Bütçede kamusal eğitimine ayrılan payın artırılmasının önemine işaret eden Akansoy, “Bizim üzerinde durmamız gereken ana konu, kamusal eğitim ve kamu sağlığıdır. Önceliğimiz, halkın ödediği vergilerle ayakta duran kamusal eğitim hizmetini çağdaş bir seviyeye çıkarabilmektir” diye konuştu. 

Kanal T’de Ahmet Kaptan’ın sorularını yanıtlayan Asım Akansoy, CTP olarak kamusal eğitim üzerinde büyük hassasiyetle durduklarının altını çizdi.  

“Eğitime ayrılan pay artırılmalı” 
Ülkenin büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunun altını çizen Akansoy, gündemdeki özel okul fiyatlarıyla ilgili konuştu. Adına hükümet denen yapının söz konusu sorunla ilgili hiçbir adım atmadığının altını çizen Akansoy, “Özel sektör, kendi bünyesinde bulundurduğu şirketlerde, fiyatları istediği gibi düzenliyor. Bizim üzerinde durmamız gereken ana konu, kamusal eğitim ve kamu sağlığıdır” dedi. Kamusal eğitiminin yeniden canlandırılması gerektiğine işaret eden Akansoy, “Önceliğimiz halkın vergileri ile ayakta duran kamusal eğitim hizmetini çağdaş bir seviyeye çıkarabilmektir” ifadelerini kullandı. CTP olarak kamusal eğitim üzerinde büyük hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Akansoy, “Eğitimin, bütçeden aldığı payı artırarak çağdaş bir yapıya kavuşturmamız gerekiyor” dedi. Asım Akansoy, “Kamu hizmetini göz ardı ederek sadece özele kayan bir eğitim ve sağlık hizmeti, fahiş fiyatlarla vatandaşı mağdur eder. Bu bakımdan her iki alanın birbirini dengeleyeceği, kamu yararına bir sistem için çalışıyoruz” diye konuştu. 

“Diğer ülke temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunduk” 
Geçtiğimiz hafta Cenevre’de katıldığı, Parlamentolar Arası Birlik toplantısıyla ilgili de konuşan Akansoy, “Bu, formun 148’inci toplantısıydı. Buraya 140 ülkeden bin 600 civarında parlamenter ve çalışan katıldı. Bu yıl Cenevre’de yapıldı. Kıbrıslı Türkler bu toplantılara parlamentolar arası birlik yapısında, Kıbrıs sorununu görüşmek için davet ediliyor. Davet, partilere geliyor” dedi. Toplantıya Genel Sekreterlik düzeyinde katıldıklarını belirten Akansoy, Güneyden AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanou, DİSİ eski Başkanı Averof Neofitu, Volt Kıbrıs Eş Başkanı Alaksandra Attalides’in toplantıya katıldığını ifade eden Akansoy, fırsat yaratarak çeşitli ülkelerin vekilleriyle de görüştüklerini kaydetti. Bu yapılan görüşmeler aslında özel uğraşlar üzerine yapılan görüşmeler olduğuna işaret eden Akansoy, “Her ülke sizinle görüşmeyi kabul etmiyor. Biz yaptığımız görüşmelerde kuzeydeki ekonomik durum ve bu bağlamda diğer ülkelerle ticari, ekonomik ve sosyal alanlarda neler yapabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunduk” dedi.  

“Stefanu, ayrıcalıklı oyla dönüşümlü başkanlığı kabul ettiklerini açıkladı” 
Toplantılar sonrasında UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun yaptığı, “Kıbrıs Rum tarafı eşit statüyü kabul etmiyor, bizi azınlık olarak görüyor” açıklamalarını da değerlendiren Akansoy, söz konusu birlik toplantısının Kıbrıs’ta da yapılıp yapılamayacağı konusunu da orada görüştüklerini kaydetti. Yapılan bu önerinin, Kıbrıslı Rumlar tarafından uygun görülmediğine işaret eden Akansoy, “Kıbrıs Rum Milletvekilleri, Kıbrıs’ta da görüşülebileceğini ancak yapılan görüşmelerin, iki Liderin altında konumlandıran teknik komiteler çerçevesinde olması gerektiğini, BM’nin altında görüşülmesi gerektiğini söyledi. Ya da Slovak Büyükelçisinin düzenlediği toplantıların olması gerektiğini ifade ettiler” dedi. Kıbrıslı Rum milletvekillerinin grup sorumlusu AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun toplantıda, “Kıbrıs sorununun BM parametrelerinde çözümünün çok önemlidir. Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitlik hassasiyetinin farkındayız. Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin dönüşümlü başkanlığını kabul ediyoruz. Federal yapıdaki her kurumda ayrıcalıklı oyu kabul ediyoruz” dediğine dikkat çeken Akansoy, “Sayın Hasipoğlu’nun söylediği, ‘Bizi azınlık olarak görüyorlar’ ifadesi sadece bir yorumdur” diye konuştu. 

“Ekonomi ile ilgili yapılabilecek çok şey var ama ‘hükümette’ vizyon yok” 
CTP olarak AKEL, DİSİ ve VOLT Kıbrıs ile görüşme yaptıklarını kaydeden Akansoy, parti olarak Kıbrıs sorununda edilgen ve pasif noktada olmadıklarının altını çizdi. Belirleyici olmaya çalıştıklarını vurgulayan Akansoy, “Bizim için asıl olan BM parametrelerinin kabul edilmesidir. Sayın Tatar’ın bu konuda ne düşündüğü de belli değildir” dedi. Adadaki bölünmüşlüğün, Kıbrıs Türk halkına zarar verdiğinin altını çizen Akansoy, “BM zemininde bu sürecin ileriye götürülmesi şarttır. Müzakerelerde siyasi eşitlik konusunun pazarlık konusu yapılmasını kabul etmiyoruz. Siyasi eşitlik bizim için temel parametredir ve BM GK kararlarında nasıl olacağı belirtilmiştir. Varılacak olan yeni yapı, iki kurucu devletin yetkilerini egemence paylaşacakları, tek egemenlikli bir modele dayanacaktır. Çözüm isteniyorsa, karşılıklı kabul edilir model budur.  Kıbrıs Türk tarafı olarak bu çerçevede görüş birliği yaratabilsek çok daha etkili olabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Ülkedeki kayıt dışı ekonomiye de değinen Akansoy, kayıt dışı ekonominin üzerine bir an önce gidilmesi gerekliliğine işaret etti. Bunun sonucunda devletin gelirlerini artırabileceğini vurgulayan Akansoy, “Bu ülkede ekonomik gelişme için yapılabilecek çok şey var. Bunları yapabilecek öngörü ve bilimsel vizyon şu anki hükümette yoktur. Alt ve orta gelirli insanlarımız çok zor durumdadır ve kendileri için yapılabilecek çok şey vardır” dedi ve CTP olarak tüm bu konularda çalışma yaptıklarını aktardı. Asım Akansoy, “Kamuoyuyla her şeyi paylaşarak, açık ve şeffaf bir yaklaşımla, birlikte yöneterek bu ülkeyi hep birlikte ayağa kaldırabiliriz. Hep birlikte yönetime geleceğiz ve başaracağız.” diye ekledi.