Rum Hidrokarbon Şirketi (EİK) Başkanı ve Rum Teknoloji Üniversitesi (TEPAK) Rektör Yardımcısı Tula Onufriu, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki doğal zenginlikler konusunda ayakların biraz daha fazla yere basması ve sabırlı olunması tavsiyesinde bulundu.

Onufriu, doğalgaz yataklarının değerlendirilmesi konusunda altı ay içerisinde kararlar alabilecek konumda olmayı umut ettiklerini de dile getirdi.

Fileleftheros gazetesine konuşan Onufriu, hidrokarbon çalışmaları ve Güney Kıbrıs’ın planlarıyla ilgili çeşitli konularda bilgiler verdi.

Habere göre doğalgaz yataklarının değerlendirilmesi konusundaki nihai kararların birçok faktöre bağlı olduğunu söyleyen Onufriu, mevcut aşamada ülke için en iyi seçeneğin hangisi olduğunu görmek için çeşitli seçenekler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Buna paralel olarak başlayacak olan sondajların neticelerini beklediklerini ifade eden Onufriu, ENI-KOGAS konsorsiyumunun programının başlamak üzere olduğuna işaret ederek, bunun, kararlarını temellere dayandırmaları için belirli neticeler verecek önemli bir adım olacağına dikkat çekti.

Onufriu, alınacak olan neticelerin doğalgaz sıvılaştırma kara terminali oluşturma kararına katkıda bulunacak önemli faktörlerden biri olacağını belirterek, şu anda teyit edilen doğalgaz miktarının düşük olduğunu söyledi.

Bir soru üzerine, doğal zenginliklerle ilgili konularda ayaklarının biraz daha fazla yere basmasını ve sabırlı olunmasını öğrenmeleri gerektiğine vurgu yapan Onufriu, bu gibi olguların bir günde meydana gelmediğinden söz etti.

İzinler, programlamalar ve sondajlar gibi konularda ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine vurgu yapan Onufriu, ENI-KOGAS’ın yeni programıyla seçeneklerini ileri götürmeye yardımcı olacak bazı olumlu neticeler alma umudunu dile getirdi.

Kendileri için olumlu sonucun ne olduğu sorusuna yanıt veren Onufriu, şimdi yapılacak sondajlarda, hali hazırda ellerinde olanlara eklendiğinde terminali sürdürülebilir kılacak kadar teyit edilmiş rezervler bulmayı umut ettiklerini söyledi.

Onufriu, “Ne kadarı terminali sürdürülebilir kılar?” sorusuna ise “Neredeyse sahip olduğumuzun bir o kadar dahası” yanıtını verdi.

Doğalgazın değerlendirilmesi konusunda daha hızlı kararlar alabilmek için sondajlarla ilgili çabanın hızlandırıldığını söyleyen Onufriu, umdukları neticelere sahip olunmaması ihtimali karşısında diğer seçeneklerin de incelenmesi gerektiği üzerinde durdu.

Onufriu, stratejik açıdan en iyi gelişme olarak kabul ettikleri doğalgaz sıvılaştırma kara terminali dışındaki seçeneklerin Mısır’a muhtemel boru hattı ve yüzer doğalgaz sıvılaştırma tesisi olduğunu söyledi.

Güney Kıbrıs ile Mısır arasında hidrokarbon yataklarından ortak istifade anlaşmasının onaylandığı, ayrıca Rum Enerji Bakanı’nın Ürdün ve Umman’ın ardından Romanya’ya gideceği anımsatılarak, terminal oluşturulmadan önce doğalgaz satışı için başka ülkelere açılım mı yapıldığı sorusu yöneltilen Onufriu, alternatif çözümler çerçevesinde ülkelerle temaslarda bulunulduğu belirtti.

Onufriu, farklı bir yönde hareket etmelerinin gerekmesi durumunda hazır olmaları için ülkelerle işbirliği için önkoşullar oluşturulması, çeşitli faktörlerin araştırılması gerektiğinden söz ederek, temasların bu mantıkla yapıldığını ifade etti.

Sondaj çalışmalarına da değinen Onufriu, ENI-KOGAS sondaj programının çok yakında başlayacağını ve yaklaşık 18 aylık bir dönemde 4 sondajın gerçekleştirileceğini söyledi. Total’in de kendi sondaj programıyla ilgili hazırlık yaptığını anlatan Onufriu, şirket farklı bir jeolojik yapıda olan kendi sismografik verileri üzerinde çalışmalar yürüttüğünden bunların işlenmesinin daha fazla zaman alacağını söyledi. Onufriu, ayrıca Noble’ın 12’inci parselde olası yeni bir sondajla ilgili kendi verileri üzerinde çalışmalar yaptığından bahsetti.

Onufriu, hedefin yaklaşık 6 ay içerisinde, bu aşamada terminalin mi hayata geçirileceği, yoksa başka seçeneklere bir bakmaları gerektiği konusunda önemli kararlar alabilecekleri bazı verilere sahip olmak olduğu ifade etti.

“Doğalgaz ne zaman çıkarılacak?” sorusuna ise Onufriu, birçok teyit edilmiş yatağın olacağı ve terminalin hayata geçirilebileceği şeklindeki iyi bir senaryoya göre ilk doğalgazın Güney Kıbrıs’a yaklaşık 2022 yılında geleceği değerlendirmesinde bulundu.

“Güney Kıbrıs artık İsrail’in öncelikleri arasında değil mi?” sorusunu da yanıtlayan Onufriu, her bir tarafın kendi seçenek ve verilerini incelediğini belirterek, İsrail için bir seçenek olduklarını, ancak gördükleri üzere Mısır ile işbirliği yapma yönünde hareket ettiklerini belirtti.

Nihai anlaşmanın yapılmadığını, ancak böyle bir ülkeden yumurtalarını aynı sepete koymasını beklemediklerini söyleyen Onufriu, Güney Kıbrıs’ın daha güvenli seçim olduğunu ve bir işbirliği olması için bu seçeneği öne çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti.

Bir başka soruya verdiği yanıtta, Ukrayna kriziyle ilgili tehlikenin, bölge için bir merkez ve Avrupa enerji güvenliğinde katkıda bulunabilecek bir faktör olarak Güney Kıbrıs’ın önemini ortaya çıkardığını savunan Onufriu, Avrupa’nın tüm sorununu çözemeyeceğini, ancak Avrupa’nın alternatif seçeneklere ihtiyacının olduğuna işaret ederek, Güney Kıbrıs’ın da bir seçenek olduğu belirtti.

Onufriu, Rum Yönetimi olarak önceliklerinden birinin Avrupa ve geniş bölgede bu rolü öne çıkarmaya odaklanmak olduğundan söz etti.

Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs sorununun çözümü olmadan enerji merkezi olup olamayacağı sorusuna ise Onufriu, Kıbrıs sorununun çözümü konusunu, sınırlayıcı faktörlerden biri olarak gördüğünü, ancak bunun, faaliyetlerini yapmayı ve taleplerinden bulunmayı durdurmaları gerektiği anlamına gelmediği yanıtını verdi.

Onufriu, bunun, bazı sınırlamalar getiren bir faktör olduğunu öne sürdü.