Slovak Elçiliği himayesinde bir araya gelen Kıbrıs’taki siyasi partilerin açıkladığı “Ortak Çevre Deklarasyonu”, Ada’daki çevre mücadelesinde yeni bir eşik olarak değerlendirildi. Yeşil Barış Hareketi, yayımladığı açıklamada deklarasyonu selamlayarak, çevresel tehditlerin aciliyeti karşısında ortak hareket etmenin hayati önem taşıdığını belirtti.
Açıklamada, tüm siyasi partilere çevre gündemini partiler üstü bir sorumluluk olarak ele aldıkları için teşekkür edilirken, sürecin başlığını belirleyen ve taslak metni hazırlayan VOLT’a da ayrıca teşekkür edildi. Hareket, kendilerinin de sürecin her aşamasında görüşlerinin talep edilmesini ve katılımcı anlayışın korunmasını değerli bulduklarını kaydetti.
Yeşil Barış Hareketi tarafından paylaşılan açıklamada, deklarasyonda yer alan 7 madde aynen şöyle aktarıldı:
"1. Orman Yangınları ve Aşırı Hava Olaylarıyla Mücadelede Koordinasyon
İletişim, koordinasyon, hazırlık ve müdahale mekanizmalarının; orman yangınları, seller ve diğer doğal afetler karşısında güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu, Kriz Yönetimi Komitesi’nin (CCM) güçlendirilmesini ve bu komitenin ortak tatbikatları koordine edebilmesini, uyumlu protokoller geliştirebilmesini ve gönüllü eğitimlerini düzenleyebilmesini içermelidir.
Bu bağlamda temsilciler, Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs’ta yeni bir AB yangınla mücadele merkezi kurma niyetini memnuniyetle not etmiş; böyle bir mekanizmanın tüm adaya teknik ihtiyaç temelinde ve siyasi hususlardan arındırılmış şekilde hizmet etmesinin önemini vurgulamıştır.
Siyasi partiler, bu taahhüdün somut eylemlere dönüşmesini; net zaman çizelgeleriyle ve her iki toplum için kapsayıcılık garanti alınarak hayata geçirilmesini güçlü şekilde önermektedir.
2. Atık Yönetimi ve Geri Dönüşümde İş Birliği
Katı atıklar, plastikler, elektronik ve tehlikeli atıkların işlenmesine yönelik iki toplumlu atık arıtma tesislerinin geliştirilmesi; ortak farkındalık yaratılması; uzmanlık paylaşımı ve pilot projeler yürütülmesi gerekmektedir. Bu çalışmaların, mümkün olduğunda Avrupa Birliği tarafından finanse edilen iki toplumlu girişimler tarafından desteklenmesi önerilmektedir.
3. Ortak Çevresel İzleme ve Veri Paylaşımı
Her iki toplumdan ilgili kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarını kapsayan iş birliği mekanizmalarının kurulması; hava, su ve toprak kalitesine ilişkin verilerin toplanması ve paylaşılması ile kirlilik ve doğal afetlere ilişkin erken uyarı göstergelerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
4. Su Yönetimi ve İklim Dayanıklılığı Üzerine Ortak Çalışma
Sürdürülebilir su kullanımı, tarımsal verimlilik, kuraklığa hazırlık, toprak erozyonunu önleme ve iklim uyum planlaması konularında iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bu kapsamda iklim dayanıklı altyapıların oluşturulması, kuraklık yönetimi ve su tasarrufu, kıyı erozyonuna karşı koruma, iklim dayanıklı tarım ürünlerinin kullanılması ve aşırı hava olaylarına yönelik sivil koruma planlarının güçlendirilmesi öne çıkmaktadır.
5. Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğal Habitatların Korunması
Ekosistemlerin, ormanların, sulak alanların, kuş göç yollarının ve deniz çevresinin haritalandırılması ve korunmasına yönelik koordineli çalışmaların ilerletilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kentleşme ve turizmin yarattığı baskı altındaki ekosistemlerin korunması ve yeniden onarılması da öncelikli alanlar olarak sıralanmıştır.
6. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının Genişletilmesi
Atık kaynaklarından enerji geri kazanımı, güneş panelleri ve yenilikçi enerji projeleri gibi konulara odaklanılarak ortak yenilenebilir enerji altyapılarının teşvik edilmesi gerektiği kaydedilmiştir.
Ayrıca hassas ekosistemlerin korunması, enerji şebekelerinin istikrara kavuşturulması ve fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılması hedeflenmektedir.
7. AB Çevre Müktesebatı ile Uyumun Vurgulanması
Ada genelinde AB çevre müktesebatının benimsenmesi sürecinin kolaylaştırılmasının büyük önem taşıdığı ifade edilmiştir. Bu sürecin çevresel performansın geliştirilmesini destekleyeceği ve ileri düzey iş birliğine zemin hazırlayacağı belirtilmiştir"
Yeşil Barış Hareketi açıklamasında, deklarasyonun kağıt üzerinde kalmaması ve gerçek bir değişim yaratması için her türlü katkıya hazır olduklarını vurguladı. Çevre politikalarının uygulanabilmesi için siyasi partilere, iki toplum liderlerine ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki yeni liderliğe önemli sorumluluklar düştüğü hatırlatıldı.
Açıklamada, sürecin şeffaf, bilim temelli ve hesap verebilir şekilde ilerlemesi gerektiği belirtilerek, “Yaşanabilir bir Kıbrıs için mücadeleyi birlikte büyütelim” çağrısı yapıldı.





