Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, dün COVID-19 pozitif olduğunu duyurmuştu.

Temaslı olarak girdiği bu süreçte testinin pozitife döndüğünü anlatan Suay, kurallara uyulması için çağrıda bulundu.

Suay, “engelli bir yurttaş” olarak karantina sürecinde yaşadıklarını da paylaştı, isyan etti:

“Soruyorum: Engelli bir vatandaşın özel gereksinimlerini dikkate almayıp bir yere kapatacak, kendi başının çaresine bak diyeceksiniz.”

Salgınla mücadelede psikolojik yönden çok etkilenildiğinin altını çizen Suay, hem sağlık, hem de ruh hali açısından ağır bir süreç olduğunu anlattı.

Suay, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Temaslı olarak başlayan hikaye, test sonucumun pozitif çıkmasıyla ete kemiğe büründü. Ailemle birlikte karantinaya alındık...

Uzun uzun yazıp haddimi aşmak istemem. Kendiniz, aileniz, tüm sevdikleriniz ve sağlık sistemimizdeki yaranın daha da derinleşmemesi için lütfen kurallara uyun. Ağır bir semptom yaşamasanız dahi ailede çıkan ilk vaka olmanın ve eşinizin, çocuklarınızın sizden dolayı karantinaya alınmasının hissi kelimelerle ifade edilemez. İnanın bana çok ağır...

Önümüzdeki günlerde hem sağlık sistemimizde ortaya çıkan güncel reaksiyonu, hem karantina sürecinin nasıl, ne şekilde işlediğini, hem de süreçte genel olarak yaşadıklarımı sizlerle paylaşmaya gayret edeceğim inşallah...”

“Bir engelliye başının çaresine bak demek”

PCR test sonucunun pozitif çıkması, fizyolojik olarak önemli bir mesele. Lakin en az fizyoloji, yani vücut kadar insanın psikolojisi de önemlidir...

Test sonucum pozitif çıktıktan sonra ailemle birlikte hemen hastaneye gittik. 5 dakika bile geciktirmedik. Ayrıca personelimin temaslısıydım. Bu konuda da hem kendimin, hem de çevremin sağlığı için kesinlikle bir gizleme yapmadık.

Sağlık Bakanlığındaki arkadaşlarla telefonda görüşürken görme engelli olduğumu, eşimin de rahatsızlıkları olduğunu, çocukların yaşlarının küçüklüğü gibi konuları aktardım. Ve uygun bir aile odası ayarlandığı taktirde çok rahatlıkla gerekirse kendi aramızda izole olabileceğimizi söyledim. Uygun görüldüğünü, ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.

Lakin işlemler bittikten sonra son dakika olacak şekilde otellerin dolu olduğu, bir gecelik yanyana küçük iki odada idare etmemiz rica edildi. Bunu da kabul ettik.

Aradan 24 saat geçmesine rağmen ne bir gelişme oldu, ne de sağlık bakanlığı yetkililerine ulaşabildim.

Şimdi de çıkmış diyorlar ki eşiniz negatif olduğu için sizi farklı bir otele gönderemeyiz... Peki, soruyorum:  Eşime hala daha neden test yapılmadı?

Soruyorum: Engelli bir vatandaşın özel gereksinimlerini dikkate almayıp bir yere kapatacak, kendi başının çaresine bak diyeceksiniz.
 

Bunun adı da karantina mı olacak?

Soruyorum: Hem kendimi, hem çevremi, hem de fedakar sağlıkçılarımızı düşünüp sağlık sistemimize güvendiğim için hata mı ettim?

Özel bir talepte de bulunmamıştım. Dünyanın bir çok ülkesinde ve Türkiye’de uygulanan aile karantinasını yine aileye uygun olabilecek bir ortamda geçirebilmek için ricada bulundum. Üstelik özel gereksinimlerim olduğunu da aktardım...

Hem engelli bir vatandaş, hem de engelli bir sivil toplum örgütünün başkanı olarak neye, kime, nasıl güveneyim şimdi?

Allah için söyleyin...
Gün içinde çok sayıda siyasetçi ile de görüştüm. Torpil değil, sosyal devlet anlayışı üzere mağduriyetimin giderilmesini istedim.
 Ben ülkemi, devletimi karşılıksız seviyor, karşılık beklemeden gecemi gündüzüme katarak mücadele ediyorum. Lakin bürokratik sistemin devlet organlarına baskın geldiğine şahit olmak,  zoruma gidiyor.

Bu sistemin, daha doğrusu sistemsizliğin içerisinde test sonucunun pozitif çıktığına mı, mağdur edilmeme mi, ailemin bir belirsizlik içerisinde boşlukta tutulduğuna mı dertleneyim?  

Hadi söyleyin bana lütfen... Siz olsanız ne yaparsınız, ne söylersiniz, ne hissedersiniz şimdi?
Ömer Suay