Havadis'ten Devrim Demir'in haberine göre, Çatalköy’de kendisine yıllardır arsa verilmeyen Mehmet Gaziköylü, amcasının arsasında bulunan tavuk kümesini kendi imkânları ile iki göz odalı eve çevirdi.

Yaklaşık 1 yıl önce evlenen ve 10 ay önce bir kız çocukları olan Mehmet-Sibel Gaziköylü çifti 1 yıldır kümese çevirdikleri evde yaşıyor.

Baba Mehmet Gaziköylü’nün aldığı asgari ücretle zor şartlarda yaşayan Gaziköylü ailesi önceki gün gelen mahkeme emri ile hayatları kâbusa döndü.

Bankaya ipotekli olan arsa, borcu ödenmediği için bir iki güne satışa çıkacak.

Arsanın su borcu olduğu için, geçtiğimiz hafta ailenin ihtiyaçlarını karşıladığı su da kesildi. Güçlükle ailesine yetmeye çalışan baba Mehmet Gaziköylü ise, geçtiğimiz hafta avukatın araması ile bir kez daha yıkıldı. Gaziköylü ailesi ise arsanın satılması nedeniyle, kışın ortasında sokakta kalacak.

“Yıkık olsun ama bizim olsun”

Havadis’e konuşan Mehmet Gaziköylü,  ailesi ile birlikte geçirdiği zor günleri anlattı. Gaziköylü, çaresizliğini şu sözlerle ifade etti:

“Maddi imkânsızlıklar nedeniyle kiraya çıkamadık. Ben Kıbrıslıyım doğma büyüme, her genç gibi bende bir arsa istedim vermediler, onca insana bu kadar arsa dağıttılar benim en doğal hakkımdı bir arsa. Bir yıl önce evlendim, 10 ay önce bir kızım dünyaya geldi, burası kümesti kendi imkânlarımla borçlanarak yaşanabilir hale getirdim, ama arsanın borcu olduğu için buradan da kapı dışarı edileceğiz. Bana hükümet bir yer göstersin, mandıra da kabulümdür. Ben onu imkânlarımın yettiği kadar yaşanabilir hale sokarım, yıkık olsun ama bizim olsun.”

Gaziköylü: Karım ve çocuğum ortada kaldı

Çatalköy’de ineklerin ve hayvanların bulunduğu bir arsa üzerinde tavuk kümesini ev yaparak başlarını sokan ve bir iki gün içinde kapı dışarı edilecek olan Gaziköylü ailesi çaresizliğini Havadis aracılığı ile duyurmaya çalıştı.

Mehmet Gaziköylü, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin hakkı olana olmayana arsa dağıttığını kendisinin hiçbir şekilde bu haktan yararlanamadığını anlattı.

Gaziköylü, “Çaresizim nereye başvursam hep olumsuz cevap almaktan usandım. Bana bir küçücük yer temin edilsin, ben kalacağım evimi kendi ellerimle yaparım. Kendi paramı kendim kazandığım gibi, bana verilecek olan arsa üstüne de kendi imkanlarımla evimi yaparım,  kimseden ne para ne de yiyecek istiyorum tek derdim kapısı olan bir ev.
Çocuğum nereye kadar sağlıksız ortamlarda büyüyecek, aylardır zaten sağlık koşularından uzak yaşıyor. Burada hayvanlar var, otelin pis arıtması buradan geçen dereye akıyor ve sinekler yüzünden perişanız. Belediye bir kez bile burada ilaçlama yapmadı. Yabancı uyruklu işçilerin bile kaldığı evlere bakıyorum, hükümet kendi insanına sahip çıkmıyor onlara sahip çıkıyor.”

“Bir Kıbrıslı olarak utanırım”

Arsa için çalmadığı kapı bırakmadığını ifade eden Gaziköylü, şunları söyledi:

“Devletin bize el uzatmasını istiyoruz. Tek istediğim bir arsa, şimdi günlerim korku içinde geçiyor, kara kış kapıda ben çocuğumu eşimi alıp nereye gideyim ailede de yok sokakta kalacağız.

Kiraya da çıkamıyorum, aldığım para zaten yetmiyor, çalıştığım işlerde sigortam yatmadığı için evlilik yardımı bile alamadım. Bir Kıbrıslı olarak utanç duyarım, neden sahip çıkan yok bize?

Benim halimden kim anlayacak istediğim para pul değil, aileme düzen kurmak istiyorum ve ne yazık devlet kendi insanına sahip çıkmıyor. Böyle bir rezillik KKTC’de olur ben 10 aylık bebeğimle, eşimle sokakta kalacağım, bizi gören duyan bir devlet yok mu?”