<p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, “ Kıbrıs Türk Halkının kendisine 5 yıl daha kaybettirmeyecek, farklı alternatifleri gündeme getirecek bir Cumhurbaşkanı seçmesi gerektiğini” belirtti.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Hasipoğlu, “ UBP Genel Başkanı ve UBP Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın yıllardır denenen ancak başarılamayan federasyon modeli yerine Türkiye’nin de açıkça desteklediği iki devletli çözümü dirayetle savunacak, masaya getirilmesini sağlayabilecek aday olduğunu" kaydetti.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Oğuzhan Hasipoğlu “ Türkiye’nin kaydettiği ilerlemeler, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda birlik içinde savunulması ve Türkiye ile sıkı işbirliği içinde çalışılması halinde iki devletli çözümün mümkün olduğunu” belirtti.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Hasipoğlu açıklamasında şunları kaydetti:</span></span></strong></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">“Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kaldı. KKTC halkı, BM ve uluslararası zeminde bizi temsil edecek liderini seçecek. Bu seçim, mevcut temelde görüşmelere devam edilsin diyenler ile artık iki egemen devlet temelinde Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılsın diyenler arasında hayati bir seçim olacaktır. UBP Genel Başkanı ve UBP ve Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, yıllardır denenen ancak başarılamayan federasyon modeli yerine Türkiye’nin de açıkça desteklediği iki devletli çözümü, dirayetle savunacak, masaya getirilmesini sağlayabilecek liderdir.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Halkımız gelişmeleri iyi değerlendirmeli ve kararını öyle vermelidir.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Açıkça bellidir ki, Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafının kendisiyle kendinin istediği şartlarda bir federasyon anlaşması yapmaktan başka alternatifinin olmadığını bildiği sürece, bizim isteklerimize asla olumlu yaklaşmayacaktır.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Aslında takribi 40 yıllık federasyon görüşmelerinin sonunda Kıbrıs Türk halkının çoğunluğunun hissiyatı; Artık bu müzakerelerden sonuç almak ve nihayetlendirmektir. </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Gayri Resmi denilen ve özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapılması planlanan görüşmeye, eğer Rum tarafı uzlaşmaz tavrını sürdürecek ise, yeni seçilecek olan Cumhurbaşkanı, görüşme sürecinin çöktüğünün tespitini, BM`den talep etmelidir.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">İsviçre görüşmelerindeki çöküşten ve son yapılan Berlin görüşmesinden sonra, herkesin hemfikir olduğu bir tesbit vardır; iki taraf ortak bir vizyonda anlaşamamakta, federasyon modeline ve BM parametrelerine farklı anlam yüklemektedirler. </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Kıbrıs Rum tarafı Siyasal Eşitlik kavramını kendine göre yorumlamakta, Garanti hakkını bir BM parametresi olarak görmemektedir. </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Demek ki artık Federasyon modelinden vazgeçip, farklı alternatiflerin, başta iki devletli modeli müzakere masasına getirmemiz doğru bir zemin olacaktır. Diğer bir ifadeyle neyin görüşülmesi gerektiği konusunda anlaşmamız gerekmektedir. Neden federasyon olamayacağı ve iki devletli olması gerektiğini daha iyi anlamamız için, Rum tarafının geldiği noktadaki pozisyonlarına bakmamız yeterli olacaktır. Masaya oturacak Cumhurbaşkanı, oturduğu ilk toplantıda aşağıdaki soruları sorup alacağı yanıtlara göre “Neyin Görüşülmesi ve Neyin Görüşülmemesi Gerektiğini” pek ala netleştirebilir; </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Oluşacak ortaklığı, mevcut Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı olarak mı, yoksa yeni bir iradeyle oluşacak yeni bir ortaklık olarak mı görüyorsun?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Kıbrıs Türk halkını yeni oluşacak olan yapıda eşit olarak mı görüyorsun, yoksa mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti içerisinde bir kısım haklar mı vermeyi öngörüyorsun?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Petrol – Doğalgaz konusunda yapmış olduğumuz ve Komite önerisini kabul ediyor musun?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Petrol ve Doğal Gaz konusu, ortak devletin yetkisinde mi, yoksa kurucu devletlerin münhasır yetkisinde olmalı?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Kıbrıslı Türkler sadece kendilerine ilgilendiren konularda mı olumlu oy hakları olmalı, yoksa ortak devletin tüm kararlarında mı oy hakları olmalı?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Her iki tarafın da sadece kendilerini ilgilendiren konularda karar alabilmesini, dolayısıyla içte egemen eşit iki devlet, dışta kararların ortak bir iradeyle alınacağı tek uluslarası kimlik yaklaşımını kabul edermisin? </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">“Sıfır asker, sıfır garanti” pozisyonun hala geçerli mi, Türkiye”nin müdahale hakkının son bulması pozisyonunda hala ısrarcı mısın?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Adanın kuzeyinde, nüfus ve mülkiyet Sarih Çoğunluğunun Kıbrıslı Türklere ait olacağını ve toprak ayarlamasında Kıbrıslı Türklerin evlerinden, yerlerinden göç ettirilmemesini kabul ediyor musun?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Karpaz ve Güzelyurt bölgelerinin Güney kurucu devletine bırakılmasında ısrarcı mısın?</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Bu soruların yanıtını herkes kendine göre versin. Eğer Rum tarafının yukarıdaki sorunlara esnek yaklaşacağını ve bizimle paylaşımcı bir zihniyet içerisinde olabileceğini düşünüyorsanız, buyurun mevcut yöntemlerle, aynı konuları bir 5 yıl daha konuşmaya devam edelim.</span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Bu sorular, benim de belli bir dönem müzakere süreçleri içerisinde somut cevaplarını almaya çalıştığımız sorulardı. </span></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><span style="font-family:"Calibri",sans-serif">Ne yazıktır ki, Rum tarafının bu sorulara vereceği cevaplar, bizim istediğimiz cevaplar değildir. Bizler de bu sorulara verilecek cevapların ne olduğunu bildiğimiz için, bize bir 5 yıl daha kaybettirmeyecek, farklı alternatifleri gündeme getirecek , günü gelince masaya koyacak bir lider seçmek durumundayız.” </span></span></p>