Yeşil Barış Hareketi , sulak alanların restore edilmesi ve akıllıca kullanılması gerektiğini belirtti.

Yeşil Barış Hareketi tarafından, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle yayınlanan bildiride, “Sulak alanları tahrip etmeyi bırakıp, restore etmeye başlamalı, sulak alanları koruyup akıllıca kullanmalı, bir an önce kalkınma planlarına ve kaynak yönetimine entegre etmeliyiz” denildi.

Bu yılın temasının “Sulak Alanlar, Su ve Yaşam Ayrı Düşünülemez” olduğu belirtilen açıklamada, “Bu tema, insanları ve gezegenimizi tehdit eden, büyüyen bir tatlı su kriziyle karşı karşıya olduğumuzun hatırlatarak, bir tatlı su kaynağı olan sulak alanlara ışık tutarak, onları eski haline getirmek ve kayıplarını durdurmak için eylemleri teşvik etmeyi hedeflemektedir” ifadesi kullanıldı.

Dünyadaki canlı türlerinin yüzde 40'ının yaşadığı ve ürediği sulak alanların, yaşam kalitesini dengeleyen önemli görevler de yürütmekte olduğu kaydedilen açıklamada, “Tatlı su sulak alanlarında sadece bir yılda yaklaşık 200 yeni balık türü keşfedilmiştir. En değerli ekosistemler olan sulak alanlar, doğaya yılda 47 trilyon ABD doları değerinde hizmet verdiği hesaplanmıştır” denildi.

Sulak alanların, bitki örtüsü ile akan suların hızını kesip, suyu tutarak sel baskınlarına karşı tampon görevi gördüğü, ekinlerin sel sularından zarar görmesini engellediği ve doğal bir su arıtma sistemi görevi yaptığı ifade edilen açıklamada, “Her bir dönümlük sulak alan 6 bin ton sel suyunu emerek sel ve fırtınalardan korumamızı sağlar”ifadesi kullanıldı. 

Açıklamada, “Sulak alanların bu kadar çok çevresel, sosyal ve potansiyel olarak ekonomik yararları varken; onların değerini bilmeyerek, çarpık yapılaşmayla yerleşime ve sanayiye açmak, tahribe maruz bırakmak, ortasından, sağından ve solundan yol geçirerek doğal habitatı yok etmek, bir atık boşaltım alanı olarak kullanmak aslında kendi kendimize doğrudan zarar vermek anlamına gelmektedir” denildi.