Alithia gazetesi ilgili haberinde, Spehar’ın 21 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle dün düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) ile sivil toplumun Kıbrıs’taki barış sürecine katılımının önemine değindiğini” yazdı.

Gazeteye göre konuşmasında, Kıbrıs’ta kalıcı bir barış sağlanması hedefiyle ada genelinde birlikte çalışan insanların rolüne atıfta bulunan Spehar, “Birleşmiş Milletler için barış hakkının yalnızca şiddet içeren çarpışmalar olmamasını değil, tüm insanlık haklarının korunması ve kalkınma hedeflerinin de hayata geçirilmesini gerektirdiğini” dile getirdi.

Spehar, bunun, yalnızca insanlar ve toplumların sadece kendi haklarını değil diğer insanların da haklarını ve ihtiyaçlarını anladığı, aynı zamanda hoşgörü, dayanışma ve karşılıklı anlayış gösterdiği zaman sağlanabileceğine işaret etti.

Gazete Spehar’ın buna paralel olarak konuşmasında, “BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki taraflara, güven inşa edilmesini ileriye götürmeleri ve barışa ilişkin yapı taşları olarak GYÖ’lerin hayata geçirilmesi konusunda, 2430 (2018) sayılı karar aracılığıyla kısa zaman önce yaptığı çağrıyı” da anımsattı.

Toplumlararası temaslar ve iş birliğine vurgu yaparak, sivil toplumun barış sürecine dahil edilmesinin önemine de işaret eden Spehar, “şu an barışı koruma hedefinin herkesin desteğine her zamankinden fazla ihtiyacı olduğunu söyleyerek, kadınların ve gençlerin buna daha fazla dahil edilmesinin önemine” işaret etti.

Sözlerinin devamında “barışa inanmak yeterli değil” ifadesini de kullanan Spehar, “bütün toplumların bunun gerçekleşmesi için birlikte çalışması gerektiğini” sözlerine ekledi.

Fileleftheros gazetesi ise “Lute’un Gölgesinden Çıkmaya Çalışıyor” başlıklı haberinde, Elizabeth Spehar’ın güven yaratıcı önlemlerle ilgili dünkü açıklamasının Dünya Barış Günü sebebiyle ortaya çıkmadığını öne sürerek, Spehar’ın GYÖ’ler aracılığıyla tekrar ön plana dönmeye çalıştığını, çünkü BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Kıbrıs sorunuyla ilgili çalışmaya başladığı andan bu yana, Spehar’ı gölgede bıraktığı yorumunda bulundu. 

“Spehar’ın geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le gerçekleştirdiği görüşmelerde, iki tarafın GYÖ’ler konusuna bakmaları gerekeceğine atıfta bulunduğunu” yazan gazete, “Spehar’ın GYÖ’ler aracılığıyla Kıbrıs sorunu sürecinde bir rol aradığını” öne sürdü.

Haravgi gazetesi Spehar’ın açıklamasını “GYÖ’ler ve Sivil Toplumun Katılımı Önemli” başlığıyla okuyucusuna aktardı.

AB’NİN KIBRIS SORUNUNDAKİ ROLÜ

Fileleftheros gazetesi ise “Avrupa Takozu- Almanya ile Fransa Anglo-Amerikanların Kıbrıs Sorunundaki Tekelini Bozuyor- Belirleyici Faktör” başlıklı manşet haberinde, Avrupa Birliği’nin şu an kısmen Kıbrıs sorununu etkileyebileceğini belirterek, Türkiye’nin Avrupa gidişatına yönelik ani dönüşünün, AB’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak oynayabileceği rolü de farklılaştırdığını yazdı.

Rum kesimi tarafından kayda geçirilen ilk şeyin, Türk yetkililerin Avrupalı muhataplarıyla görüşmelerinde yaptıkları açıklamalar olduğunu yazan gazete, Türkiye cephesinden, mümkün olduğunca AB’nin yanına gelme konusunda bir istek kayda geçirildiğini belirtti.

Bu durumun Rum kesimi açısından olumlu olarak değerlendirildiğini, çünkü bu durumun kendisine güçlü silahlar vereceğini öne süren gazete, ikinci önemli unsurun ise Ankara-Berlin ilişkilerinin aldığı şekil olduğunu kaydetti.

Gazete, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın zamanda Almanya’ya gerçekleştireceği ziyaret ve Angela Merkel ile yapacağı görüşmelerin, aralarında Kıbrıs sorununun da bulunduğu birçok mesele açısından barometre teşkil edeceğini savundu.

Almanya’nın Kıbrıs sorununa ilgi gösterdiğini (güvenlik ve eşit muamele konuları) ve hiçbir durumda, bu iki meselede AB’yi olumsuz etkileyecek bir çözüm anlaşması olmasını istemediğini kaydeden gazete, bunun ötesinde Almanya’nın bölgeye yönelik de bir ilgisi olduğunu belirtti.

Fransa faktörünün ise üçüncü önemli unsur olduğunu ve Fransa’nın UNFICYP’le ilgili görüşmelere dinamik bir giriş yaptığını kaydeden gazete, Rusya’nın oynayacağı rolün de çok önemli olduğunu belirterek, Rum kesiminin Anastasiadis ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında New York’ta yapılacak görüşmeye büyük önem verdiğini ekledi.

KİPRİANU

Haravgi gazetesine göre, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise, AKEL ile Mağusa İnisiyatifi’nin iş birliği içerisinde gerçekleştirdiği bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü senaryosunun, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların yaşamını sürdürebilmesini tehdit ettiğini öne sürdü.

Gazeteye göre etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le New York’ta yapacakları görüşmelerde “gerektiği gibi davranmaları” çağrısında da bulunan Kiprianu, geçmişteki hataların tekrarlanmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Akıncı ile Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri’yle yapacakları görüşmelerin ileriki adımları belirleyeceğini de söyeyen Kiprianu, “Anastasiadis’in sahip olduğu sorumluluğun farkında olmak ve tarihte bölünmenin başkanı olarak kalmamak için gerekeni yapmakla yükümlü olduğunu” sözlerine ekledi.