Arhun, Kuzey Kıbrıs’ın, 27 Avrupa Birliği ülkesiyle birlikte değerlendirildiğinde asgari ücret sıralamasında 14’üncü sırada yer aldığını, buna karşın kişi başına düşen milli gelir açısından en alt sıralarda bulunduğunu kaydetti. Asgari ücret ile en yüksek maaş arasındaki farkın yaklaşık 5 kata ulaştığını belirten Arhun, ülkede kapsamlı bir ücret politikasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Gelir–ücret dengesi AB ülkelerinden kopuk”
Açıklamada, Güney Kıbrıs, Yunanistan, Polonya ve Portekiz gibi AB ülkelerinde kişi başına düşen yıllık milli gelirin ortalama 35 bin Euro, asgari ücretin ise yaklaşık 1.000 Euro seviyesinde olduğu ifade edildi. Bu ülkelerde kişi başı gelirin asgari ücretin yaklaşık 35 katı olduğuna dikkat çekildi.
Kuzey Kıbrıs’ta ise 2024 yılı itibarıyla kişi başına düşen yıllık ortalama gelirin yaklaşık 15 bin Euro seviyesinde olduğu, brüt asgari ücretin ise aylık yaklaşık 1.100 Euro olduğu belirtildi. Buna göre, Kuzey Kıbrıs’ta kişi başına yıllık gelirin asgari ücretin yalnızca 14 katı olduğuna işaret edildi.
Arhun ayrıca, Kuzey Kıbrıs’ta aylık ortalama kişi başı gelirin 1.250 Euro olduğunu, brüt asgari ücretin bu rakama oranının ise yüzde 88 seviyesinde bulunduğunu belirterek, bunun Avrupa Birliği ülkeleri arasında en yüksek oran olduğunu savundu.
“Asgari ücret yapay biçimde yukarıda”
Bu verilerin, Kuzey Kıbrıs’ta asgari ücretin yukarı yönlü baskılandığını açıkça ortaya koyduğunu belirten Arhun, mevcut durumun kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Bazı karşıt görüşlerde, Kuzey Kıbrıs’ta hayatın AB ülkelerinden daha pahalı olduğu iddiasıyla asgari ücretin yüksekliğinin normalleştirilmeye çalışıldığını savunan Arhun, bu değerlendirmelerin bilimsel araştırmalara dayanmadığını ifade etti. Alışverişin Güney Kıbrıs’a kaydığı yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını öne süren Arhun, yaklaşık 80 bin çalışma izinli çalışanın Güney Kıbrıs’a geçemediğinin göz ardı edildiğini kaydetti.
“Birçok üründe Kuzey Kıbrıs daha ucuz”
Sendika tarafından yapılan fiyat araştırmasına da değinen Arhun, elektrik, akaryakıt, gaz ve su gibi kamunun fiyatlandırdığı temel ihtiyaçlarda, kırmızı et ve bazı peynir çeşitleri hariç temel gıda ürünlerinde ve su ile kola gibi serinletici ürünlerde, Kuzey Kıbrıs fiyatlarının Güney Kıbrıs’a göre daha düşük olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Bu çerçevede Güney Kıbrıs’tan alışveriş yapanların asgari ücretli yabancı çalışanlar veya hesabını bilen asgari ücretliler olmadığını savunan Arhun, kimlerin alışveriş yaptığının bilindiğini ancak polemik yaratmamak adına açıklanmadığını belirtti.
“Aşırı artış işletmeleri riske sokar”
Asgari ücretin daha fazla artırılmasının çok sayıda işletmeyi kapanma riskiyle karşı karşıya bırakacağını, üretim sektörlerini zorlayacağını ve ülkeyi daha da pahalı hale getireceğini öne süren Arhun, yalnızca hayat pahalılığı oranı eklenerek yapılacak bir artışın mevcut çarpıklıkları daha da derinleştireceğini savundu.
Arhun açıklamasını, “Asgari ücret, adı üzerinde en düşük ücrettir; bir geçim ücreti değildir” sözleriyle tamamladı.