Haber: Bahar SANCAR

Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın konuğu olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sendikalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen ‘Ortak Vizyon’ toplantısı hakkında bilgi veren Serdaroğlu, “Sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve iş insanlarının bir arada olması özlenen bir tablodur. Ortak gailemiz memlekettir. Bu süreç iş insanlarının VESPA adı altında bir birlik kurması ve ardından da sendikaları ziyaret etmesiyle bu süreç başladı. Birlikte hareket ederek memlekette güzel işlere imza atmak için ortak akılda buluşarak, ortak bir vizyona imza atmak için yola çıktık. Bugün devletin içerisinde liyakatsız, örgütsüz veya güvencesiz bir şekilde işçi çalıştırılıyorsa, bunu özel sektörün düzgün yapmasının beklentisi içerisinde olamayız. Tüm bunları baz alarak özellikle liyakati ön plana çıkararak devlet yetkililerini ziyaret ederek taleplerimizi dile getireceğiz. Bu siyaset üstü bir birlikteliktir. Amacımız hükümeti idare edenlere de doğru yol göstermektir. Bu bir başlangıçtır ve devamı gelecektir. Herkesin amacı memleketimizin daha iyi ve yaşanır bir ülke haline gelmesidir. Sözde değil icraatta bunların yapılmasını bekliyoruz” dedi.

“Bir bakanla beraber müdür ve müsteşarların da değişmesi memleketimize çok büyük zararlar verdi”

Serdaroğlu, “İlk etapta hükümetten talebimiz, müdür ve müsteşarların tamamen kamudan atanmasıdır. Siyasi atama olmasını istemiyoruz. Siyaset kendi içerisinde bir sıkıntı yaşadığında bürokratların kendi görevlerine devam etmesi gerekir. Bir bakanla beraber müdür ve müsteşarların da değişmesi memleketimize çok büyük zararlar verdi ve birçok hizmeti de durma noktasına getirdi. Hem kamusal hafızanın korunması hem de özel sektörün de işlerinin devam edebilmesi için bu önemlidir” ifadelerini kullandı.

Öztürkler: “Mühendislik ve hukuk çalışmaları KKTC’ye katkı sağlıyor”
Öztürkler: “Mühendislik ve hukuk çalışmaları KKTC’ye katkı sağlıyor”
İçeriği Görüntüle

Kamuda denetim: Bizim aşağıdan değil yukarıdan başlamamız gerekiyor

Kamuda denetimlerin sıkılaştırılması hakkında konuşan Serdaroğlu, “Yaşanan olaylarda hükümet ciddi anlamda sıkıntıdadır. Bugün kamu denetlenecek dendiğinde bunun açılması gerekiyor. İşe gelmeyenlerden bahsediyorlar. Bunlar zaten herkes tarafından biliniyor. Bugün işe gitmeyenler siyaseten desteklenenlerdir. Bizim aşağıdan değil yukarıdan başlamamız gerekiyor. Başbakan eğer samimi ise gerekli yasa genelgesini yapar ve artık dairelerdeki müdür ve müsteşarların daimi olmasını sağlar. Eğer muhalefet olur da ret verirse onun da eleştirisini bize bırakır. Bugün işe gitmeyenlerin kimler tarafından korunduğu bellidir. Ben bir sendika olarak Personel Dairesi’ne yazı yazdım ve işe gitmeyenlerin olduğunu, bunların tespit edilmesini istedim. Ben bunu yazılı olarak Personel Dairesi’ne bir sene önce ilettim. Kamu-İş gerekli şikâyeti yaptı. Eğer samimilerse kamudaki müdür ve daire müdürleri, müsteşarlıkların değişmemesi gerekiyor. Siyaset bir sıkıntı yaşadığında devlette işlerin durmaması gerekiyor. Denetlenebilir olmak istersek eğer oradaki müdüre o gücü vermek lazım. Daha sonra denetlenebilirliğin daha kolay sağlanacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Serdaroğlu: Bu sepetin güncellenmesi 1.5 sene önce yine konuşulmuştu. Sepetin içinde CD çalar mı olur? Önce nüfusun sayılması lazım

Hayat Pahalılığı sepetinin güncellenmesi için başlayacak olan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Serdaroğlu, “Son yapacağımız şeyleri ilk yapmaya çalışıyoruz. Bu sepetin güncellenmesi 1.5 sene önce yine konuşulmuştu. Sepetin içinde CD çalar mı olur? Ancak önce nüfusun sayılması gerekiyor. Eğer aynı esnada nüfus sayısını da resmileştirecekse bu güzeldir. Belediyeler, nüfus bilinmediği için personel sayısını artıramıyor. Belediyeler şirket kuruyor ve yıllar içerisinde aynı işi yapan iki kişi farklı ücret alıyor. Nüfus sayılmalı ki belediyeler gerçek nüfus üzerinden katkı alabilsin. Hem de çalışanlar arasındaki bu adaletsizlik giderilsin” ifadelerini kullandı.

“Çalışmalarımız doğrultusunda Yılsonun Hayat Pahalılığının yüzde 25 ve üzeri çıkması gerekir”

Yılsonundaki Hayat Pahalılığı beklentisinin sorulması üzerine Serdaroğlu, “Gönül isterdi ki asgari ücret masası hemen toplansın ve şimdiden belirlensin. Masada bizim elimiz ne yazık ki güçsüz. Adil bir sistem yok. 5 işveren, 5 işçi 5 de hükümet temsilcisi var. 10’a 5 gibi bir çoğunluk var. Maliye’nin daha adil vergi toplaması gerekiyor aksi takdirde bu enflasyon kendilerini yiyip bitirecek. Güney Kıbrıs’ta bir yılda enflasyon yüzde 1 oldu. Bizde bir ayda çıkan düşük rakamlarla bir başarı öyküsü yazılamaz. Asgari ücrete verilen artışı maaş artışı değildir. Kaybın yerine konmasıdır. Bilimsel gerçekler doğrultusunda hareket edilmesi gerekiyor. Gerçek enflasyon belirlenmeli ve gerçek veriler ışığında çalışma yapılmalıdır. Gerçek enflasyonist ortamda rakamları açıklamış olsalardı hayat pahalılığı yüzde 16 değil yüzde 20 olması gerekirdi. Bizim yaptığımız çalışmalar ve ekonomistlerden aldığımız görüşler doğrultusunda sene sonu 6 aylık hayat pahalılığının yüzde 25 ve üzeri çıkması gerekir. Eğer pahalılıkla mücadele etmek istiyorsak elektronik etiket tüzüğünün hayata geçmesi gerekiyor. Piyasa fiyatlarının denetlenebilir olması lazım. Piyasadaki fiyat dengesi korunmalıdır” dedi.

Huzur Operasyonları: Polis Genel Müdürü’nü ve hizmeti olan herkesi kutluyorum

Polis tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen kapsamlı huzur operasyonları ve trafikte başlayan uyuşturucu testi uygulaması hakkında değerlendirmelerde bulunan Serdaroğlu, “Polis Genel Müdürü’nü ve hizmeti olan herkesi kutluyorum. Bazı kesimler bunu bir korku olarak isimlendirmiş olabilirler ama ben öyle düşünmüyorum. Ben bunu anlamlı buluyorum. Polisimizin bu operasyonları ara ara yapması gerekiyor. Sokakta başıboş dolaşanlar bilmeli ki her an bir polis baskını olabilir. Genel Müdürümüzü de ayrıca kutluyorum. Güç poliste ve güvenliktedir. Eğer güvenliği tehdit edecek hareketlerde bulunursan bu güç seni ezer. Emniyet güçleri bunu yapmak zorundadır. Polis teşkilatımızı kutluyorum. Sınır kapılarında da denetimler artmalıdır. Trafikte başlayan uyuşturucu testi de çok anlamlı ve güzeldir. Alkol olmadan uyuşturucu etkisinden kaynaklanan kazalar olabiliyordu ve bu alkol testinde çıkmıyordu. Ancak şimdi herkes bilecek ki bu test yapılıyor ve uyuşturucu etkisi altında trafiğe çıkamayacak. Bu sayede belki insanlar uyuşturucudan uzaklaşacak. Ülkemizde uyuşturucu kullanımının yaş ortalaması gittikçe tehlikeli boyutlara geliyor. O nedenle bu tür uygulamaların hayata geçmesine tepki göstermemek gerekir. Gerekli durumlarda güvenliğimiz için bu uygulamaların olması gerekir” diye konuştu.