Lillikas: 'Herhangi bir çözüm, çözümsüzlükten beter'

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Kıbrıs sorununa herhangi bir çözüm bulunmasının, çözümsüzlükten daha kötü olacağını savundu.

Simerini gazetesine söyleşi veren Lillikas, zor olanın; Kıbrıs sorununa çözüm bulunması değil, adil ve iyi bir çözüm bulunması olduğunu kaydederken, müzakerelerin sonunda, Kıbrıs sorununa “işgalin getirilerini bertaraf edecek değil, aksine yasallaştıracak bir çözüm” bulunacağını öne sürdü.

Habere göre Lillikas, kendisini endişelendiren şeyin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile yapılan temaslardan anladığı kadarıyla, müzakerelerde, özde Rum tarafının tek taraflı tavizler verdiği bir ilerleme kaydedilmesi olduğunu söyledi.

Lillikas, egemenliğin tek ve bölünmez oluşunun hiçbir zaman kabul edilmediğini ileri sürerek, Kıbrıs Türk tarafının ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, egemenliğin bölünmesini istediğini iddia etti.

Akıncı ve Kıbrıs Türk tarafının, şayet egemenliğin bölünmesini istemiyorsa, yeni bir ortak açıklama yapması gerekeceğini savunan Lillikas, bu açıklamada kurucu devletlerden bahsedilmemesi gerekeceğini belirtti.

Kıbrıs sorununda anlaşmaya varılması için uzlaşı gerektiğine vurgu yapan Lillikas, bu uzlaşının kötürüm bir devlete ya da sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin dağılmasına götürecek bir uzlaşı olmaması gerektiğini söyledi.

Sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin dağılmasına sebep olacak bir çözümün, Türkiye’nin esiri olmalarına neden olacağını iddia eden Lillikas, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin varlığının, “Türk yayılmacılığına” karşı en güçlü kalkan olduğunu öne sürdü.

Lillikas, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da birtakım eleştirilerde bulunarak, Anastasiadis’in yaptığı bilgilendirmede, Akıncı’nın, “iki egemen kurucu devletin değil, egemenliği olmayan iki toplumun müzakere ettiğini kabul ettiğini söylediğini”; ancak Akıncı’nın, son birkaç gün içerisinde, ikinci kez, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile görüşmesinde, AB Müktesebatı’ndan sapmalardan ve çözümün birincil hukuk olarak tanınmasından bahsettiğini belirtti.