Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında iki gün boyunca Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri irdeleyen ancak bulunacak çözüm şekliyle ilgili anlaşmazlık dolayısıyla ortak bir açıklamada mutabakat sağlanamadan tamamlanan Ulusal Konsey toplantısının ardından katılımcılar tartışmalarına kamuoyu önünde de devam ediyor.

Fileleftheros “Anlaşmazlık ve Farklılıklarını Kamuoyu Önünde Teyit Ettiler... Kıbrıs Sorunundaki Tartışma Mikrofon Önünde De Devam Etti” başlıklı haberinde, devam eden tartışmaların, Kıbrıs sorununda strateji değişikliğinin Rum siyasi liderliği için diken olduğunu doğruladığını yazdı.

ANDROS KİPRİANU

Habere göre AKEL, Kıbrıs sorununda Rum tarafınca izlenmekte olan stratejide değişikliğe ihtiyaç olmadığı, Rum siyasi liderliğinin, “milli dava” diye nitelediği Kıbrıs sorununda bundan sonra olacaklar üzerine kafa yorması gereken bir zamanda böyle bir tartışmanın gereksiz olduğuna inanıyor.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu endişesini,  “Böyle devam ederse halen tehlikeli olan durum daha da kötüleşecek ve an gelecek geri dönüş olasılığı kalmayacak” diyerek ortaya koydu. Bazı partilerin, 40 yıl önce belirlenen hedefe ulaşılamadığına göre daha iyisini talep etmeleri gerektiği görüşünü savunmalarını “şaşırtıcı” bulan Kiprianu, “bu daha iyisi hedefinin nasıl başarılacağı konusunda daha çok bilgi vermelerini” istedi. Siyasette sloganlar kullanılmaması, mantıkla ve başarılabilir olan temelinde çalışılması gerektiği görüşünü ortaya koydu.

Kiprianu, 11 Şubat 2014 Ortak Açıklaması’nı “hata”, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in müzakerelere kaldığı yerden devam etmemesini de “pervasızlık” diye niteledi. Navtex’in sona ereceği 6 Nisan’dan sonra müzakerelerin yeniden başlaması perspektiflerine de değinen Kiprianu, aynı ay içerisinde KKTC’de cumhurbaşkanlığı, Türkiye’de de genel seçimler yapılacağını hatırlatarak “Navtex yenilenmezse, müzakerelerin yeniden başlaması için ön şartlar bu (seçim) zaman sürecinden sonra oluşacak” dedi.

ATHOS ANDONİADİS

Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri Rum tarafı için “çok olumsuz” diye niteleyen DİKO, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i bu konuda görüş belirtmek istememekle suçladı. DİKO adına konuşan Athos Andoniadis “son yıllarda izlenmekte olan tek yanlı tavizler, sözde iyi niyet ve cesur sunumlar politikası başarısızlıkla sonuçlandı” dedi.

YORGOS LİLLİKAS

Vatandaşlar Hareketi Başkanı Yorgos Lillikas, herkesin, “40 yıldır izlenen politikanın istenen sonucu vermediği ve çözümsüzlüğün Türk uzlaşmazlığından kaynaklandığı” noktalarında hemfikir olduğunu söyledi ve şunları ekledi:

“Ezelden beridir izlediğimiz politika Türk uzlaşmazlığını aşamıyorsa o zaman iki seçeneğimiz var;  ya aynı politikaya devam edeceğiz veya Türk uzlaşmazlığını aşmak için ön şartlar ve işgal için bedel yaratacak talepkar felsefede yeni bir strateji belirleyeceğiz”

YORGOS PERDİKİS

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis, Rum Ulusal Konseyi’nin somut bir sonuca varamamasının korkunç olduğuna vurgu yaparak, iki günlük toplantı sırasında Ekologlar’ın kapsamlı bir strateji çerçevesi ortaya koyduğunu söyledi ve “ikna edemediysek, bu onların sorunu. Sorumluluk büyük partilere ve Başkan Anastasiadis’e ait” dedi.

Simerini haberi “Ertuğ, Yeni Ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Devamı Olmayacak Diyor... Parametre Koyuyorlar... Siyasi Güçler Dün Ulusal Konsey Toplantısında Dile Getirdikleri Tezlere Değindiler, Türkler De Organın Çözüme Karşı Olduğunu Savunuyor” başlığıyla aktardı.

Rum siyasi partilerinin dünkü açıklamalarına yer verilen haberde, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ’un,  yeni ortaklığın sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin devamı olmayacağını söyleyerek Nikos Anastasiadis’in Rum Ulusal Konseyi’nin arkasına saklanmayacağına inanç belirttiği dünkü açıklamasını da aktardı.

Haravgi Ertuğ’un açıklamasını “Ertuğ Yeni Ortaklıkta Israr Ediyor... Başkan’ın Kayıtsız Şartsız Müzakerelere Dönmesini Bekliyor” başlığıyla aktaran Haravgi, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun açıklamasını da tam metin olarak “Müzakereler Olmadan Uzlaşı Çözümü Olamaz” başlığıyla aktardı.

Gazeteye göre Kiprianu dünkü açıklamasında “federasyonun sorgulandığı dönemlere dönüş, son tahlilde kesin taksime sürükler” uyarısında bulundu, özetle şunları söyledi:

“Bugünkü krizin aşılıp müzakerelere yeniden başlanması ve federal çözüme varılması elbette kolay olmayacak. Türkiye gerçekte federal uzlaşı değil konfederasyon veya taksim istiyor ancak Türkiye’yi ancak müzakerelerle teşhir edebiliriz.

AB’ye üyeliğimiz bir avantajdır ancak AB’nin oynayabileceği veya oynamak isteyeceği rol fazla büyütülmemelidir. AB ilke çözümlerini her zaman bizim anladığımız gibi desteklemez, çoğu zaman –Navtex örneğindeki pasifliği gibi, Türk yaklaşımlarını destekler veya müsamaha gösterir.”