Kararnameyi geçirinceye kadar ilgili tüm sendikalarla görüşüldüğünü, konunun enine boyuna Bakanlar Kurulu’nda defalarca değerlendirildiğini, , 2011 yılında yapılmış olan ve uygulanan kararnamenin incelendiğini kaydeden Denktaş, başka bir yolunun olmadığı kanaatine varıldıktan sonra kararnamenin geçirildiğini vurguladı.
Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın hayat pahalılığı konusunda gazetelere yansıyan basın açıklamasını değerlendiren Maliye Bakanı Denktaş, “HP uygulaması kamu çalışanlarına özgü ayrımcı bir yaklaşımdır. Bizim uygulamamız, Kamuya bağlı diğer kurum çalışanlarının da maaş alabilmelerini mümkün kılacağı için ancak var olan bir ayrımcılığın kısıtlanması olarak algılanabilir” dedi.
AÇIKLAMA
Maliye Bakanlığı Denktaş’ın yaptığı açıklama şöyle:
“Gazetelere yansıyan ‘Hayat pahalılığı kararnamesi kaldırılmalı’ başlıklı açıklamanızı okudum.
Bugüne kadar Bakanlığımıza yönelik sorularınızı yanıtlamadığımızı hatırlamıyorum. Keşke bu konuda da bize başvurup görüşümüzü aldıktan sonra açıklama yapmış olsaydınız. O takdirde en azından basın yolu ile de size cevap verme durumunda kalmazdım.
İlgili tasarının ‘kamu yararı, eşitlik ve ayırımcılık’ ilkesi gereği yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemektesiniz.
Açıklamanızın bu kısmını irdeleyelim;
Eşitlik; hayat pahalılığının bu imkandan faydalanmakta olan tüm kesimlere uygulandığı ve uygulanacağı malumunuzdur. Bu uygulamadan ayrı olarak bu uygulama ile birlikte vergi dilimleri düzenlemesi 1 Ocak 2019’dan itibaren yürürlüğe girecek ve brüt maaşlar değişmeksizin alt baremlerde olanların eline geçecek olan net artış üst baremlere göre daha fazla olacaktır. Bu ülkede eşitlikten bahsedebilmek için her şeyden önce tüm kesimlerin HP uygulamasından faydalanabiliyor olması gerekmektedir. Oysa bu imkan sadece kamu çalışanları için geçerlidir.
Tüm vatandaşlarımız arasında eşitlik bu konuda var olan bir olgu olmadığına göre bu ilkenin burada ortaya çıkartılması doğru bir yaklaşım değildir.
Ayrımcılık; HP uygulaması kamu çalışanlarına özgü ayrımcı bir yaklaşımdır. Bizim uygulamamız, Kamuya bağlı diğer kurum çalışanlarının da maaş alabilmelerini mümkün kılacağı için ancak var olan bir ayrımcılığın kısıtlanması olarak algılanabilir.
‘Kararname konusu doğrudan ve sıkı sıkıya ekonomi ile bağlantılı olmalı’ diyorsunuz. Bir Hukukçu ve eski bir Yargıç olarak çok iyi biliyorsunuz ki Anayasamızın amir hükmüne göre Bütçe Yasa Tasarısı en geç 31 Ekim itibarı ile meclise sunulmak durumundadır. Bütçe, var olan yasalar çerçevesinde hazırlanır.
İlgili yasalar size HP ödeneklerinin yılda 2 kez ve Ocak-Haziran, Temmuz-Aralık bölümlerini kapsayacak şekilde uygulanmasını emretmektedir. Yasaların verdiği bu emre uygun bir bütçe hazırlamaya kalkmış olsaydık 2019 bütçesinde öngörülen artışlar çok daha açık ve bu kez uygulanamaz bir bütçe yasası hazırlamanın yanında Genel Bütçeye uygun olarak hazırlanacak diğer kurumlar için de bütçelerini hazırlayamaz ve uygulanamaz kılacaktı.
Bu uygulamayı yasa gücünde kararname ile değil, yasa ile yapmaya kalsa idik, bütçe sunulmuş, uygulamaya konulmuş ama uygulanamaz bir durumla karşı karşıya kalacaktık.
Maaşlar ödenemez, ilaçlar alınamaz, Sosyal yardımlar ödenemez durumda olacaktı. Kısacası Ekonomi tam anlamı ile ve bütünüyle bundan zarar görecek ve kaçınılmaz bir resesyon dönemine girmiş olacaktık.
Böylesi bir konunun ekonomi ile sıkı sıkıya bağlı olup olmadığı hususunda keşke bir ekonomistin görüşü alınsaydı.
Bu karar HP olanağından faydalanmakta olan tüm kesimler için uygulanmıştır. Uygulama Ocak 2019 maaşlarını etkileyecektir. Konunun ivediliği Bütçenin hazırlanabilmesi ile ilgilidir.
Kararnameyi geçirinceye kadar ilgili tüm sendikalarla görüşülmüş, konu enine boyuna Bakanlar Kurulu’nda defalarca değerlendirilmiş, 2011 yılında yapılmış olan ve uygulanan kararname incelenmiş ve başka bir yolunun olmadığı kanaatine varıldıktan sonra kararname geçirilmiştir. Bu nedenle kararın ivediliği ve zaruriliği tartışılmazdır. Ve unutulmaması gereken en önemli husus Bütçemizin yüzde 79.79’unun maaş nitelikli ödemelerden oluştuğu ve her yüzde 1’lik kısmının 35 milyon Türk Lirasına denk geldiğidir.
Bu zor koşullarda KKTC ekonomik çarkının dönebilmesi ve maaşlarına HP yansıyan ve yansımayan iki komşu arasındaki eşit olmayan uygulamayı da değerlendirdiğimizde kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurduğumuz bu dönemde yapmış olduğunuz bu açıklamanın bizleri üzdüğünü belirterek en içten sevgi ve saygılarımı sunarım.”
Sn maliye bakanı ombustmana cevap vereceğine döviz düştü fiyatları eski haline getirsin marketteki fiyatları gitsin görsün türkiyede hp 2,5 çıkıyorsa kktc de en az6 çıkması gerekirken bizde 1,5 çıkıyorsa maliye bakanı halkını zaten çalıyor demektir sn maliye bakanı doğru hp açıklamalıdır tüm kesimlerle sınıflara teşvikler devam ediyorsa çalışanların cebine niye el atıyorsunuz örtülü ödeneklerinin devam ediyorsa samimi değilsiniz siyasi partilere devlet katkısı artarak devam ediyorsa ülkede ekonomik sorun var diyemezsiniz sn serdar denktaş
Tam aksine Sn.Denktaş açıklamalarında gayet samimi ve dürüsttür..Sn.Denktaş'ın bahse konu açıklamalarıyla alakalı olarak ne kadar bencil ve tek taraflı düşündüğünüz ortada.At gözlüğüyle bakmak yerine objektif olmayı deneyin....
Beğen (1) Beğenmedim! (2)az calin az rusvet yeyin karar ivedi ve zaruri olmasin
Sizler utanmayıda attınız domates 9 patates 12 lira bizim maaşımıza göz dikecegenize serbest ekonomi altında halkı somurenlerle uğraşın ama ilk önce halkı siz sömürüyorsunuz ayıptır neymiş ödeyemezmiş arkadaş ödeyemezsen istifa et git evine
Eski bir yüksek mahkeme yargıcı olan ombusman bu konuda gerekçeli açıklamasını yapmıştır. Açıklamaları da doğru ve yasaldır. Kim ne söyletse söyleşin. Mahkeme de bu şekilde karar verecektir.
Döviz yüzde yüz yükseldi. Sonra bu yükselişin dörtte biri yine g eriye düştü. Gerileme devam ediyor. Ancak fiyatlar düşmedi. Buna ne diyorsunuz.