Korona virüs nedeniyle günlük yaşantılarımız ciddi derecede etkileniyor. Bu süreç içerisinde yetişkin veya çocuk fark etmeksizin her yaştan insan birçok konunun yanı sıra psikolojik konuda da ciddi savaşlar veriyor. Bu dönemde yaşanılan stres ve kaygıyla başa çıkma yöntemlerini geliştirmeniz; sizi, sevdiklerinizi ve içinde yaşadığınız toplumu daha güçlü yapabilecek önemli bir adım olacaktır.

Belirsizlik kaygı durumunu arttırıyor..

Belirsizliğin kaygı durumunu arttırmaktadır. İnsan doğasına baktığımız zaman belirsizlikten hoşlanmayan ve belirsizlik ile karşı karşıya geldiğimiz zaman psikolojik olarak çökkün ve kaygılı duygu durumu içerinde olmamız kaçınılmaz bir durumdur. Virüsün yanı sıra korku, kaygı gibi duygular ile gündelik hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. Aslında yaşamış olduğunuz korku ve kaygılar bizim hayatta kalabilmemiz için önemlidir. Korku gereklidir ve iyidir ama işlevsellik bozulmadığı, gündelik hayatımızı etkilemediği sürece. "Ateşim normal ama ateşimi ölçmekten gündelik işlerimi yapamıyorum" gibi bir duruma gelmediği sürece her şey normal seyrindedir. Pandeminin getirdiği korku, kaygı, yeni düzen, evde kalmak zorunda olmak, yeni ritüellere alışmak, yeni düzene adapte olmak ve bunlarla birlikte korku duymak normaldir. Ama bunlara alışmak için kendinize zaman vermek, uzmanların ve güvenli kaynakların söyledikleri gerekli önlemlerin alınması oldukça önemlidir

Her insanın stresli durumlara yönelik verdiği tepkiler farklıdır. Bu durum genelde kişinin geçmişinde yaşadığı olaylarla ve bu olayların kişilerin hayatını ne şekilde etkilemiş olduğu ile yakından ilişkilidir.

Mevcut salgın durumunda özellikle belli gruplardaki insanların stres ve kaygı ile başa çıkmaları oldukça zorlaşıyor. Bu durum zamanla, kişilerin değişen hayat standartlarından dolayı çeşitli psikolojik problemler yaşamalarına sebep olur. Bu konuda en fazla risk altında olan gruplar; yaşlılar, kronik rahatsızlığı bulunanlar, çocuk ve ergenler, hastanelerde çalışan sağlık görevlileri ve madde bağımlılığından muzdarip olan insanlar olarak çeşitlendirilebilir.

Salgın nedeniyle sürekli evde vakit geçirmenin bir sonucu olarak kendiniz ve sevdiklerinizin sağlığı konusunda kaygı yaşamanız, uyku ve yemek düzeninizdeki değişiklikler, uyumada ve konsantre olmada yaşadığınız zorluklar, kronik hastalıklarınızın kötüye gitmesi ve artan madde kullanımı (sigara, alkol ve uyuşturucu) sıklıkla karşılaşabileceğiniz, zihinsel sağlığınızı olumsuz yönde etkileyen durumlardandır.

Sizi aşağıya çeken, geçen her gün daha da kötü hissetmenize sebep olan bu kaygıların farkında olup içinde bulunduğumuz duruma yönelik bakış açınızı değiştirmeniz oldukça önemlidir. İçinde bulunduğunuz durumu eve hapsolma, çaresizlik ve korku hislerinden arındırıp, çözümün bir parçası olma görevini üstlendiğinizi unutmamakta fayda var. Sadece hijyeninize dikkat ederek, evde kalarak ve duyarlı olarak krizin çözülmesine yardımcı olan, aynı zamanda sevdiklerini koruyan bir insana dönüştüğünüzün farkına varın.

Karantina sürecinde kendinizi psikolojik olarak desteklemenin yolları;

Bu dönemde günlerinizin büyük kısmını virüsle ilgili haberler okuyarak, telefondaki gruplardan doğru ya da yanlış bilgiler alarak, konu hakkında okuyarak belki de bu konuda diziler-filmler izleyerek geçiriyor olabilirsiniz. Sürekli olarak virüs konusuyla iç içe olmak zaman içinde daha üzgün ve çıkmazda hissetmenize sebep olacaktır. Dikkat edilmesi gereken temel konulardan haberdarsınız. Bu sebeple, evde geçirdiğiniz her dakikayı salgın ile doldurmaktan ziyade farklı konulara odaklanabileceğiniz kitaplar okuyup, filmler izleyebilirsiniz. Bu zamana kadar fırsat bulamadığınız konularda kendinizi geliştirebilmeniz, yeni şeyler öğrenmeniz için en uygun zaman. Bu sayede, içinde bulunduğunuz kriz ortamından uzaklaşabilmeniz mümkün olacaktır.

Sürekli evde zaman geçirmek, günlük rutininizi değiştireceğinden normalden daha fazla uyumanız, daha fazla yemek yemeniz mümkündür. Ancak, uyku düzeninizi ve beslenme şekillerinizi normal standartlarınızdan çok daha farklı yaşamaya baslarsanız, hayatınızı salgın ortamına göre şekillendirmiş olursunuz. Bu durum zaman içinde kötü hissetmenize sebebiyet verir. Bu yüzden, günlük rutininizi olabildiğince evde kaldığınız günlerde de uyguluyor olmanız oldukça önemlidir. Uyku saatleriniz, beslenme şekilleriniz ve evde yapacağınız ufak egzersiz ve meditasyonlar daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.

Bu kriz ortamına sadece siz maruz kalmıyorsunuz ya da sadece sizin yaşadığınız şehir ya da ülke maruz kalmıyor. Bu krizle tüm dünya başa çıkmaya çalışıyor. Yalnız değilsiniz. Yaşadığınız korku, kaygı, çaresizlik gibi olumsuz tüm duygular bu durumda olan her insan tarafından deneyimleniyor. Bu dönemde, nasıl hissettiğiniz konusunda açık olmanız, çevrenizdeki insanlarla ya da bir telefon kadar uzağınızda olan insanlarla paylaşım içinde olmanız oldukça önemlidir.

Çözüm beklemekten ziyade çözümün bir parçası olun..

Toplum olarak en çok dayanışma halinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Kimse evde oturmak zorunda olmak, işsiz kalmak, kendi hayatlarını ya da sevdiği insanları kaybetme durumunda kalmak istemiyor. Ailelerinden uzakta yaşayan, dışarı çıkamadıkları için sevdiklerini göremeyen ya da dışarı çıktıkları takdirde evde bulunan diğer sevdiklerine virüs taşımaktan korkan, kriz ortamı uzadığı takdirde ekonomik problemlerle yüzleşmek zorunda kalacak birçok insan var. Empatiye en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, sadece canınız sıkıldığı için dışarı çıkıp hem kendinizi ve sevdiklerinizi hem de diğer insanları riske atmak yerine sabır gösterip durumun daha hızlı bir şekilde kontrol altına alınabilmesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz.