Sendikacısı, siyasetçisi herkesin gözü kulağı UBP’den gelecek haberlerde. UBP kurultay sürecine girdi ve 47 gün sonra sandıktan kimin adının birinci çıkacağına kilitlendi tüm siyaset.

Öyle ki ne hayat pahalılığı nede başka bir sıkıntı şuan için siyasetin gündeminde yok. Herkes UBP kurultayına odaklanmış durumda. Dediğim gibi sadece UBP’liler değil tüm siyaset UBP kurultayına kilitlenmiş durumda.

Zira UBP kurultayından çıkacak sonuca göre siyaset şekillenecek. Erken seçimden tutunda yeni bir hükümete kadar pek çok cevap bekleyen sorunun cevabının yattığı yer UBP kurultayı.

UBP kurultayına dediğimiz gibi 47 gün kaldı. Ama öncesinde MYK ve PM’den onay alan yeni parti tüzüğü değişiklikleri var. 4 maddelik değişikliğin tüzük kurultayına gidilerek üyeye sorulması gerekiyor.

Başbakan Ersan Saner MYK ‘da ve PM’de zorda olsa bu değişiklik kararını aldırmasını başarmış olsa bile üyelerin karşısında zorlanma ihtimali çok yüksek. İşte bu yüzden bu noktada kafalar da çok karışık.

Saner, bir türlü parti tüzük kurultayının tarihini ilan edemiyor. Bu konuda ekipleri ve kendi nabız yokluyor ama istediği nabzı da bir türlü bulamıyor. Tüzük kurultayında istediğini yaptıramayan bir genel başkan adayının kurultayda işinin çok zor olacağını en azından imajının bozulacağını çok net biliyor.

Ersan Saner’in şuan etrafında geçmiş başkanlara danışmanlık yapmış çok önemli bir kadro var. Bu arkadaşların tecrübelerine güvenmesi ve doğru kararı vermesi gerekiyor.

Ancak ben olsam bu riski almazdım. Kurultaya çok az bir süre kala böyle bir riski fazla bulurum. Tıpkı Hasan Taçoy ile Faiz Sucuoğlu’nun PM’de yanlış karar üretip “Hayır” oyu vermeleri gibi. Çok gereksiz ve hesapsız kitapsız bir hareketti bana göre son dakika da Hayır oyu vermeleri. Zira 3 genel başkan adayına karşı bir zafer kazandırmış oldular Ersan Saner’e bu hareketleri ile.

Benzer bir hatayı Ersan Saner bence yapmamalı. Yanına diğer 3 genel başkan adayını da alıp “kurultayımıza ilişkin değişikliği yeni başkan ve PM yapsın” deyip topu taca atmalı.

Zira diğer hali çok riskli ve bu riski almaya değer bir ödül yok bu işin sonunda.

Ülkenin içinden geçtiği durum ortada. Zor bir süreçteyiz. Ve bu zor süreçte tüm ülke tek bir şeye kenetlenmiş durumda. O da UBP’nin kurultayı. Ve az önce yazdıklarım gibi o da öyle sanıldığı gibi hiçte kolay değil. Her hamle her adım bir satranç gibi. Herkes adımını dikkatli atmak zorunda.