Rum Yönetimi’nin “Mülkiyet” konusu üzerinden yürüttüğü “Hukuk” adı altındaki “Siyaset”, gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor…

Yapılanların “Hukuk” ile bağdaştırılmaya çalışılması akıl tutulmasından başka bir şey değildir…

Mülkiyet konusunda açılan davaları hukuk zeminine oturtmaya çalışması altı boş girişimler olarak kalacaktır…

Ana hedefin “Siyaset” temelinde “KKTC ekonomisi” olduğunu hepimiz biliyoruz zaten…

...

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs için bir kez daha atadığı Kişisel Temsilci Maria Angela Holguin adamıza geldi ve her iki liderle de görüşmeler gerçekleştirdi…

Sayın Holguin bu kez görüşmelerden “Umutlu” olduğunu söyledi…

Ancak müzakere noktasında ortak bir zemin olmadığını zaten “Bir önceki ziyaret turunda” raporlamıştı kendisi…

Crans Montana’da bir gece önceden pılını pırtını toplayıp ayrılmaya hazırlananların şimdilerde yaptıkları “Masa Çağrıları” herhalde Sayın Holguin kanaatinde de “Samimi” ve “Gerçekçi” değildir…

Ancak utanmadan hala daha bir yandan “Tutuklamalar devam edecek” açıklaması yaparken diğer taraftan da “Müzakerelere hazırız” çağrısı yapabiliyor…

İşte politika böyle bir şey ne yazık ki…

“Mülkiyet” konusunda Rum liderliğinin sergilediği tavır ve görüşmeler noktasında yaptığı sözde “İyimser” açıklamalar birbiri ile çelişmektedir ve tutarsızdır…

Bu tutarsızlıktan bir çözüm çıkmaz…

Bazen kavga çıkacaksa çıkmalı, tartışma olacaksa olmalı…

New York’ta gerçekleşecek olan bir sonraki genişletilmiş toplantıda özellikle “Mülkiyet” konusu masada olmalıdır…

Kavga mı edilecek?

Edilmeli…

Geleceğimizi çalmak isteyenlere karşı tüm zırhımızı kuşanmalı ve “Stratejik” olarak hareket etmeliyiz…

Unutmayın…

Bazen satrançta bir piyon şahı devirir…

Ufak ve önemsiz gördüğünüz şeyler tüm oyunu birden çevirebilir…

Kıbrıs Türk ekonomisini ana hedefine alan ve Kıbrıslı Türkleri köşeye sıkıştırmak için ellerinden geleni ardına koymayan bu zihniyete karşı birlik olmamız gerekiyor…

“Devlet politikalarında” siyasi görüş olmaz…

Devlet politikalarında “Fikir ayrılıkları” olmaz…

Topyekûn bir mücadele olmamız gereken bu konuda hala daha “Muhalefet” yapmaya çalışanlar bu ülkenin geleceğini çalıyor…

Umuyorum ki tüm yaşananlarda Türklüğü unutanlara, Türk olduklarını Rumlar hatırlatmaz…

Öztürkler: Meclis çalışanlarına yönelik ayrımcılık iddiaları doğru değil Öztürkler: Meclis çalışanlarına yönelik ayrımcılık iddiaları doğru değil

Geçmiş geleceğin yansımasıdır…

Geçmişi değiştiremezsiniz ama bugünü inşa ederek geleceği planlayabilirsiniz…

Geçmişte yaşanan acıların tekrar etmemesi ve yok olmamak için Kıbrıs konusunda bir olmalıyız…

Rum Yönetimi’nin “Böl, Parçala, Yönet” politikası, bizi birbirimize düşman etmemeli…

Aynı dili konuştuğunuz insanlara, komşunuza, arkadaşınıza, akrabanıza düşmanlık yapmak, sadece Rumların hain planlarına hizmet eder…

Bir olmalı, birlik olmalıyız…

Sayın Holguin’in de ziyaret sonrasında yaptığı “İyimser” minvaldeki açıklamaları ve düşünceleri boşa çıkacaktır…

Rum Yönetimi bizimle bir çözüm istemiyor. Rum Yönetimi kendisinin adına “Çözüm” dediği dayatmalarla bizi asimile edip, yok etmek istiyor…