Yakın coğrafyamızdaki Türkiye Cumhuriyeti’nin Marmara Bölgesinde gerçekleşen ve çok ciddi can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan depremin üzerinden 19 yıl geçti.

İnşaat Mühendisleri Odası bilimsel – mesleki bilgi ve gerekliliklere dayanarak, depremin yıkıcı etkisinin ancak yapı üretiminin ve yapı denetiminin nitelikli hale getirilmesi ile azaltılabileceğini savunmuştur, bundan sonra da savunmaya devam edecektir.

Yapı Denetimi; güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir yapı üretiminin olmazsa olmazıdır.

Aksi düşünüldüğü zaman yapı denetiminin ve kontrol mühendisliğinin yok sayıldığı sistemde bir doğa olayı olan depremin nasıl bir doğal afete dönüşebileceğine ne yazık ki tekrar tanık olma ihtimalimiz yüksektir. Zaten denetim eksikliğinin veya sistemdeki zaafiyetin doğurduğu sonuçlar da kamuoyunun malumudur.

Bizler Kıbrıs Türk İnşaat Mühendisleri Odası olarak yıllardan bu yana, deprem tehlikesi ve deprem önlemleriyle ilgili, mevzuattan yapı üretim sürecine kadar geniş bir yelpazede görüş ve önerilerimizi defalarca paylaşmış bulunmaktayız. Günümüzde yapı denetiminin etkin bir şekilde KKTC genelinde devreye girememesi ve yaygınlaşmaması ayrıca toplum bilincinin yeteri kadar olgunlaşmaması sebebiyle yaşam ve iş alanlarımız halen daha afetler bakımından risk altında bulunmaktadır.

Sonuç olarak unutulmamalıdır ki, “ Yapılar Depremin Değil Eksik Mühendislik Hizmetinin Etkisiyle Yıkılır” dolayısıyla yapı imalatı sürecinde yer alan her birey ve yetkili kurum üzerine düşen görev / sorumlulukları yerine getirdiği takdirde deprem gibi bir doğa olayının ardından can ve mal kayıplarımızın olması ihtimali en aza indirgenmiş olacaktır.