Havadis gazetesinden Duygu Alan'ın haberine göre, Akaryakıt ve yem fiyatlarında dövize endeksli artış, işçilik, susuzluk derken zaten zor şartlarda üretim yapan hayvancı, şimdi de yem sıkıntısı ile karşı karşıya kaldı.

Kasım – Aralık aylarında ekilen tarlaların çoğu Ocak-Şubat aylarında yeterli yağmur yağmaması nedeni ile kurudu.

Kuraklık arpa ve kaba ot ihtiyacının yanı sıra yem bitkisi ihtiyacının karşılanması noktasında da sıkıntı doğurdu.

Hayvanının arpa ve kaba ot ihtiyacını şuan için kıt kanaat karşılayan üreticiler, hayvanlarının yeşil ot ihtiyacını ise komşularının bahçesinden, yol kenarlarından kestikleri otlar ile karşılamaya çalışıyor.

Girne ile Güney ve Orta Mesarya’da bir miktar arpa ve kaba ot oluştu ancak Güzelyurt, Lefkoşa ve Kuzey Meserya’da ciddi kuraklık oldu...

Güzelyurt, Lefkoşa ve Orta Mesarya tamamen kuru

Kuraklık en fazla Güzelyurt, Lefkoşa ve Orta Mesarya’yı vurdu. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nden alınan bilgiye göre, Kasım – Aralık aylarında ekilen tarlaların çoğu Ocak-Şubat aylarında yeterli yağmur yağmaması nedeni ile kurudu.

Girne ile Güney ve Orta Mesarya’da bir miktar arpa ve kaba ot oluştu ancak Güzelyurt, Lefkoşa ve Kuzey Meserya’da ciddi kuraklık oldu.
 
Arpada da kaba otta da sıkıntı büyük

Arpada rekolte 10 bin ton civarında gerçekleşti. Üretici 5 bin tonunu yemlik ve tohumluk olmak üzere kendine ayıracak. 5 bin ton arpa Toprak Ürünleri Kurumu’na (TÜK) verilecek. 2018-2019 dönemi için ülkenin 15 bin ton tohumluk, 100 bin ton yemlik arpaya ihtiyacı var.

Kaba otta da durum hüsran. Yıllık kaba ot ihtiyacı 120 bin ton, ancak kuraklık nedeni ile üreticinin elinde bu yıl ihtiyacın yarısı kadar bile kaba ot yok.

İhtiyacın karşılanması için bu yıl en az 50 bin ton kaba ot ithal edilmesi gerekiyor.

İthal yemlik arpanın tonu şuanda 215 dolar. Bakanlığın şuana kadar bu hususta bir açıklaması yok.
 
Üretici, kara kara düşünüyor

Kuraklık nedeni ile çiftçinin bu yıl hasattan elde edeceği kazanç maliyetlerini bile karşılayamayacak.

Tarlalarını ekmek için bankalardan binlerce lira borçlanan çiftçiler, şimdi bu borcun taksitlerini nasıl ödeyeceklerinin derdine düştü.

Kuraklık nedeni ile yem sıkıntısı ile karşı karşıya olan hayvan üreticileri ise kara kara ne yapacağını düşünüyor.

Arpada rekolte tam bir hüsran. Rekolte bu yıl 10 bin ton. Ülkenin 2018-2019 dönemi arpa ihtiyacı ise 15 bin tonu tohumluk olmak üzere toplam 115 bin ton.


 
Naimoğulları: Hayvan üreticisi zorda

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, arpada rekoltenin bu yıl 10 bin ton olduğunu söyleyerek, üreticinin 5 bin tonunu tohumluk ve yemlik olmak üzere kendine ayıracağını kalan 5 bin ton arpanın ise TÜK’e verileceğini kaydetti.
2018 – 2019 döneminde en az 15 bin ton tohumluk arpaya ihtiyaç olduğunu dile getiren Naimoğulları, ülkede yıllık yemlik arpa ihtiyacının ise 100 bin ton civarında olduğunu belirtti.

TÜK’ün bu yılki arpa ihtiyacının karşılanması için 15 bin tonu tohumluk olmak üzere 115 bin ton arpa ithal etmesi gerektiğini kaydetti.

İthal arpanın tonunun bugünkü fiyatının 2015 dolar olduğunu söyleyen Naimoğulları, bu yıl arpada üreticinin ciddi sıkıntılar yaşacağını ifade etti.

Mustafa Naimoğulları, kaba ot ihtiyacının ise yıllık 120 bin ton olduğunu belirterek şuanda ihtiyaç olan kaba otun yarısının bile mevcut olmadığını belirtti.

Dövizdeki artış ile bugün ithal 1 ton kaba otun 1000 TL civarında olduğunu söyleyen Naimoğulları, “devletin mutlak suretle bunu desteklemesi gerekmektedir. Bugüne kadar oluşan kurak yıllarda devlet, yıllara göre kilo başında 20 kuruş ve üzeri destekleme yaptı. Mevcut bakanlığın şuana kadar bu hususta bir açıklaması yoktur. Sadece bakanlar kurulunda kaba otun ithalinin serbest kalmasın karar verildi” dedi.

Mustafa Naimoğulları, “Şuanda kaba ot kara borsa gitmektedir. Kilosunu 50 kuruşa veren de var,  100 kiloluk balyaya 100 TL isteyen de var. Hayvan üreticisi zorda” diye konuştu.
 
“Sulu tarımın desteklenmesi kaçınılmaz”

Mustafa Naimoğulları, KKTC’de son 10 yılda 4 yıl kuraklık, 4 yıl yarı kuraklık yaşandığını söyleyerek, sulu tarımın desteklenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi, ülkede kuraklığa dayanıklı bitkilerin daha fazla ekilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yem bitkisi desteklerinin arttırılması gerektiğini kaydeden Naimoğulları, ülkenin gerçeklerine göre de bir tarım planlaması yapılması gerektiğini söyledi.
“Her yıl bu acıyı ve sıkıntıyı çekemeyiz” diyen Naimoğulları, 2020 yılında verilmesi planlanan tarım suyunun şimdiden hangi bölgelere verileceği konusunda ve hangi toprak yapısında hangi bitkinin üretileceği hususunda çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
 
“Döviz belimizi büktü”

Mustafa Naimoğulları, ayrıca dövizdeki yükselişin üreticiyi ciddi anlamda sıkıntıya soktuğunu belirtti. Akaryakıt zamlarının dayanılacak noktada olmadığını dile getiren Naimoğulları, “Bu fiyatlara tarım yapamayız. Akaryakıt ve yem girdileri dövize endeksli olarak sürekli artmaktadır bu da üretim sektörünün devamını sorgular hale getirmektedir.  Hükümet gereken önlemi alıp, üreticiyi desteklemezse bizim de üretimimizi dövize endekslememiz gerekecek” diye konuştu.