GÜNDEM KIBRIS ÖZEL HABER

“REZİLLİK, REZALET KEPAZELİK DIŞINDA KELİME KULLANILAMIYOR ARTIK”…

Meclis Başkanlı seçimi hakkında ve yaşanan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman “Rezillik, rezalet kepazelik dışında kelime kullanılamıyor artık. Bunun başka bir tanımı yok. Eğer sen bir hükümetsen meclis başkanı seçmekte zorlanmazsın. Hükümet kurabildiysen meclis başkanını da çözersin. İç tüzük de bunu diyor aslında o nedenle 10 gün süre var. Daha meclis başkanlığı seçimine geçmeden 1 ay önce tartışma başladı. Faiz bey adaydır dendi. Bizim oy vermeme sebebimiz faiz beye karşı bir tavır değil hükümet kendi meclis başkanını seçsin diyedir. İlk gün grup toplantısına girdik ve bu senaryoyu konuştuk. Bir ara grup toplantısından çıktım ve UBP’li bir arkadaşı gördüm zorlu beyin aday olduğunu öğrendim. Zorlu bey hiçbir turda onay alamadı. Dördüncü tur kadar gittiler. Grup toplantısına indiler yukarı çıktılar sonuç yine değişmedi. Dördüncü turdan sonra zorlu beyi geri çektik dediler. Reddedilmesin biz çekelim dediler ve kutlu beyi aday gösterdiler. Eğer bugün biri çıkarda 1 oy bile alsaydı seçilmiş olurdu derse ilk soracağım soru neden bunları yaşattınız? Demek ki siz de biliyordunuz retlerin fazla olmaması gerektiğini. O yüzden geri çektiniz birkaç gün önce. Hukuken tartışılır ama bu yeter. Daha sonra gruptan Kutlu Bey ile çıktılar biz 27 ile seçeceğiz dediler. Bu kez kutlu evren de daha da ileri gittiler ve 26 ret çıkarttılar. Kutlu bey de öyle gitti. Dün yaşananlardan sonra meclisin açılmaması olduğunu ve Fazilet hanımla ilgisi olmadığını herkes gördü. Daha sonrasında önüme bir yazı geldi ve seçimin yeniden başlaması için bir yazı geldi zorlu beye hitaben danışma kuruluna hitaben yazılmış ve Ünal Bey imza atmış ben de imzaladım. Zorlu bey ben meclisi açmam dedi. Hikâye ertesi güne döndü ve CTP açsın dendi. Sen kendi milletvekillerine laf geçiremedin, biz koltuk değneği olalım ve meclisi mi açalım? Açsaydık ne olurdu bilemem. Biz artık yeter dedi. Siz kendiniz kuyuyu açtınız siz kapatacaksınız. Zorlu beyin ve Ali Pill’nin rahatsızlığından sonra ortam kilitlendi. Daha sonra kim kimi ikna ettiyse Zorlu Bey geldi. Ne dediler? 26 cebimizde. Oturum açıldı dakika bir gol bir. Oradan işin rengi belli oldu. Aynı şahsın adına dün geceyle birlikte 9 tur oylama yapıldı ve 9 tur boyunca reddetti. O nedenle dün akşamki 3. Turun sonunda kürsüye çıkıp artık yeter dedi. 11 senedir milletvekiliyim bu kadar çok gazeteciyi bir arada mecliste görmedim. Olmuyor yapamıyorsunuz dedim. Bana tepki koyarlar seçimi bitirirler belki diye düşündüm. Ama dördüncü turda da aynısı oldu. Beşinci tura bir girdik. Böyle bir şey olamaz. 25 evet 24 hayırla dördüncü tura giren adam beşinci turda 25 hayır 23 evet oy aldı. Ama Zorlu Bey bu sonuca göre ben seçilmiş sayılırım dedi. Böyle bir yorum olamaz. Böyle bir lafı söyleyerek kapattı meclisi.  Yorum hukukun içindedir. Burada yazan ilk 4 turda da salt çoğunluk alan seçilir. Beşinci turda en çok oyu alan aday seçilir. Ama pusulalarda 3 kutu var. Kabul, ret çekimser. Rette 25 kişi mühür vurmuş. 25 kişinin reddettiği 23 kişinin kabul ettiği bir kişinin seçilmiş olması mümkün olabilir mi? Elmayı karpuz olarak yorumlayamazsınız. Madem seçilmiş olması mümkün olurdu neden 2 gün önce dördüncü turun sonunda Zorlu beyi geri çektiniz? Çünkü siz de bilirdiniz ve geri çektiniz. Siz de aklın yolundaydınız. Bir oyla seçim kazanılır mı? Bu yoruma dünya güler” dedi. 

“BU ZİHNİYETİN TEK DERDİ KİM HANGİ KOLTUĞA OTURACAK”…

Erhürman, “Bu yaşananlar vicdanın alacağı bir şey değildir. İnatlaşmalar UBP’nin kendi iç işi. Ama bütün bunlar meclisi kilitledi. Dört gün dört gece unları yaşadık. 24 milletvekilini idare edemiyorsan o zaman ben sana derim ki sen ülkeyi yönetmiyorsun. Bu kötü yönetim değil bu yönetmeme halidir. 24 milletvekilini yönetemedin. 29 milletvekili var hükümetin. Bu zihniyetin tek derdi kim hangi koltuğa oturacak. Memleketin tek derdi bu mudur? Maç seyreder gibi seyrediyoruz. Kuliste UBP’li yılların vekilleri şaşkın şaşkın dolaştı. Bize sordular ne olacak diye. Kimdir bu 4 diye. Meclisi açsınlar görsünler dediler. Meclisi açtılar gördüler. Bu kriz bir kişiyi seçme krizi değildir. Yengeç sepeti gibi birbirlerini didikleme krizidir. Seçilseydi bile kriz aşılamayacaktı. Memlekette insanlar kendi derdini unuttu ne olacak bu memleketin hali yerine ne olacak bu meclisin hali diyorlar. Anayasadaki 10 günlük süre düzenleyici süredir. Anayasa sana 10 günde bitir der ama bağlamaz. Yaptırımı yoktur. Normal hukuk devleti anayasa ne derse yapar. Anayasanın dediği dün yapılabilirdi. Ben ne bileyim beş turda bunu yapacaksın. Kim bilirdi. Bunlardan gerçekten çok sıkıldık” dedi. 

“BU HALKI HER GÜN GERİYE GETİREN BİR YAPI VAR”...

Bütçe maratonu komitede başlıyor Bütçe maratonu komitede başlıyor

Erhürman, “Ama buralardan bir özet çıkarmamız gerekiyor. Benim kafamdaki özet net. Erken seçim istemiyorlar ama söylüyorlar diyorlar. Daha ne yapayım? Vatandaş neden süt alamıyor? 2 sene önce alırken neden şimdi vatandaş alamıyor? Süt üreten kooperatif ne hale getirildi? Binboğa ne hale getirildi? Memleketin durumu popülizmi kaldıracak durumda değil. Kendileri çıkarttı 4 ayda bir hayat pahalılığını. Herkes bayılmıştı. Şimdi ekonomik örgütler açıklama yapıyor 2 parti de sorumludur diyorlar. Hükümetin çıkardığı yasaya doğru değil dedik ama kabul ettik. Bunu tercih eden ve getiren UBP’dir. Bu halkı her gün geriye getiren bir yapı var. Süt fiyatları bu haldeyken 4 gündür mecliste bu kepazeliği yaşatanlar var. Bizim derdimiz seçim değil geçim diyorlar. Geçinebiliyorsan geçin” ifadelerini kullandı.

“TEK BİR İLGİLERİ VAR O DA KOLTUK”…

Erhürman, “O gece Ünal Bey mecliste yaptığı açıklamada biz buradayız dediler. Biz bir an önce bu işi bitirip ekonomiyle ilgilenmek istiyoruz ülke yangın yeri dedi. Daha önce bu hükümetten bu lafı duydunuz mu? Hatta vatandaşın alım gücünü koruduk diye açıklamalar vardı. Ekonomi olması gerekenden de daha iyi yönetiliyor dediler. Böyleydi de nasıl oldu da Fazilet Hanım oturumu açmayınca memleketin yangın yerine döndüğünü söylediniz? TMK ile ilgili en çok biz düzenleme istedik. Bir çalışma yaptık. İnşaatçılara yürüyün de korkmayın dediler. Sonra başlarına giydiler. Bugün geldiğimiz nokta ortadadır. Bütün bunları biz size anlattık. Sonra meclisin bahçesinde dün gece tr den para gelmezse maaş ödenemez dediler. Türkiye sana para yollasın sen maaşları öde sonra insanlar maaşlarıyla gidip Güney’den alışveriş yapsın. Bu ülkenin ticaret odası başkanı ‘Allah Güney’den alışveriş yapamayacakların yardımcısı olsun’ dedi. Çünkü o taraf bizden daha ucuz. Güney Kıbrıs’ta, İtalya’da kahve bizden daha ucuz. Bilgi düzeylerinde sorun var. Çünkü ilgi yok. Hepsi çok iyi yerlerden mezun olan insanlar ama ilgin yoksa bilgin olmaz. Tek bir ilgileri var o da koltuk. Karşımızda kendinden geçmiş bir yapı var” dedi.