Fileleftheros gazetesi haberinde, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un önceki gün imzaladıkları arama kurtarma anlaşmasının devamının, deniz ve enerji konularında düzenli diyaloğun başlaması olduğunu yazdı.

Gazete, iki ülke arasındaki diyaloğun yürütülmesinden dışişleri bakanlarının sorumlu olacaklarını ve diyalog çerçevesinde, gerekli durumlarda enerji ve savunma bakanlarının da diyaloğa katılacaklarını belirtirken ilk temasların, hizmetliler düzeyinde başlayacağını ve siyasi yetkililer tarafından da izleneceğini ifade etti.

Türkiye’nin bölgedeki “kışkırtmalarının” yaşandığı bir dönemde bu diyalogun başlamasının büyük önem taşıdığını vurgulayan gazete, diyaloğun başlayacağı tarih konusunda Güney Kıbrıs’ın Yunanistan’ın yanıtını beklendiğini de vurguladı.

Haberde ayrıca, Yunan Dışişleri Bakanı Venizelos’un, Mısır’la yapılacak üçlü zirve öncesindeki hazırlıklar çerçevesinde 29 Ekim tarihinde Güney Kıbrıs’a gideceği, bu ziyarette, bölgedeki gelişmelere ilişkin durum değerlendirmesinin de yapılacağı ifade edildi.

ANASTASİADİS: “ÖNLEMLER GELİŞMELER DOĞRULTUSUNDA ALINACAK”

Öte yandan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunanistan’la önceki gün imzalanan arama kurtarma işbirliği anlaşmasının, “iki ülkenin alacağı önlemlerin bir göstergesi mi olduğu” şeklindeki soruya verdiği yanıtta, “alınacak önlemlerin gelişmelere göre belirleneceklerini ve karara bağlandıkları zaman açıklanacaklarını” söyledi.

Simerini ve diğer gazeteler, Anastasiadis’in, daha fazla açıklama yapmalarının arzuladıkları hedefe hizmet etmeyeceğini ve 8 Kasım tarihinde Mısır’da yapılacak üçlü zirveye ilişkin ise, “hiçbirini ayırt etmeksizin tüm komşularıyla iyi işbirliği ortamı yaratma çabası çerçevesinde bir zirve olacağını” söylediğini yazdılar.

Habere göre Anastasiadis, dün yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’ın bölgede üstleneceği jeostratejik bir rolün bölge barışında önemli rol oynayabileceği iddiasını da yineledi.

“Kıbrıs’ın doğal gaz yataklarının devlete ait olduğunu ve doğal gazın kullanılmasından elde edilecek gelirden adanın tüm yasal vatandaşlarının Kıbrıs sorunun çözümüyle yararlanacağını” öne süren Anastasiadis, Türkiye’nin son eylemlerinin “güven yaratıcı önlemlerin amacına ve müzakere sürecini kolaylaştıracak ortamın yaratılmasına yardımcı olmadığı” iddiasında bulundu.

KASULİDİS’TEN EROĞLU’NA YANIT: “DEVLET BİZİZ”

Gazete, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in dün televizyon programında yaptığı konuşmada, uluslar arası toplumun Türkiye’nin söz konusu eylemlerine bugüne kadar gösterdiği “zayıf” tepkiyi yorumladığını ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun açıklamasına da yanıt verdiğini yazdı.

Habere göre Kasulidis, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin çabalarına değer verilmesini arzuladıklarını ancak bölgedeki daha büyük konuların Kıbrıs sorununu gölgelediğini iddia etti.

“ABD’yle stratejik müttefik değil ortak olduklarını” da savunan Kasulidis, “buna karşın Türkiye’nin ABD’nin stratejik müttefiki olduğu” vurgusunu yaptı.

Kasulidis, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, Anastasiadis’in kendisini adanın tek sahibi ve egemeni gördüğü şeklindeki açıklamasını da yorumladı.

Kasulidis, “Türk işgali sebebiyle tüm adada egemen olmayabiliriz ancak uluslar arası tanınmış devlet biziz. Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye üyeliğinden faydalandıkları gibi, Kıbrıs sorununun çözümünden ve doğal gazdan da faydalanacaklarını söylememiz gerekir” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi BM Güvenlik Konseyi’ne şikayet etme ihtimallerinin de bulunduğunu ancak bunun olumsuz etkileri de olabileceğinden, henüz kesin karar almadıklarını vurgulayan Kasulidis, Mısır’da yapılacak üçlü zirveye de değinerek, Güney Kıbrıs doğal gazının hali hazırda Mısır’da mevcut olan sıvılaştırma terminallerine aktarılması konusunun ele alınacağını ifade etti.

RUM AP MİLLETVEKİLLERİNDEN AB YETKİLİLERİNE MEKTUP

Gazete bir diğer haberinde, Rum Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerinin, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tek taraflı ilan ettiği “MEB”indeki sözde kışkırtmalarını, AB yetkililerine gönderdikleri ortak mektupla şikayet ettiklerini bildirdi.

Habere göre, beş Rum AP milletvekili; Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AP Başkanı Martin Schultz’a gönderdikleri ortak mektupta, Türkiye’nin ilan ettiği “Navtex’le” (seyir duyurusu) Güney Kıbrıs’ın egemenlik haklarını ihlal ettiği ve Türkiye’nin bu davranışının sadece Güney Kıbrıs’a değil, AB’ye de yönelik bir kışkırtma olduğu iddiasında bulundular.

Rum milletvekilleri ayrıca, Türkiye’nin bu eyleminin Kıbrıs sorununun çözümü çabalarını olumsuz etkilediğini iddia ederek, AB’nin Türkiye’ye etkin müdahalesini talep ettiler.

RUM SİYASİ PARTİLERİ MEMNUN

Rum siyasi partileri, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki eylemlerine cevaben, Yunanistan ile imzalanan ve arama kurtarma alanında işbirliği yapılmasını öngören anlaşmayı memnunlukla karşıladılar.

Habere göre DİSİ, DİKO, AKEL, EDEK, Rum Ekologlar ve Çevreciler Harketi, EURO.KO ve Rum Vatandaşlar İttifakı Hareketi’nden yapılan açıklamalarda, söz konusu anlaşmayı memnunlukla karşıladıklarını belirterek Yunanistan’ın desteğinden duydukları memnuniyeti de ifade ettiler.

Diğerlerinden farklı olarak AKEL, bu anlaşmayla Güney Kıbrıs’ın Türkiye’nin tehditleri karşısında koruma altına alındığı ve Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki deniz alanının birleştiği şeklindeki yorumların ise gerçekleri yansıtmadığı uyarısında bulundu.

EDEK partisi, Yunanistan ile Güney Kıbrıs arasındaki Ortak Savunma Doktrininin yeniden aktif hale getirilmesi önerisinde bulunurken, Ekologlar ise Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır arasındaki MEB’in sınırlarının belirlenmesi önerisini gündeme getirdi.