Fırat Borak'ın köşe yazısı...

Geçmiş yılları tekrar tekrar yazmaya gerek yok diye düşünüyorum. Zaten bölge sorunları yıllardır çözülemeyen, daha doğrusu çözülmek istenmeyen sorunlar ile dolu.

Tüm bu sorunları tek başlık altında toplayacak olursam; ‘’Boş Vaatler ve Yalanlar’’ gayet uygun olacaktır diye düşünüyorum.

Burada suç, sadece yalanları atanların değil. Yıllardır bu yalanlara göz yuman ve bu yalanları usanmadan tekrar tekrar atanların her alanda destekçisi olanların da en az onlar kadar suçu olduğu gerçeğidir.

Yalnız, çözemediğim bir konu var. Bu yalanları atanlar mı çok profesyonel, yoksa atılan yalanları duymak ve bunlara inanmak için biz çok mu uygunuz? Bu soruyu herkes kendine sormalı.

Aynı adamlar, aynı yalanlar, aynı vaatler, aynı oyalamalar ile boşa geçen yıllar. YAZIK!

Dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı çalmaya çalışanlar ile aynı havada nefes almak bile zulüm gelirken, bu insanlarla yan yana yürümek nasıl bir duruştur anlamış değilim.

Evet, 2024 yılı geldi.

Değişecek olan bir şey var mı?

Bu sistemde benim inancım yok. Bir umut, yalanların boyutu ve şekli değişebilir.

Gerçi zahmet edip artık onu da yapmıyorlar. Aynı yalanlar, yetiyor amaçlarına ulaşmaya.

İşin kötüsü de bunu dile getiren suçlu, yalanı atan dürüst.

İnsanlarımız, duymak istediklerine inandıkları sürece, bu yalanlar devam edecek.

Karpaz özelinde yapılması gereken binlerce iş varken, ‘’yapıl MIŞ’’ gibi yapıp, geriye gitmeye devam ediyoruz.

Ekonomik kalkınma adına tek bir adımın atılmadığı, siyasi yalanlarla yılların akıp gittiği, geleceğimizin ipotek altına alındığı, önceliklerin saman altı edildiği düzen bozulmadığı sürece, bu yalanlar devam edecektir.

Bugün için bir günlük bedel ödemeyenler ve bu bedeli ödemekten kaçanlar, hayatları boyunca bedel ödemekle kalmayıp, geleceğimiz olan çocuklarımıza da bu bedeli ödetecekler.

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.