Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, partisinin vizyonunu ve politikalarını anlattı, seçim çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Radyo Havadis’te dün Hüseyin Ekmekçi’nin konuğu olan TDP genel Başkanı Özyiğit, gündeme dair yorumlarda bulundu, halkın canlı yayın sırasında sosyal medya üzerinden yönelttiği soruları yanıtladı.

Seçimlere çok güçlü bir aday kadrosu ile gireceklerini ifade eden Cemal Özyiğit, kamuoyunun da desteği ile TDP’nin seçim sandığından ciddi bir oy oranı ile çıkacağına inanç belirtti.

Cemal Özyiğit, 2013 yılında yeni bir anlayış ve ruh ile yola koyulduklarını bugün TDP’nin ülkenin yıllardır aradığı “duruş” olduğunu söyledi.

Özyiğit, “Kasım 2013 tarihinden itibaren bir yola çıktık. Ben partinin başkanlığına getirildim. Sayın Mehmet Harmancı da genel sekreter oldu. Yeni bir anlayış ve ruhla yola koyulduk. Haziran 2014 tarihinde genel sekreterimiz Sayın Harmancı,  Lefkoşa Türk Belediyesi’nde başkan adayı oldu. Diğer bölgelerde de belediye meclis üyesi sayısını 3’e katladık. Belediye başkan adaylarımız da çok ciddi bir çıkış yaptı ancak en önemlisi başkent belediyesi 28 yıldan sonra TDP’ye geri geldi. Bu bizi kamçıladı. Ardından 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Mustafa Akıncı ile bir başarı daha yakalandı. Birinci turda başarının çok büyük payında da TDP vardır. Tüm bunlar bize aslında doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Seçim, 2015 cumhurbaşkanlığı seçiminden kısa bir süre sonra olsaydı ibre çok daha değişik olabilirdi” diye konuştu.

TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kıbrıs müzakerelerine yoğunlaştığını belirten Özyiğit, “Önce seçim değil önce çözüm dedik, Sayın Akıncı’nın seçilmesi ile yeniden ivme kazanan Kıbrıs müzakerelerine odaklandık. Maalesef top direkten döndü ama Rum tarafındaki başkanlık seçimlerinden sonra müzakereler yeniden başlayacak” dedi.

Süreçte parti içerisinde bazı sıkıntılar yaşansa da bu sıkıntıların kendilerine dinamizm getirdiğini söyleyen Cemal Özyiğit, “Ülkenin yıllardır aradığı duruş olduk. Bu yıllardır süre gelen yağma vurgunun hesabını soracağımızı biz kendi içimizdeki etik dışılıklara bile göz yummayacağımızın işareti verdik. Bu da insanların bize daha büyük şevkle sarılmasını getirdi” diye konuştu.

“Hedefimiz çok daha güçlü bir şekilde hükümette olmak”

TDP’nin “temiz” ve “güçlü” bir kadro ile seçime gireceğini kaydederek halkın büyük çoğunluğundan ciddi destek gördüklerini kaydetti.

Özyiğit, “Kamuoyu yoklamaları da bize; ‘alanında deneyimli, geçmişi temiz, güçlü bir kadro oluşturursanız önünüz açıktır’ denildi biz de tam da bunu yaptık. Aynı yolu yürüdüğüne inandığımız dostları motive etmeye, yönlendirmeye çalıştık. Çok da iyi bir kadro oluşturduk. Toplumdan da son derece önemli bir destek görmekteyiz. Herkes en temiz ve güçlü kadronun TDP’de olduğunu ifade ediyor” dedi.

Cemal Özyiğit, partinin vizyon ve politikalarını da anlattı.

“Hedefimiz çok daha güçlü bir şekilde mecliste ve hükümette olmak, hükümeti belirlemek” diyen Özyiğit, “Bu parti yüzde 18-20 oranında oy alırsa kimse şaşırmasın, bu hayal değil ve gidişat son derece olumludur. TDP’nin çıkışı devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Cemal Özyiğit, partisinin iktidara gelmesi halinde çözüm barış vizyonunu zorlayacaklarını, Anayasanın geçici 10’uncu maddesini kaldıracaklarını söyledi.

Özyiğit, “Bizim derdimiz düzenin değişmesi, duruşumuz, vizyonumuz ise çözüm ve barış vizyonu, sivilleşme demokratikleşme vizyonu, kendi kurumlarımızı kendimiz yönetme, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi ile kendi kararlarını alabilmedir. Tek başına iktidar olamazsak da bu vizyonu bizimle kim paylaşanlarla hükümet kurmaya hazırız” dedi.

“Kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti olmazsa olmazdır”

Özyiğit, partisinin sağlık alanında da son derece önemli hedefleri olduğunu kaydetti.

“Etkin, kaliteli ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti olmazsa olmazdır” diyen Cemal Özyiğit, “Ülkenin en ücra bölgesindeki insanımızda sağlık hizmetlerinden, servislerinden etkin bir biçimde faydalanabilmelidir. Devletin hastanelerinde ilaç yok. Hayati öneme sahip tıbbi cihazlar bozuluyor ve aylarca atıl kalıyor çünkü bütçe yok.  6 ay gideceği ön görülen bütçe 3 ayda tükeniyor. Bu noktada sağlıkta öncelikli hedefimiz; Genel Sağlık Sigortası’nı mutlaka yaşama geçirerek, bütçesini de bularak, genel bütçedeki sağlığın payını yüzde 10’lara çıkarmaktır” diye konuştu.

Özyiğit, bir diğer hedeflerinin de üçlü kararnameyi kaldırmak olduğunu söyledi.

“Polis sivilleşmelidir”

TDP Genel Başkanı Özyiğit, gündeme dair yorumlarda da bulundu.

Cemal Özyiğit, Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Önerisi’ne neden destek verdiklerine yönelik soruya şu ifadelerle yanıt verdi: “Polis sivilleşmeli ve kendine özgü ayrı bir yasası olmalıdır. KKTC’de polisler askere bağlıdır, asker statüsündedir ve çalışma koşulları diğer kamu görevlilerine göre ağırdır. Ancak hak ve menfaatlere geldiğinde sivil muamelesi görmektedir. Biz bu anomalinin giderilmesi gerektiği görüşündeyiz. Bu nedenle bu yasa önersine destek verdik vermeye de devam ediyoruz.”

“Başbakan bu derenin suyu nereden açıklamalıdır”

Cemal Özyiğit, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün özel hayatı ve banka hesaplarından bir günde 700 bin dolar çekmesi ile ilgili yorumunda ise şu ifadelere yer verdi:

“Elbette devleti yöneten kişiler özel yaşantısı ile de örnek teşkil etmelidir ancak neticede özel hayattır. Dolayısıyla Başbakan evlenirmiş, boşanırmış, kiminle ilişkisi varmış ben bir yorumda bulunmam. Kimsenin özel yaşantısı ile ilgili hayatım boyunca yorum yapmadım, yapmam da ancak bir ara 950 bin sterline bir ev satın aldığı söylemleri ortaya çıktı. Reddedildi ama 700 bin dolar, 240 bin dolar olayı gerçek çünkü ilgili banka tarafından bu belge mahkemeye sunuldu. Bir kere bu paralar nereden geldi? Sayın Başbakan bunu halka açıklamalıdır. ‘Bu benim özelimdir deyip açıklamamak, yalan söylemek, halkı aldatmaktır. Bu derenin suyu nereden geliyor bunu açıklamalıdır. Miras mı? Piyango mu çıktı? Yoksa devletin imkanlarını peşkeş çektiğiniz birilerinin bağışları mıdır?  Bunu açıklamanız lazımdır. Biz halkla ittifak yaptık ve yolumuza bize güvenen, destek veren bir halk ile devam ediyoruz. Halk da bize bunun hesabını sormamızı istiyor.”