1 Nisan’da halk mesajını hükümete iletti ve “şakamız yok” dedi ama hükümet iki gün sonra 3 Nisan’da KIBTEK üzerinden “bizim de şakamız yok” mesajını halka KIBTEK Faturaları ile geri gönderdi.

Normal bir ailenin elektrik faturasına yüzde 300 ile yüzde 400 arasında değişen oranlarda yeni zamlı faturalar gitti. Örneğin bana gelen faturada değişim oranı geçen aya göre yüzde 400 civarında yansıdı.

Geçen haftaki büyük eylemi organize eden arkadaşlarımdan bir tanesi “Bugün anladık ki geçen günkü eylemin zamanlaması yanlıştı. Bugün olsa katılım daha fazla olurdu. Elektrik faturasını görüp de hükümete kızmayan yok!” diye bir yorum yapmış. Haksız mı?

Daha düne kadar akaryakıt ihalelerinde ki yolsuzlukları konuşurken KIBTEK artık yakıt ihalesine bile gerek duymadan direk alımla yakıt alıyor. Ve her geçen gün kurum daha da kötüye gidiyor.

Oysa aynı KIBTEK 2016-2017 yıllarında Kurumlar Vergisi Şampiyonu olarak ilan ediliyor ve KIBTEK devlete en çok vergi veren kurum olarak ödüllendiriliyordu.

Ne oldu da 6 yılda kurum batma noktasına getirildi? Ve bu konuda bir çıkış yolu var mı?

Elbette her sorunun bir çözümü var. KKTC’nin de pahalı elektrikten kurtulması için birden fazla alternatifi var. Bu alternatiflerin en başında Güneş Enerji Sistemleri geliyor. Bunun dışında rüzgârdan elektrik üretmek ve Türkiye’den kablo ile elektrik getirmek başlıca seçenekler olarak ortada duruyor.

Ancak bu seçeneklerin her biri için siyasi irade gerekiyor. Şu ortamda bunu sağlayacak bir havanın olmadığını pek ala söyleniliriz. Kurum batmış durumda. Kurumu ayakta tutabilmek için kurum zamma ihtiyaç var. Zamlarda vatandaşın belini büküyor.  Hükümette kurum ile vatandaş arasında kalmış durumda.

İşin özeti 6 yılda batırılan KIBTEK bugün sadece hükümetin değil ülkenin bir sorunu olarak karşımızda duruyor. Ve bu sorunu çözebilecek siyasi irade şuan bunu çözebilecek cesarete sahip değil.

Üretim santrallerinde ki makinalar arızalı, depolarda akaryakıt yok, kesintiler anlaşılan bir süre daha devam etmek zorunda. Tüm bunlara ilaveten elektrik faturalarının bu şekilde gelmesi kabul edilebilecek bir durum değildir.

Vatandaşın bu yöndeki isyanı haklı ve yerinde bir isyandır. Ancak görünüyor ki hükümetin elinde çokta fazla bir seçeneği yoktur.  Biran önce kurumu yeniden eski haline getirilmesi şu aşamada mümkün gözükmüyor.