Herkes Dünyayı değiştirmek ister, fakat kimse kendini değiştirmek istemez. KKTC’de bugünlerde yaşanan tam da budur.

Özellikle son gelen elektrik faturalarından dolayı insanların tümü ayrım yapmaksızın ciddi bir rahatsızlık içerisindedir.

Derdi ekmek kavgası olan tüm sektörler ve sektör çalışanlarının ortak olduğu gaile, geçim gailesidir.

Ne yazık ki yaşadığımız bu atmosfer, sadece siyasi irade ile çözülebilecek bir durum değildir kanaatindeyim. Kendi kendine yeter bir ülke olmamız gerekliliği artık kaçınılmazdır. Peki kendi kendimize gerçekten yeter miyiz?

Bana göre yeteriz ama değişime ciddi anlamda hazır olmamız ve buna inanmamız gerekiyor.

Örneğin top yekun bir seferberlik başlatmak gerekiyor. Sistemin sil baştan yapılanması ve yeni bir düzenle hayatımızı şekillendirmekten bahsediyorum. Siyasiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri herkes birlikte hareket etmek zorunda.

Örneğin devlet gelirlerini artırmalı, vergi reformu, kamu reformu süratle yapılmalı. Ne kastediyorum kısaca özetleyim. Örneğin devlet  elindeki RHA araçlarını boş yere kullandırtmamalı, gümrük 7\24 çalışma esasına göre vardiya sistemine geçmeli çalıştırılmalı. Ek mesailer düzenlenmeli ve belki de vardiya usulüne göre hiç mesai verilmemeli geçici bir dönem, tapu dairesi vardiya şeklinde çalıştırılmalı yaz mesaileri yeniden düzenlenmeli ve verimlilik esas alınmalı. Bir veya iki yıllığına da olsa 13. Maaşlar askıya alınabilir. Üniversitelerin sonsuz imtiyazları 5 yılın üzerindeyse kısıtlanabilir hatta kaldırılabilir. Sonsuz verdiğiniz işletme katkı paylarını durdurun mesela birileri iş açıyor destekliyorsunuz da bunun bir zaman dilimi olmalı ilk üç yıl iki yıl olur da bizim memlekette sonsuz destek var. Hayvancısı, Çiftçisi, kulak parası, kuraklık parası, hiç bitmiyor mesela. Geçici de olsa bu tür ödemeleri askıya alın. Biliyorum bu yazdıklarımı siyasiler yaparsa bir daha siyaset yapamayacaklarını düşünüyorsunuz, bir daha belki de asla seçilmeyecekler ama ülke kalkınma adına büyük ve ciddi bir adım atmış olacak. Buna değmez mi? 50 kişilik milletvekilinin siyasi geleceklerinden daha önemli değil midir ülkenin geleceği?

Bugünlerde bir çok insan seyri sefer ve araç muayenelerini çıkarttıramıyor, bugüne kadar düzenli çıkaranlara bir defaya mahsus yarı ücret alarak çıkartmalarına izin verirken hükumet 2 aylığına af çıkarsın ve sıcak para toplasın böylece insanlar polislerle köşe kapmaca oynamaz araçlar da kayıt altına girer. Yeni ehliyet alacak olan gençler için yüzde 10-15 lik geçici bir indirim yaparak ehliyetlendirme yapılabilir mesela. Fonlar 6 aylığına kaldırılabilir, bunu yaparken de yerli üretim için girdi maliyetleri kısmen düşürülebilir.

Madem bir takım bağımlılıklardan kurtulmak istiyoruz, madem kendi kabinemizi kendimiz belirlemek istiyoruz, madem kendi kendimizin efendisi olmak istiyoruz. O zaman değişime kendimizden başlamamız gerekiyor. Örneğin Başbakanın kabinesindeki bir iki bakan, Başbakanı yıpratmak için çevresindeki eski danışmanlarından veya ahbaplarından pislik yapmalarını istememeli. Yada birileri bunu kendine görev edinmemeli. Yukarıda yazdıklarımın gerçekleşeceğine şahsen ben inanıyorum diye sorsanız, şu cevabı verirdim. Bizler değil ama belki bir sonraki nesil yapar….

Öyleyse hadi hep beraber, yaşasın KKTC, yaşasın tam bağımsızlık….