Yaz sıcakları, kendini iyice hissettirdi.

Peki, biz bu sıcakların yaratacağı olumsuz durumlara ne kadar hazırız?

Türkiye de içimiz yanıyor. Her tarafta, önüne geçmesi zor yangınlar var. Bu durum, en az orada yaşayan insanlarımız kadar bizlerin ciğerini de param parça etti.

Empati yapmak bile, ürkütücü!

Her tarafımız ormanlık alanlar, hayvanlar, tarım ürünleri, yıllardır verilen emekler. Bunların tek bir tanesine zarar gelse, zincir kopar.

Ve biz olumsuz bir duruma hazır mıyız? Bana göre çok az.

Dipkarpaz bölgesinde,  geçen aylarda çıkan yangınlarda şans yüzümüze güldü. Yol kenarı olmasından dolayı, işe erken giden vatandaşların yangını fark etmesi, yetkilileri harekete geçirdi.

Tamamen ilkel yöntemlerle, ufak yangınların üstesinden gelindi. Burada, tüm devlet organları çalışanları ve vatandaşın azmi tartışılmaz bile.

Ama, 173 km2 alana sahip sadece Dipkarpaz için bile bu imkânlar bir hiç.

Yeşilköy’den gelecek olan itfaiye, ancak durumu izlememize eşlik eder.

Belde büyüyor. Doğal olarak, ihtiyaçlar da beraberinde geliyor. Bunlardan bir tanesi de, köyde daimi konuşlanacak İtfaiye.

Bu ihtiyaç, tartışma dahi kabul etmez. Bunun üstüne ne koyacağız, ona bakalım.

Zafer Burnu yolu oldukça tehlikeli. Zaten diğer yangınlar da, o bölge de çıktı. İnsanlarımızın bilinçsiz çöp ve sigara izmaritlerini yerlere atması, elektrik direklerinin orman alanlarının içinde olması, büyük tehlike.

En azından bu kısa sürede;  Her alana uyarıcı levhalar, gerekirse yaz aylarında 24 saat yol güzergahında kontrol yapacak ekip ve Orman Dairesi birimini bölgeye konuşlandırması elzemdir.

Aksi bir durumda, önüne geçilemez zararlar görebiliriz.

Hemen dibimizde yaşanan felaketleri ve çaresizliği izlemekten daha büyük bir acı olamaz.

Lefkoşa’da oturup ateş yakmak yasaktır kararı almak bizi kurtarmaz. Saha da olmak ve denetim yapmak gerekir.

Lütfen! Cennetimizi, Cehenneme çevirmeyelim.

Dikkatli olalım! umursuz davrananları da mutlaka uyaralım.

Ne başka memleket, ne de başka KARPAZ Yok!

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.