Dünya Bankası’nın raporuna göre denizcilik, ticaret ve inşaatların, Kıbrıs sorununun çözümüne destek için en büyük ağırlığı üstlenecek sektörler olduğu belirtili.

Haravgi gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, yakın zamanda Kıbrıslı Türk ve Rum Müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’e de sunulduğu ileri sürülen raporun dört bölüme ayrıldığını yazdı.

Haberde ilk bölüm, sistemlerin (elektrik, su, yol hatları) birleştirilmesinin gerektiği sektörler, ikinci bölüm, Kıbrıs sorununun olası çözümünden doğacak ekonomik kazançlar, üçüncü bölüm Kıbrıs sorununun olası çözümsüzlüğünden doğacak muhtemel sorunlar ve dördüncü bölüm maaşlar ve çalışanların yaşam standardına ayrıldı.

Ekonomik kazançlar konusunda, Dünya Bankası’nın, 15 yıllık süre içerisinde denizciliğin yüzde 25 artacağı, ticaret sektöründe de benzer artışın olacağı yönünde değerlendirmelerde bulunduğunu aktaran gazete, ayrıca Maraş’ın yeniden inşa edilmesi ve tüm ara bölge boyunca yol hatlarının yeniden düzenlenmesiyle inşaat sektöründe de büyük kazançların olacağı şeklinde değerlendirmelerinin olduğunu belirtti.

Raporda, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü durumunda her iki topluma da etkilerin olacağının belirtildiğini kaydeden gazete, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) artış ritminin çok düşük olacağı ve bugün KKTC’de ve Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren çeşitli piyasa denetim sistemlerinden  -özellikle finans sektörü-  sorunların doğabileceğinin düşünüldüğünü aktardı.

Gazete maaşların seviyesi ve çalışanların yaşam standartları konusunda Dünya Bankası’nın farkın yüzde 15’i aşmaması için düzenlemeler yapılması gerektiğini düşündüğünü kaydederken, müzakerelere müdahil bir kaynağın, bugün iki toplum arasındaki maaş “uçurumunun” yüzde 30’a ulaştığı yönünde (gazeteye) bilgiler verdiğini yazdı.

Gazete Dünya Bankası’nın, üniversiteler (hangileri tanınmış kabul edilecek ya da edilmeyecek), sağlık sistemi, sosyal sigortalar, vergi oranları gibi konularda ortak düzenlemeler yapılması gerektiği yönde görüşünün olduğunu da belirtti.

Dünya Bankası’nın raporunun başlangıç aşamasında olduğunu ve önümüzdeki aylarda tamamlanmasının beklendiğini yazan gazete, bu arada Uluslar arası Para Fonu’nun (IMF) hazırlamakta olduğu çözümün finanse edilmesi gibi konularla ilgili ikinci raporunun henüz tamamlanmadığını kaydetti.  

Gazete Rum Maliye Bakanlığı’ndan gelen bilgilere göre IMF’nin raporunda mülkiyetle ilgili tazminatlara ilişkin belirli bir miktarın belirtilmeyeceğini, politik kararlara müdahale edilmemesi için senaryoların olacağını belirtti.

KAZAKOS: “DENİZCİLİK MERKEZİ HÜKÜMETİN YETKİ ALANINDA OLMALI”

Öte yandan Rum Denizcilik Odası Genel Sekreteri Thomas Kazakos, “Kıbrıs sorununun çözümü durumunda denizciliğin, Oluşturucu Devletlerin değil, Merkezi Hükümetin yetki alanında olması gerekiyor” şekilde görüş belirttiğini aktardı.

Habere göre Dünya Bankası’nın Kıbrıs sorununun olası çözümü durumunda denizcilikte yüzde 25 artışın olacağından söz edildiği raporunu yorumlamaya çağrılan Kazakos, önemli kazançların olacağını vurgularken, sorunların olmaması için düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.

“En önemlisi, denizciliğin Merkezi Hükümetin yetki alanında olması gerektiğidir. Yani tek kayıt, tek bayrak ve tek uluslararası temsiliyetin olmasıdır” diyen Kazakos, aksi bir durumda Kıbrıs (Rum) gemilerinin” yurtdışı limanlarında tanınma sorunu olacağını savundu.

Kazakos ayrıca, iki devletin denizcilik alanında kendi aralarında rekabet etmelerine izin verilmesinin hata olacağını öne sürdü.

Kazakos, Güney Kıbrıs’ın dünyada 10, AB ülkeleri arasında 3’üncü büyük gemi kayıt defterine sahip olduğunu belirtti.