Her ilaç bir zehirdir. Zehir ile ilaç arasındaki fark dozudur. Bir maddenin ilaç olabilmesi için 5 basamaklı faz aşamasından geçmesi gereklidir. Yine bir maddenin sağlık bakanlığı kurularından onay alabilmesi için bu aşamaları başarı ile tamamlaması şarttır. Tarım bakanlığı onaylı gıda takviyesi veya takviye edici gıda statüsünden izin almış ürünlerde genellikle fayda üzerinden yol alınır. İleriki günlerde oluşabilecek zarar veya zararlar dikkate alınmaz
Aşıların tarihçesi
Aşıların geçmişi 1400’lü yıllara dayanır. 15. yüzyıldan beri dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar, sağlıklı insanları bilerek çiçek hastalığına maruz bırakarak hastalığı önlemeye çalışmışlar.
1721 yılında Lady Mary Wortley Montagu, Türkiye'de gözlemlediği çiçek aşısını, iki kızına da yaptırmak suretiyle Avrupa'ya getirmişti. 1872 Louis Pasteur felç geçirmesine ve iki kızının tifodan ölmesine rağmen ilk aşıyı tıp bilimine kazandırır. Kolera aşısı…
Merak eden dostlar internet ortamından güvenilir sitelerde aşı gelişim tarihini ve bu uğurda hayatlarını kaybeden birçok insan ile ilgili bilgileri bulabilirler. Ayni şekilde bu uğurda bilim insanlarının mücadelesini ve insanoğlunun varlığı için atılan adımlar hakkında bilgi alabilirler.
Tıp biliminde bir maddenin ilaç olabilmesi için gereken 5 basamaklı faz çalışmaları gibi aşılarda ayni yolardan geçmeleri gerekir.
Faz 0 Preklinik Çalışmalar; Geliştirilen ilacın deney hayvanlarında ya da insanlarda mikrodozlar halinde uygulanarak etkene verilen cevap araştırılır.
Faz 1 Çalışmalar; İlacın farmakokinetik özellikleri, toksisitesi, biyoyararlanımı, farmakolojik etkileri az sayıda sağlıklı gönüllüde araştırılır. Bu fazın ana amacı toksisite ve güvenliktir.
Faz 2 Çalışmalar; İlacın etkili doz sınırları, klinik etkinliği, biyolojik aktivitesi, yarar ve güvenilirliği az sayıdaki hastada araştırılır. Bu aşamada optimum doz ve doz aralıkları hesaplanır. Bu fazın ana amacı etkinlik ve güvenirliliktir.
Faz 3 Çalışmalar; Birinci ve ikinci aşamayı geçen ilaçlar daha geniş bir toplulukta denenir ve plasebo kontrollü çalışmalarla güvenilirliği, karşılaştırmalı çalışmalarla etkinliği araştırılır. Bu fazın ana amacı etkinliğin kanıtlanması ve yan etkilerin geniş toplumda izlenmesidir.
Faz 4 Çalışmalar; İlk 3 aşamayı geçen ilaçlar ruhsat alır ve pazara verilir. İlaç pazara verildikten sonra yapılan her türlü çalışma 4. faza aittir. Uzun zaman sonra oluşabilecek istenmeyen etkiler ve diğer ilaçlar ile olan etkileşim bu fazda gözlenir
• Özetle her madde bu yolları tamamladığı zaman ilaç olarak kabul edilir.
• Gerek tarım bakanlığından onay alınan gıda takviyeleri veya pandemi döneminde hazırlanan unsurlar bu aşamaları tamamlamamış maddelerdir
• Faz 4 çalışmaların tanımında açıkça görüleceği gibi maddenin ilaç olarak pazara yeni sunulduğu halde bile halen tecrübe ve gözlem devam etmektedir.
Faz çalışmalarını tamamlamayan ürünler her zaman zararlı olacaklar diye bir saptama yapılması yanlış olmak ile birlikte zaman içinde daha doğru bilgiler alınarak ilerlenmesi en doğru yoldur. Aşılar içinde durum aynıdır.
Çocukluk yaş gurubunda uygulanan ve faz çalışmaları sonlandırılmış yıllar içinde yüksek tecrübe kazanılmış ürünlerin bu yolu tamamlamamış olan ürünler ile bir arada anılması doğru değildir.
Yıllar içinde tecrübe edilmiş ve birçok kez değişik bilgiler elde edilmesi neticesinde daha güvenilir olacak şekilde üretim metotları ve birleşenleri değiştirilen birçok aşı vardır. Bilindik tecrübe birikimi olan bu aşıların bazılarının kullanımda olmadığı dönemleri yaşamış bir kişi olarak daha rahat yorumlayabilirim.
Suçiçeği aşısının olmadığı rota virüs aşısı olmadığı, hepatit A aşısının kullanımda olmadığı dönemleri çok iyi bilirim. Çocukların ne zorluklar yaşadığını ve ne ciddi durumlar ile mücadele etmek zorunda kalındığını birçok hayata mal olduğunu bire bir yaşamış bir kişiyim. Birçok hastamızı rota virüs ishallerinden dolayı yoğun bakım ünitesinde takip etmek zorunda kaldığımızı, kocaman bir servisin sadece bu tür ishal vakaları ile dolduğunu bilirim. Suçiçeği hastalığının beyni tutan formlarının nasıl seyrettiğini tecrübe etmiş bir kişiyim. Ne mutlu ki aşıların başarısı ile tüm bu olaylar artık yok, pediatri eğitimi gören yeni arkadaşlar bu vakaları tecrübe etme imkânları da olmuyor. Dilerim de hiç görmezler…
“Zor ve sıkıntılı günler mazide kalınca eldeki imkânın değeri düşermiş”. İnsan beyni geçmişi unutmaya meyilli bir açıdan güzel geçmiş ile yaşamak mümkün değil ancak yaşanan zorlukları sıkıntıları ve imkânsızlıkları bu olaylara sebebiyet veren gerçek nedenleri hatırlamak ders çıkarmak daha faydalı olmaz mı?
Aşı reddi modasından etkilenen topluluklarda, dünyada artık görülmeyen sokak virüsü ile hastalanmış kızamık vakaları baş gösterdiği bilinmektedir. Neden? Pek tabii ki aşı yapılmadığı için! Sorun mu kızamık ne ola ki!
Keşke böyle olsa SSPE hastalığı diye bilinen kızamık virüsünün sebebiyet verdiği beyin dokusunu tutan ilerleyici ve ölümcül olan hastalık tekrar gün yüzüne çıktı.
Kızamık kızamıkçık kabakulak aşısı namı diyar MMR aşısı uzun yıllardır yapıldığı için ben SSPE hastalığını hiç görmedim bana denk gelmedi eğitim yıllarımda, ancak ülkeye geldikten kısa bir süre sonra aşısı gecikmiş ve geç yapılmış (aşı reddi sebebi ile değil) bir evladımızı görme şansım oldu. Yaklaşık 23 yıl önceden bahsediyorum. Hiç unutamam, çok tatlı, mavinin bir tonunda gözleri ile muhteşem bir çocuk ailesinin yanında bana getirilmişti. Şikâyet ise “Dengesinde ve yürümesinde bir sorun var” şeklinde idi. Özetle hastanın SSPE hastalığı olduğu ve geç yapılan MMR aşısının yapılmadığı dönemde sokak virüsü ile kızamık geçirdiği bilgisi kayıtlara geçti.
Sadece bir hastalık değildi SSPE… Yıllarca destek verdik tüm tıp camiası olarak bu evladımıza, hatta ülke ve tüm kurumlar sahiplendi. Anne bakımı özeni ve mücadelesi ile yılın annesi seçildi. Ama ne fayda hastamızın elimizden kayıp gidişini engelleyemedik.
Beyaz rengi kirletmek kolaymış, çamuru at izi kalsın, günlük sohbet masasında aslı astarı olmayacak şekilde konu büyütülsün. Takılsın takıştırılsın, sonra dönüp dolaşsın ilk konuyu başlatan da inansın.
Sevgili dostlar insanoğlunun uygarlığında çocukluk çağ grubu aşılar bir devrimdir. Bedel ödenerek hayatlar kaybedilerek kazanılmış bir yoldur. Rüştünü ispatlamış yıllar ile tecrübe edilmiştir. Faz basamaklarını geçmiş, kısacası en küçük etkisi bilinen aşılardan kaçmayalım.
Üretim yeri ve soğuk zincir standartları kaliteyi ve başarıyı direkt etkilediği için taviz vermeden hareket edelim.
Soğuk zincir korumanın şart olduğu tüm aşılarda depodan taşıyana ve uygulayıcıya kadar herkesin sonsuz dikkatli olması hayati önemdedir.
• Aşılar özel şekilde taşınmalıdır. taşıma kabındaki iç ısı moniterize edilmelidir. Bunun için özel uygulamalar vardır.
• Sık kullanılan buzdolaplarına iç ısının çağdaş ölçüm yöntemleri ve alarm sistemleri ile takip edilmesi şarttır.
• Sık enerji kesilmesi ile yaşanacak sorunları dikkate alarak kesintisiz enerji sağlanmalıdır
• Aşı üretim yeri ve menşei dünyadaki saygın denetleme kuruluşlarından onaylı olmalıdır. Etkinliği ve yan etki çalışmaları tamamlanmış ve güvenilir kuruluşların onayını almış olması çok önemlidir.
Sevgili dostlar, ÇOCUKLARINIZA VEREBİLECEĞİNİZ EN İYİ MİRAS AŞILARI TAM OLARAK YAPILMIŞ BİR AŞI KARNESİDİR…
Aşı yapılmasına ve tarihlerine dikkat edip, ihmal etmeyelim unutmayalım…
Sağlıkla kalın…