Maliye Bakanı olduğu dönemde adı sürekli bir şekilde iddialarla yıpranan, hükümette görev aldığı takdirde Ercan Havaalanı’nın Sözleşmesini iptal edeceğinin sözünü veren, her suçlama sonrasında “yasal ama etik değil” bahanesinin arkasına saklanan Serdar Denktaş’ın, görev aldığı süre boyunca attığı imzalar, yaptığı anlaşmalar ve ortaya koyduğu yanlış icraatlar devleti zarar ettirmeye devam ediyor.

Ercan Havaalanı’nda, “uçuş güvenliğini tehdit ediyor” diye yıkılıp, başka bir yere yeniden inşa edilmesine karar verilen İstanbul Havayolları’na ait hangar için yetkililer 2014 yılında, 2 milyon 272 bin TL’lik bedel belirliyor ancak bu bedel  2019’da 88 milyon 298 bin TL’ye çıkıyor.

Serdar Denktaş’ın da imzasının bulunduğu anlaşmanın yarattığı bu krizin bedeli tam 88 milyon 298 bin TL!

2014 yılında Planlama İnşaat Dairesi mimar ve mühendisinin belirlediği 2 milyon 272 bin TL, yaklaşık 5 yıl sonra 4 bin kat yükselip 88 milyon 298 bin TL oluyor!

Süreç içerisinde atılan yanlış adımlar sonucunda ve günümüzde de gerekli denetimin yapılamaması yüzünden devlet 4 bin kat zarara uğratılıyor.

5 yıl boyunca başta Serdar Denktaş olmak üzere yetkililer, sıradan bir hangarın, tam teşekküllü lüks bir binaya dönüştüğünü fark edemediler veya etmek istemediler. Sırf bu nedenle de devleti 86 milyon TL zarara uğrattılar.

Vatandaşın en çok sorduğu soru, “bu devlet bu kadar zengin mi?”

Okul, hastane ve vatandaşın daha birçok ihtiyacını karşılayamayan bu devletin parasını sokağa atmaya çalışmaları rüşvet iddialarını da gündeme getiriyor.

Mevcut hükümet bu konuda gerekli önlemlerin alındığını ve bu paranın ödenmeyeceğini açıklamasına rağmen yapılan hatalar sonucu belirsizlik devam ediyor.

Kaynak: ADA Basını