Üstel açıkladı: Parti meclisi yeni bir aday ile yola devam etme kararı aldı Üstel açıkladı: Parti meclisi yeni bir aday ile yola devam etme kararı aldı

Avrupa Birliği'nin (AB) 5 yıl aradan sonra Türkiye'yi ilk kez davet ettiği gayri resmi Gymnich toplantılarından ilişkilere dair önemli bir sonuç çıkması beklenmiyor. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın toplantıda Türkiye'nin Kıbrıs ve vize sorunu gibi konulardaki beklentilerini AB'li bakanlara aktaracağı belirtiliyor.

AB dışişleri bakanlarının güncel uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunmaları için gayri resmi bir ortam sağlayan Gymnich toplantıları, AB'nin dış politika ve güvenlik stratejilerinin koordinasyonunun sağlanarak, üye ülkeler arasında ortak görüş ve strateji geliştirilmesine, ortak dış politika hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olan bir platform olarak biliniyor.

Normalde dönem başkanı olan ülkede yapılan Gymnich toplantısı bu kez dönem başkanı Macaristan'da gerçekleştirilmeyecek. Birlik, "dönem başkanlığı sırasında dış politikada attığı tek taraflı adımlar" nedeniyle Macaristan'a sembolik bir mesaj vermek için toplantıyı Brüksel'de toplamaya karar vermişti.

Türkiye ise en son 2019'da bu toplantılara davet edilmişti. Bu nedenle Hakan Fidan bu toplantılara ilk kez katılacak.

Diplomatik kaynaklar AB'nin davetini "Türkiye'yle ilişkilerin yeniden canlandırılmasına ilişkin Ankara'nın çağrılarına yönelik bir diyalog arayışı olarak" gördüklerini ifade ederken, Gymnich'in 15 Temmuz 2019 tarihli AB Dış İlişkiler Konseyi kararlarının önümüzdeki dönemde tadil edilmesine yani değiştirilmesine ve kurumsal diyalog kanallarının açılmasına zemin hazırlaması beklentisinde.

Söz konusu toplantıda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerine karşı Ortaklık Konseyi'nin dondurulması gibi bazı adımlar atılmış, AB ile Türkiye arasındaki iş birliği ve istişare mekanizmaları askıya alınmıştı.

TÜRKİYE'NİN KIBRIS KONUSUNDAKİ NET TUTUMU AB TARAFINA BİR KEZ DAHA AKTARILACAK

Fidan'ın 29 Ağustos Perşembe günü yapılacak toplantıda Türkiye ile AB arasında çözümü beklenen kronik sorunlarla ilgili Ankara'nın yaklaşımını AB'li bakanlara ve yetkililere aktarması bekleniyor.

Gymnich toplantısı kapsamında Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi ve AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları ile bir araya gelecek olan Fidan'ın aynı zamanda Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile de ayrı bir görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor.

Deutsche Welle’nin diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre; Gymnich toplantılarında "Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki net tutumu" AB tarafına bir kez daha aktarılacak.

AB Konseyi'nin Nisan 2024'teki zirvesinin sonuç bildirgesinde Türkiye ile ilişkilerin ilerlemesi Kıbrıs sorunu ile ilişkilendirilirken, Ankara Kıbrıs'ta iki devletli bir çözümü destekliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıs Harekâtının 50'nci yıldönümü için adayı ziyareti sırasında "Açıkçası, her iki tarafın da eşit şartlarda oturduğu ve masadan eşit bir zeminde ayrıldığı bir denklem kurmadan yeni bir müzakere sürecine başlamanın mümkün olduğunu düşünmüyoruz" demişti.

Bu arada Fidan'ın "AB ile ilişkilerin sürdürülebilir ve öngörülebilir şekilde güçlendirilmesi için gerekli iradeyi ortaya koyması ve somut adımlar atması gerektiği" beklentisini de ileteceği belirtiliyor. Bu kapsamda Gümrük Birliği'nin ve ticari ilişkilerin günün ihtiyaçlara uygun şekilde modernize edilmesinin de öncelikler arasında yer aldığı vurgulanacak.

Kronik bir sorun haline gelen vize konusu da Fidan'ın gündeme getireceği konular arasında. Diplomatik kaynaklara göre vize süreçlerinde yaşanan sorunların giderilmesi AB ile ticari, kültürel, akademik ve insani bağların sürdürülmesi bakımından en temel mesele haline gelmiş durumda.

ÇÖZÜM BEKLEYEN ÖNCELİKLİ KONULAR NELER?

Türkiye ile AB arasında 1959'da yani 65 yıl önce Avrupa Ekonomik Ortaklığı'na yapılan başvuru ile inişli çıkışlı seyreden ilişkilerde şu anda müzakerelerin fiili olarak donduğu bir dönem yaşanıyor.

Her ne kadar teoride Türkiye'nin tam üyelik perspektifinin sürdüğü belirtilse de pratikte ilişkiler bir zamanlar hedeflenen seviyede değil. Türk vatandaşlarının Schengen vizesinde yaşadığı ciddi zorluklar ya da uzun süredir gündemde olan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Kıbrıs gibi konularda ilerleme sağlanıp sağlanamayacağı Ankara ve Brüksel'in masasındaki başlıklar.

Türkiye ile AB arasında 1996 yılında üyeliğe hazırlık hedefi ile başlatılan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ile ilgili görüşmeler teknik düzeyde devam etmesine karşılık, bu güncelleme Türkiye ile AB arasındaki Kıbrıs gibi siyasi alanlardaki pürüzlerin giderilmesiyle mümkün görülüyor.

1996'dan beri yürürlükte olan Gümrük Birliği'ndeki mevut sorunların çözümlenmesi ve güncellenme için iki taraf 2015'te uzlaşıya varmıştı. Ancak 2016'da Türkiye'de gerçekleşen darbe girişimi ve ardından gelen OHAL ile insan hakları alanında yaşanan gerilemelerin de etkisiyle AB 2018'de aldığı kararla Gümrük Birliği'nin modernizasyonuna yönelik "başkaca bir çalışma öngörmediğini" açıklamıştı.

Son dönemde yapılan bazı olumlu açıklamalar ve teknik görüşmelere rağmen Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ile ilgili müzakere aşamasına gelinmiş değil. Teknik olarak AB Komisyonu'nun Gümrük Birliği müzakerelerine başlayabilmesi için AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti de dahil tüm üye ülkelerden yetki alması gerekiyor.

AB ile ilişkilerde bir diğer sorunlu alan da Türk vatandaşlarının Schengen vizesinde yaşadığı ve artık kronik duruma ulaşan zorluklar.

Türkiye ile AB, 2013'te mültecilerin Türkiye'de tutulması için Geri Kabul Anlaşması imzalamış ve beraberinde Türk Vatandaşları için Vize Serbestliği Diyaloğu başlatılmıştı. Ancak arada 2016 darbe girişiminin de etkisiyle bu diyaloğun sürdürülmesi için tamamlanması şart koşulan kriterlerin hepsi Türkiye tarafından yerine getirilmedi. Vize Serbestisi Yol Haritasında yer alan ve karşılanması beklenen 72 kriterden 6 tanesi hala Ankara tarafından yerine getirilmemiş durumda. Bu kriterlerden Ankara tarafından gerçekleştirilmesi en zor olanı ise Terörle Mücadele Kanunu'nun gözden geçirilmesi olarak görülüyor.

KARŞILIKLI TRAFİKTE NELER OLDU?

Son yıllarda donmuş durumdaki ilişkilerde olumlu yönde bir ivme sağlanamazken, karşılıklı temas ve ziyaretler ise en üst düzeyde olmasa da devam etti.

2016 darbe girişimiyle sekteye uğraşan ilişkiler 2018 Varna zirvesi ile canlandırılmaya çalışılırken, Türkiye-AB Ortaklık Konseyi üç buçuk yıllık bir aradan sonra 15 Mart 2019 tarihinde toplandı.

Türkiye bu ivmeyle 31 Ocak 2019 tarihinde Bükreş'te düzenlenen AB Dışişleri Bakanları gayri resmî toplantısı olan Gymnich'e katıldı. Bu tarihten sonra da Ankara bu toplantılara 2024'e kadar bir daha davet edilmedi.

2019 ve 2020'nin bir bölümünde ilişkiler Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ile ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle gerilirken, 15 Temmuz 2019'daki AB kararları ile Türkiye'ye karşı sert bazı önlemler alındı ve iki taraf arasındaki çeşitli mekanizmalar askıya alındı.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de geri adım atması ve 2020 yılının sonundan itibaren kurulan "pozitif gündem" ile ise iklim, tarım, göç ve güvenlik, sağlık ile bilim, araştırma, teknoloji gibi belli alanlarda bazı ilerlemeler sağlanmasına karşılık Gümrük Birliği ya da vize sıkıntısı gibi asli konularda adım atılamadı.

AB ile 2021'den itibaren başlayan bu olumlu hava 6 Şubat 2023'teki depremlerle devam ederken, 14 Mayıs genel seçiminin ardından ise Brüksel ve AB başkentlerince yeni hükümetle ve Türkiye'yle iş birliğinin devamından yana olunduğu açıklandı.

AB devlet ve hükümet başkanlarının Nisan 2024'teki AB Konseyi zirvesinin sonuç bildirgesinde de Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesinin istendiği vurgulanmakla birlikte Türkiye'nin "aday" ya da kağıt üzerinde de olsa "AB ile üyelik müzakereleri yürüten" bir ülke olduğuna dair bir ibare yer almadı. İlişkilerin iyileştirilmesi ise Kıbrıs sorunu ile ilişkilendirildi.