Raif Doğru
KKTC’nin en büyük sebze ve meyve toptancısı Osman Koçak Ltd’in işletmecileri Murat ve Hasan Koçak kardeşlerin izi dün de bulunamadı. İki kardeşin, aileleriyle birlikte İngiltere’ye gittikleri yönündeki iddialar kuvvetlenirken, alacaklılara bu kez Yeşilköylü soğan üreticileri eklendi.
Diyalog’a konuşan Özkan Con; sattığı soğanlara karşılık olarak kendisine 15 bin 500 TL tutarında 5 tane çek verildiğini, ancak tümünün de bankadan geri geldiğini söyledi. Özkan Con “malımızı verdik, parasını alamadık. Bizim halimiz ne olacak?” diyerek, yaşananlara sitem etti.
Con’un verdiği bilgiye göre; Yeşilköy’den İrfan Ünal’ın, Koçak kardeşlerden 23 bin TL, Zekeriya Direk’in 18 bin TL, İbrahim Altıntaş’ın 15 bin 500 TL alacağı var.
“Kime şikayet edeceğiz?”
Özkan Con, geçmişte bir başka işadamından 60 bin TL tutarındaki patates parasını alamadığını, mahkemeye gittiği halde mağduriyetinin giderilmediğini belirtirken şöyle dedi:
“Bu ülkede kimi, kime şikayet edeceksiniz?. Daha önce avukat parası ödediğim halde 60 bin liramı alamadım. Şimdi 15 bin 500 TL için avukat tutmaya değer mi, değmez mi bilemiyorum. Bu sorun aslında devletin sorunu. Her şey bozuldu, güven kalmadı.” (Diyalog)
* * *
KOÇAK KARDEŞLER KONUYLA İLGİLİ KONUŞTU
Kuzey Kıbrıs’ın en büyük sebze ve meyve toptancısı Osman Koçak Ltd’nin işletmecilerinden Murat ve Hasan Koçak kardeşlerin, geride milyonlarca liralık borç bırakarak yurt dışına kaçtıkları yönündeki iddialar alacaklıları harekete geçirmişti.
İki gündür basında çıkan haberlerin ardından Koçak Kardeşler suskunluklarını bozdu. Koçak kardeşler yaptıkları açıklamada, "Bir yıl içinde bütün borçlarımızı ödeyeceğiz" dedi.
Koçak kardeşler tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Sevgili Gazeteci Kardeşlerim;
Bizler Murat ve Hasan Koçak Kardeşler. Bildiğiniz üzere gerek basında gerekse çevrede birçok kişi bizlerin tüm ada esnafını dolandırarak yurtdışına kaçtığımızı söylemektedir. Bizler bu mail’i sizlerin yardımıyla tüm gerçekliliğiyle halkımızı ve alacaklı olan esnaf arkadaşlarımızı bilgilendirmek için
yolluyoruz.
Bizlerin kimseyi dolandırma gibi bir niyetimiz yok. Yaklaşık iki sene önce İstanbul’da faaliyet gösteren Mehmet Bilgiç isimli şahsi firmaya 350,000 TL karşılığı enginar yolladık ve paramızı bir kuruş dahi alamadık. Starling, Verese, Can, Yaman Market ve daha birçok iflas etmiş firmalardan alacaklı
bulunmaktayız. Bu açığı kapatmak için başladığımız çalışmalar bizleri bankalardan kredi taleplerinde bulunmaya zorladı. Fakat hiçbir banka bizlerin ihtiyacı olan kredi ve yapılandırma taleplerimizi gerçekleştiremedi. Bunun üzerine bizler şirket olarak dışarıda özel çalışan ve çok yüksek faiz ile para satan finans şirketleriyle çalışmak zorunda kaldık. Maalesef bu faiz oranları ile mücadelemiz çok uzun sürmedi. Su an bitmiş bir vaziyete geldik. Evimize süt alacak paramız kalmadı, çocuklarımızın okul ücretlerini ödeyemez hale geldik. Borçlular borçlarını ödemek için çaba harcamazken, alacaklılar beni ve ailemi öldürmekle tehdit etmeye başladılar. Polis, hukuk ve devlet yetersiz kaldı. Suçlu bizler olduk. Bize söylenen ‘Biz bu paraları sana zorla vermedik ama zorla almasını biliriz’ oldu. Kısacası bizler kaçmadık evimizi, işimizi ve ailemizi terk etmek zorunda bırakıldık. Hangi şartlarda adadan ayrıldığımızı kelimelerle anlatmamız mümkün değil. Şunu herkesin bilmesini istiyoruz; bizlerin mal varlığı ve dışarıdaki alacaklarımız tüm borçlarımızı ödemeye yeterlidir. Fakat zamana ihtiyacımız var. En kısa sürede tüm borçlularımla birer birer temasa geçip, yaklaşık 1 yıl içinde tüm borçlarımızı ödeyeceğimizi buradan tüm halkımıza bildirmek istiyoruz. Eğer KKTC deki bu finans şirketlerine bir denetim mekanizması konmazsa nice gençler nice aileler bu yollara düşecektir. Bu problemin adamızın problemi olmuştur, lütfen birileri sesimizi duysun ve bu finansçılara DUR desin.
Saygılarımla...
Hasan / Murat KOÇAK"