. Aynısı geçen yıl da olmuş, Kıbrıs Cumhuriyeti önleyici hareket etmiş ve müzakerelerin kesileceği uyarısında bulunarak Amerikalılardan Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki egemenlik haklarını ihlal etmesini önlemelerini istemişti. Hükümete göre Amerikalılar bu yönde söz vermiş olmalarına karşın Türk hükümeti NAVTEX yayınlamış, Amerikalılar Türkiye’yi hiç kınamamıştı.

Amerika’nın yalnız Kıbrıs sorununda değil Suriye ve Kürt meselesi gibi diğer yakıcı konularda da Erdoğan üzerindeki nüfuzunun büyüklüğü sorusu ana kadar cevap bulmadı. Erdoğan-Akıncı arasında çatışma olması halinde ABD’nin Kıbrıslı Türk lidere destek verme yöntemi var mı sorusu da cevap bekliyor.

AKINCI “KIBRISLI TÜRKLERİN CUMHURBAŞKANI”

Amerikalılar Lefkoşa’ya, Akıncı’nın çabalarını iyileştirmenin tek yolunun, kendisini desteklediklerini göstermeleri olduğunu vurguluyor. Bu nedenle Dışişleri Bakanı John Kerry’nin BM Genel Kurulu çerçevesinde Mustafa Akıncı ile görüşmesine karar verildi. Amerikalılar görüşmeyi resmi programa da aldılar ve Akıncı için ‘Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı’ ifadesini kullandılar.  Ancak bu hata, Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in Amanda Sloat nezdindeki girişimi üzerine çok kısa sürede düzeltildi.

AMERİKALILAR ANASTASİADİS’İN BIDEN’LE GÖRÜŞMESİNE KARŞI

Kıbrıs hükümeti müdahalelerle müzakerelere olumsuz etki edecek bir ortam yaratılmasını istemiyor, ancak protokole hürmet edilmesini ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın bir toplum lideriyle eşitlenmesini istemiyor. Amerikalılar Kıbrıslı Cumhurbaşkanı’nın Başkan Yardımcısı Joe Biden’le görüşecek olmasına da karşı çıkıyor.

Washington –Türk seçimlerinden sonraki- kritik dönemde aktif müdahil olmaya karar verdi. Güvenilir bilgilerimize göre üst düzeyli Amerikalı yetkili (Dışişleri Bakanı John Kerry)  yılsonundan önce Ankara-Atina-Lefkoşa üçgenini ziyaret edecek. Bilgilere göre Yunan hükümeti Kerry’nin Kasım sonunda Atina’da olacağı bilgisini sızdırdı.”