Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Yunanistan’ın Kıbrıs’ta garantör güç olmayı istemediği ve bu yönde bir arzusunun olmadığına dair açıklamasına dikkat çekerek, İngiltere’den de garantiler konusunda resmi açıklama yapmasını istemeleri gerektiğini vurguladı.

Fileleftheros gazetesine konuşan Omiru Kıbrıs sorunu ve Başkanlığından istifa ettiği EDEK ile ilgili konulara değindi.

GARANTİLER

Habere göre Omiru, garantilerle ilgili bir soruya karşılık verdiği yanıtta, bu konuda inisiyatif üstlenmeleri gerektiği üzerinde durdu.

Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın, Yunanistan’ın bir garantiler çerçevesine katılmayı ya da 1960 yılının çağdışı garantilerini yenilemeyi ne arzuladığı, ne de istediği yönünde açıklamada bulunduğuna dikkat çeken Omiru, İngiltere’den de garantiler konusunda resmi bir açıklama yapmasını istemeleri gerektiğini belirtti.

Yüksek rütbeli İngiliz bir yetkiliyle daha önceden yaptığı görüşmelerde ülkenin garantör güç olmaya devam etmeyi istemediği yönünde pozisyona sahip olduğunu bildiğini savunan Omiru, “Bunu değerlendirelim, resmi bir açıklama isteyelim” dedi.

Omiru, garantör güçten ikisi garantör güç olmaya devam etmeyi istemediği yönünde açıklama yaparsa Türkiye’nin yalnız kalacağını iddia etti.

Türkiye’nin, tek garantör ülke olmayı isteme cesaretine sahip olabileceğini de belirten Omiru, “Avrupa ülkesi olmayan bir ülkenin, bir Avrupa ülkesine garanti olmasını istemesi mümkün mü? Bu AB’ye yönelik bir hakaret değil mi?” sorularını sordu.

ABD, TÜRKİYE, AB…

Omiru, bir başka soru karşısında Kıbrıs sorununun doğru çözümünün ABD’nin çıkarına olacağı değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın seçilmesine değinen Omiru, Akıncı’nın seçiminin önemli bir olay olduğunu ve olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.

Ancak çözümün anahtarının Ankara’da olduğu yönündeki iddialarını yineleyen Omiru, en büyük meselenin, Türkiye’nin Kıbrıs sorununa yönelik yaklaşımını değiştirmesi ve Kıbrıs sorununun uluslararası ve Avrupa hukuku çerçevesinde doğru ve işlevsel çözümü fikrini kabul etmesi olduğunu savundu.

Omiru, uluslararası ve Avrupa toplumunun Türkiye’ye baskı uygulaması için inisiyatif üstlenmeleri gerektiğini de söyleyerek, AB’nin Kıbrıs sorununun çözümü çabalarına ek katkı sağlaması gerektiğini de belirtti.

GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER

Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili görüşünün sorulması üzerine ise Omiru, insanların hayatlarının iyileşmesine yardımcı olan önlemlerin iyi olduğunu, ancak iyi komşu koşullarının yaratmaması ve çözümün özünün yerini tutmaması gerektiğini söyledi.

Maraş konusunun Güven Yaratıcı Önlem olmadığını da ileri süren Omiru, BM’nin bu yöndeki iki kararına ve 1979 anlaşmalarına işaret ederek, müzakerelerde yoğun ve net bir şekilde ortaya konması gereken bir konunun olduğunu belirtti.

EDEK’İN YENİ KARARLARI

Omiru, başkanlığından istifa ettiği EDEK partisinin yeni liderliğinin aldığı iki karara ilişkin şaşkınlık, tereddüt ve üzüntüsünü de dile getirdi.

İlk olarak EDEK Merkez Komitesi’nin iki kesimli, iki toplumlu federasyon çözümünü reddetme konusunda görüşlerini dile getiren Omiru, EDEK’in hiçbir zaman iki kesimli, iki toplumlu federasyonun ya da herhangi bir çözüm terminolojisinin savunucusu olmadığını belirterek, böyle bir açıklama yapma gereğinin olamadığından söz etti.

Omiru, bu açıklamanın sadece karışıklık yarattığını da belirtti.

İkinci olarak ise EDEK’in ara bölgede gerçekleştirilen Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum siyasi partiler görüşmelerinden ayrılma kararına değinen Omiru, bu tür kararların EDEK’in karakter ve siyasi çehresini değiştirme eğiliminde olduğunu söyledi.