Yunanistan’ın yeni Güney Kıbrıs Büyükelçisi İlias Fotopulos, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasıyla ilgili çabaların güçlenmesi için, Avrupa Birliği’ni (AB), “Kıbrıslı Türklerin Ankara’dan ekonomik açıdan kurtulmasına ekonomik katkı yapmaya” çağırdı.

Haftalık Kathimerini gazetesinde, “AB Hem Söze Hem Role Sahip” başlığıyla yer alan demecine göre Fotopulos, Yunan hükümetinin, Rum hükümetinin gerçekleştirmekte olduğu müzakereyi her şekilde desteklediğini ve bunu kolaylaştırmayı sürdürmeyi istediğini söyledi.

Yeniden başlayan Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili bir soru üzerine, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümüne ilişkin bir fırsat ortaya çıkmasını umduklarını dile getiren Fotopulos, sorunun çözümünün, bütün Kıbrıslıların haklarını iyileştireceğini ve güvence altına alacağını söyledi.

Mevcut fırsattan yararlanmak için, her şeyden önce, geçtiğimiz sonbahardan bu yana ortamı “dinamitleyen” ve müzakerelere ara verilmesine sebep olan zorlukların tekrarlanmaması gerektiğine dikkati çeken Yunan Büyükelçi, diğer bir yandan, iki topluma, Kıbrıs sorununun tüm boyutlarının çözüm şeklini, dikkatleri dağılmadan gözden geçirmeleri konusunda müsaade edilmesi gerektiğini ifade etti.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ın, garantiler konusunu gündeme getirmesiyle ilgili bir soru üzerine ise Fotopulos, Kocas’ın New York, Lefkoşa Rum kesimi ve kısa zaman önce de Ankara’da yaptığı açıklamalarla, Kıbrıs sorunundaki kapsamlı ve yaşayabilir çözümün gerekli unsurunun, tüm yabancı askerlerin adadan ayrılması ve 1960 garantileriyle ilgili güncelliğini yitiren sistemin ortadan kaldırılması olduğunu açıklığa kavuşturduğunu öne sürdü.

Bunun, 1974 yılının akabinde, Yunanistan ile Rum kesiminin ortak istikrarlı görüşü olduğunu dile getiren Fotopulos, bunun, Rum kesiminin AB’ye katılımına yardımcı olduğunu savundu.

Yunanistan’daki yeni hükümetin bu görüşe gereken önemi verdiğini söyleyen Fotopulos, bu görüşün, iki toplumlu müzakerelerin yakın gelecekte üzerinde devam etmesi konusunda hem fikir olunan birbirleriyle bağlantılı konuların ilk bölümünde (toprak, mülkiyet ve yönetim) esaslı ilerleme gerçekleştiği tespit edildiği zaman, Rum hükümetiyle istişare ve koordinasyon içerisinde, somut ve net hale geleceğini anlattı.

Üç garantör ülkeden biri olan İngiltere’nin bu konu hakkında “ağzının aranıp aranmadığı” sorusu üzerine ise Fotopulos, Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas’ın Yunanistan’ın görüşünü ortaya koyduğunu söyledi. Fotopulos, başka ülkelerin bu konu hakkında nabızlarının yoklanması için çok erken olduğunu, çünkü; garantiler konusunun ve bunun masaya ne zaman konulacağının müzakerelerdeki ilerlemeye bağlı olacağını ifade etti.

Gazeteye demecinde, Türk dış politikasının tamamının yeniden tayin edilmesi gerektiğini de öne süren Yunan Büyükelçi, (Rus veya Azeri) doğal gazının Doğu Avrupa’ya nakledilmesinin, her şeyden önce Yunanistan-Türkiye işbirliğini gerekli hale getirdiğini belirtti.

Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır arasındaki sözde “Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB)” belirlenmesinin, üç ülke arasındaki işbirliğinin hedeflerinden bir tanesi olduğunu da söyleyen Fotopulos, bunun kısa zaman önce Lefkoşa Rum kesiminde gerçekleşen üçlü zirvenin deklarasyon metninde yer aldığını anımsattı.

Bahse konu girişimin, herhangi başka bir ülkeye karşı olmadığı görüşünü yineleyen Fotopulos, aksine bunun Doğu Akdeniz’deki bütün ülkeler için, MEB’lerini uluslararası hukuk temelinde belirlemeleri konusunda hareket etmeleri için, bir sebep teşkil edebileceğini sözlerine ekledi.