Özlem Çimendal

KIB-TEK statükosunu savunan bazı kesimlerin varlığından söz eden Ekonomist Okan Veli Şafaklı, bu kesimin mevcut durumu korumak için kurumun son yıllarda başarılı yönetildiğini iddia ettiğini söyledi. Şafaklı, kurumun bağımsız denetim raporlarının incelendiğinde raporlardaki çelişkili veriler ve kullanılan tutarsız ifadelerin kendisini hayretler içerisinde bıraktığını söyleyerek, “Kurumun mali yapısı bozuk ve teknik olarak iflas durumda” dedi.

“Bağımsız şirketler, şeffaf ve hesap verebilirlik için denetliyor”

KKTC’deki Sosyal Sigortalar Kurumu gibi kamu kuruluşları ile TÜK gibi KİT’lerin vahim durumunun zaman zaman kurtarılması için yollar aranarak gündeme geldiğini dile getiren Ekonomist Okan Veli Şafaklı, özellikle KIB-TEK özelleştirme ve Türkiye’den Kablo ile elektrik getirilmesi konularının son zamanlarda gündemden hiç düşmediğini söyledi. Kurumun sorumluluğunda hazırlanan mali tabloların güvenilirlik açısından bağımsız murakabe şirketleri tarafından denetlendiğinden bahseden Şafaklı, bu denetimlerin kurumların şeffaf ve hesap verebilirliğinin en önemli boyutu olarak kabul edildiğinden bahsetti.   

“Uyarılar dikkate alınmadığı gibi, çelişkili ve tutarsız ifadeler var”

KKTC’nin bilinen köklü bir bağımsız denetim şirketi tarafından denetlenen KIB-TEK’in raporları incelendiğinde denetim raporlarında her yıl yapılan bazı uyarıların devamlı olarak dikkate alınmadığının görüldüğünü söyleyen Şafaklı, “Raporlardaki çelişkili veriler ve kullanılan tutarsız ifadeler beni hayretler içerisinde bıraktı” dedi.  

Raporlar ekonomist ve finans uzmanı tarafından incelendi

Akademisyen ve Finans Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Osman Altay ile raporlar üzerinde inceleme yaptıklarında bahseden Şafaklı, “Mutabık kaldığımız mali tablo analizi yaptık. Bilahare denetim raporlarında yapılan uyarıları dikkate almayan yönetim zafiyetleri ve verilerdeki ve dolayısıyla tablolardaki çelişkiler üzerinde durduk” şeklinde konuştu.

7994383.jpg

“Kurumun mali yapısı bozuk ve teknik olarak iflas durumda”

Kurumun 2009 ve 2015 yıllarını kapsayan bilanço ile kar ve zarar hesaplarından derlenen temel mali göstergeler ve oranların kurum teknik olarak iflas etmiş durumda olduğunu gösterdiğini söyleyen Şafaklı,  “Kurum 2015 yılı itibariyle 115.7 Milyon TL negatif sermayeye sahiptir. Normalde müflis ilan edilerek kilit vurulması gereken kurum faaliyetlerini denetim raporlarında da ifade edildiği gibi devlet teminatı ile sağladığı mali kaynaklar ile sürdürmektedir” şeklinde konuştu.

“2015 yılında ciddi düşüş yaşandı”

Kurumun likiditesinde  (Dönen varlıklar/kısa vadeli yabancı kaynaklar) genelde bir iyileşme olmakla beraber bu iyileşme oranının yetersiz ve mutlak değer olarak ilgili rasyo (0.92) 1 seviyesinin altında olduğunu da ifade eden Şafaklı, “Kurumun kısa vadeli aktifler aktivitesi  (envanter bazında) tatminkar,  dönen varlıklar bazında ise düşüktür” şeklinde konuştu. Dönen varlıklar bazında ölçülen aktivitenin son yıllarda kötüleşmiş ve seviyesi bakımından da (1.24) tatmin edici olmaktan uzak olduğundan bahseden Şafaklı, maddi duran varlıkların aktivitesinin ise 2009-2014 döneminde iyileşme kaydederek, tatminkâr sayılacak bir seviyeye (1.45) ulaştığının altını çizerken, 2015 mali yılı sonunda söz konusu aktivitede ciddi düşüş yaşandığının (1.14) da altını çizdi.

“2013-2014’te kurumun finansal riski tavan yaptı”

Uzun vadeli borçların toplam aktiflere oranının (kaldıraç oranı) 2009-2012 döneminde % 55 oranında rahat bir seviyede bulunduğu tespitinde de bulunan Şafaklı, “2013-2014 yılında ise bu oran %65-%69 seviyesinde kurumun finansal riskini oldukça artırdığını göstermektedir. Ancak 2015 yılı itibariyle söz konusu oran %60 seviyesine gerilemiş ve kurumun finansal riski kontrol altına alınmıştır” ifadelerini kullandı.

“Halkın ensesinden kar elde edildi”

Kurumun son iki yılda karlılık açısından hala 2009 yılı karlılık düzeyinin çok gerisinde olduğunun altını çizen Şafaklı, “2011-2013 döneminde zarar eden kurumun son iki yılda kara geçmesi sevindirici olmakla beraber % 8 karlılık oranı tatminkâr değildir. Ayrıca, özellikle 2015 yılında elde edilen 54.8 milyon TL’lik net kar operasyonel tasarruf veya verimlilik neticesinden değil petrol fiyatlarındaki düşüşün tüketici lehine kullanılmayıp halkın ensesinden kar elde edilmesi sonucudur” diye konuştu.

“Şüpheli ticari alacaklar devamlı arttı”

Kurumdaki şüpheli ticari alacakların devamlı artarak 2009 yılında 193.9 Milyon TL iken, 2015 yılında 399.4 Milyon TL’ye ulaştığının görüldüğünü dile getiren Şafaklı, ayrıca uzun vadeli yabancı kaynaklarda da 2009 yılından 2014 yılına kadar artış görülürken, 2015 yılında ise nispi bir düşüş kaydedildiğinin altını çizdi.

9172662.jpg

“Ticari borç 2012’ye kadar sürekli arttı”

Ticari borçların 2012 yılına kadar artarken bu yıldan sonra 2015 yılına kadar düşüş gösterdiğine dikkati çeken Şafaklı, “Kurum düşük likidite, tatmin edici olmayan aktivite hız oranları, her an bozulabilecek ve fazla sağlıklı olmayan kaldıraç oranı ve çok düşük karlılık oranı ile (yüksek maliyetler ve faaliyet giderlerine bağlı olan düşük kar) finansal açıdan sağlıklı ve geleceğe güvenle bakabilen bir kurum olmaktan epeyce uzaktır” ifadelerini kullandı.

“Raporlarda 5 yıl boyunca sürekli yapılan uyarılar dikkate alınmadı”

2010-2015 yıllarını kapsayan dönemde denetim raporlarında bazı uyarıların aynen tekrar edilmesinin yönetimin bariz bir şekilde zafiyetini gösterdiğine işaret eden Şafaklı, “Özellikle ‘Güney Kıbrıs’tan sağlanan ve bir kısmı tüketicilere fatura edilen muhtemel elektrik borcu için hesaplarda herhangi bir provizyon mevcut değildir.’ ‘Fiziki stok sayımları ile stok kayıtları mutabakatı yapılamamıştır. Yılsonu stok sayımında hazır bulunmadığımızdan doğruluğu hususunda Yönetim Kurulu ve kurum yöneticilerinin vermiş olduğu beyanname, hesaplar ve denetim amaçları bakımından esas alınmıştır. Hesapların hazırlanışında stok kayıtları esas alınmıştır.’ Bu iki uyarı 2015 yılı da dahil olmak üzere altı yıl boyunca sürekli yapılmış” dedi.

“KIB-TEK mali raporunun, kurum dışında kullanılamayacağı, denetim kavramıyla örtüşmez”

Bir kamu kuruluşu olan KIB-TEK için hazırlanan mali raporların sadece kurum için olup başka maksatlar için kullanılamayacağı ifadesinin de murakabe (denetim) kavramıyla örtüşmediğini vurgulayan Şafaklı,  “Zira Fasıl 171 Elektrik İnkişaf Kanunu’nun 24. maddesine göre KIB-TEK hesapları Bakanlar Kurulu’nun emredeceği şekilde yayınlanır” dedi.

“Raporlardaki sorumluluk kamunundur”

Yayınlanan ve vatandaşın vergileri ile finanse edilen bir kuruluş için hazırlanan denetim raporunda sorumluluğun kamuya yönelik olduğu hatırlatmasında da bulunan Şafaklı, “Aksi takdirde, bu raporlar kurumun internet sayfasından neden herkes ile paylaşılmaktadır. Ayrıca, Kurum için hazırlanıp başka amaç için kullanılamayacağı ifadesi başka maksatlar için farklı mali tablolar mı hazırlanıyor sorusunu akla getirmektedir” şeklinde konuştu.

“Hatayı, denetim şirketi görmezlikten gelirken, Sayıştay da mı görmedi?”

Denetim raporlarında dikkati çeken diğer bir hususun ise bariz olarak hata veya hileye işaret ettiği tespitinde de bulunan Şafaklı, “Zira bizim fark ettiğimiz hatayı denetim şirketi görmezlikten gelirken aynı hesapların iletildiği Sayıştay müessesesi de mi fark etmemiştir?” diye sordu.

“Sayıştay ve Bakanlar Kurulu’nun sessizliği hayret verici”

Kurumun kar etti diye övünmeye getiren o günkü Yönetim Kurulu başkanın eski Sayıştay başkanı olması ve tolere edilemeyecek yanıltıcı rakamlar üzerinden yorum yapmasının da son derece manidar olduğunu ifade eden Şafaklı, “En yanıltıcı veriler 2014 yılına ait faaliyet giderleri ile genel yönetim giderleridir. 2015 yılı Kar ve Zarar Hesabından 2014 yılına ait faaliyet giderleri 142.3 Milyon TL, genel yönetim giderleri ise 106.9 Milyon TL iken bir yıl önce denetimden geçen 2014 yılı kar ve zarar hesabında 2014 yılına ait  faaliyet giderleri  166.9 Milyon TL, genel yönetim giderleri ise 131.4 Milyon TL olarak rapor edilmiştir. Bu fark hiçbir şekilde rapor edilmediğine göre hangi rakamlar doğrudur diye hem kuruma hem denetim şirketine sormak istiyorum? Yine aynı şekilde böylesi bir hataya müsamaha edilebilir mi diye sorarken Sayıştay ve Bakanlar Kurulu’nun sessizliğine de hayret ettiğimi ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.

“Hükümet yetkilileri de kayıtsız kalıyor”

Ayrıca Şafaklı, KIB-TEK ile ilgili mali tabloları hazırlamanın kurumun sorumluluğunda olması ve güvenilirliği açısından denetimini bağımsız dış denetim kurumunun yapmasına rağmen, bariz hatalarla hazırlanan raporların benzer özensizlikle denetlenmesinin ve buna paralel ilgili devlet ve hükümet yetkililerinin kayıtsız kalmasının yıkılmaz statükonun ne denli güçlü olduğu konusunda ipucu olduğu şeklinde konuştu.