ABD’de bulunan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nuland’la dün Washington’da gerçekleşen görüşmesinin “fırtınalı” geçtiği haber verildi.

Fileleftheros, görüşmede Nuland’ın Kasulidis’e Anastasiadis’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi ve Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlama ihtimaliyle ilgili sorular yönelttiğini, Anastasiadis’in Moskova ziyareti ve orada yaptığı açıklamaları en sona bıraktığını yazdı.

Nuland’a gerekli cevapları verdikten sonra Kasulidis’in de ABD’nin Türk tezlerine desteği ve bunun BM Güvenlik Konseyi’nde defalarca dile getirildiğiyle ilgili “önemli” sorular sorduğunu belirten gazete, özetle şu detayları verdi:

“Kasulidis ABD sürekli Lefkoşa’nın aleyhineyken Moskova’nın Kıbrıs sorununda Kıbrıs’a her yerde destek verdiğini söyledi. Örnek olarak BM Güvenlik Konseyi’nin son toplantısında (BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması kastediliyor) Amerika’nın İngiltere ve Türkiye’nin kararı yeniden ‘tahrif etme’ çabalarına destek vermesini gösterdi.

“SİZ NE YAPTINIZ?”

AB’nin geriye kalan üyelerinin, Kıbrıs gibi ana müttefikinin Moskova olduğu bir Kıbrıs sorunu bulunmadığını de belirten Kasulidis ‘Siz ne yaptınız?’ diye sordu ve şunları ekledi: ‘Anastasiadis Sayın Putin’in davetini reddedebilir miydi? Kırım’da sorun olur olmaz yaptırım uyguladınız. Türkiye’ye neden uygulamadınız? Bu iki durum arasında ne fark var?’

Kasulidis Kıbrıs sorunuyla ilgili ise Nuland’a, Barbaros’un Kıbrıs MEB’ini istilasının, Kıbrıs mevduatlarının tıraşlanmasının ardından gelen ikinci darbe olduğunu, Anastasaidis’in de tepki göstermekten başka bir şey yapamayacağını belirterek şöyle devam etti:

“TÜRKİYE SÜREKLİ SORUN ÇIKARTIYOR, ABD KENDİSİNİ SUÇLAMIYOR”

‘Türkiye sürekli sorun çıkarıyor, Amerikalılar kendisini suçlamıyor. Biz elimizden geleni yaptık. İnisiyatif aldık, Türkiye reddetti. Müzakerelerin yeniden başlaması halinde Türkiye’nin meydan okumalarına devam etmeyeceği güvencesini verebilir misiniz?’

Diplomatik kaynaklar Nuland’ın bu soruya verdiği cevabın tatmin edici bulunmadığını belirtiyor. Amerikalı müsteşar Türkiye’nin 2015’te çözüm arzu ettiğini söyledi, Kasulidis de ‘Ankara, A planı ile devam edebilecek mi yoksa B planına mı geçeceği ile ilgileniyor’ dedi.

Bakan Kasulidis, Amerikan Büyükelçi’nin tweeti konusunu da gündeme getirerek Lefkoşa’nın yoğun rahatsızlığını dile getirdi.”

Simerini “Kasulidis Nuland ile Kıbrıs Sorununu ve ‘Rahatsızlığı’ Görüştü... Müzakerelerin Yeniden Başlaması ‘Seçimlerden’ Sonra” başlıklı haberinde, Kasulidis-Nuland görüşmesinde Kıbrıs sorunu ve müzakerelerin yeniden başlaması perspektifinin ele alındığını yazdı.

MÜZAKERELER KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDEN SONRA...

Habere göre Nuland’la yaklaşık bir saat süren görüşmesini “Çözüm müzakerelerinin muhtemel yeniden başlaması hazırlıklarıyla ilgili karşılıklı izahlarda bulunulması için bu görüşmenin çok önceden yapılması gerekiyordu” sözüyle değerlendiren Kasulidis, Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları da söyledi:

“Müzakerelerin Kıbrıs Türk ‘seçimlerinden’ sonra yeniden başlayabilmesi için her özlü hareketin bizim tarafça iyi niyetle yapıldığı izlenimi edindim. Kimsenin, müzakereler sırasında bütün hareketlerin bizim taraftan geleceği zannına kapılmamasını umuyorum. Çünkü o zaman müzakereleri başarısızlığa mahkum ederiz.

“BİZ KAYDEDİLECEK İLERLEMEYLE İLGİLENİYORUZ, MÜZAKERELERİN NE KADAR SÜRECEĞİYLE DEĞİL”

Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili iyi niyetini göstermesi için karşılıklı hareketlerde bulunulmasını bekliyoruz. Biz, kaydedilecek ilerlemeyle ilgileniyoruz, müzakerelerin ne kadar süreceğiyle değil. İlerleme kaydedilirse bu (müzakerelerin) devamına ve süresine olanak tanıyacak.”

Gazeteye göre Nuland ile Koenig’in tweeti konusunu da görüştüklerini ve muhatabının da tepki gösterdiğini söyleyen Kasulidis, Amerikan Büyükelçi’nin geri çağrılmasını talep edip etmediği sorulduğunda ise “Geri çağrılmasını istemedik. Olgular, herhangi başka bir şey gerektirmeyecek bir sürece girdi” dedi.

Gazete diplomatik kaynakların Nuland’la görüşmesinde Kasulidis’in, Rum yönetiminin Washington’un Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine ve BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasının ele alındığı Güvenlik Konseyi toplantısında sergilediği tavrından duyduğu rahatsızlığın açıkça ortaya konulduğunu belirtti.

YAHUDİ LOBİSİNDE DE KONUŞTU

Simerini, Kasulidis’in Yahudi Lobisi’nin (Amerikan-Yahudi Halkla İlişkiler Komitesi) konferansına da konuşmacı olarak katılıp Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki ilişkilerin önemine ve “her iki ülkeye dönük meydan okuma ve tehdide karşı işbirliklerini daha da geliştirme perspektifine dair bir konuşma yaptığını yazdı.

Politis haberini “Kasulidis-Nuland... Müzakereler ve Moskova” başlığı altında özetledi.