Pelin YÜKSELAY

Görme yetisini 12 yaşında kaybeden Hatice İnsel, tam 34 yıl sonra tekrardan ışığa kavuştu.

Hisarköy’de ikamet eden 46 yaşındaki Hatice İnsel, 12 yaşında göz problemleri ile boğuşmaya başladı. İnsel, yıllar geçtik sonra görme yetisini tamamen kaybetti.

Umutlarının tükendiği noktada, Dünya Göz Hastanesi, İnsel’e ışık oldu… Hatice İnsel, takılan biyonik gözle yeniden görmeye başladı.

Geçtiğimiz gün, Dünya Göz Hastanesi doktorları Hatice İnsel’i kontrole geldi. Haberi öğrenen Diyalog ekibi, Hatice İnsel’in Hisarköy’deki evine giderek, gelişmeleri yakından izledi.

İnsel ailesi ve Dünya Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı, Operatör Doktor Nilüfer Köylüoğlu Ünal, yaşanan süreci Diyalog’a anlattı.

Hatice İnsel: Görme yetimi tamamen kaybetmiştim

12 yaşından beridir gözlerinde ortaya çıkan “Tavuk Karası” hastalığı ile boğuştuğunu belirterek sözlerine başlayan Hatice İnsel, zaman içerisinde görme yetisini tamamen kaybettiğini dile getirdi. 

Özellikle son yıllarda, görme yetisini kaybetmesinden kaynaklı büyük sorunlar yaşadığını ifade eden İnsel, “Son evrede, ışığı bile göremez oldum. Evime girip çıkmakta bile zorlandım. Evimde iş yapamaz duruma geldim” diye konuştu. 

Göz kontrolü için eşi Erbil İnsel’le birlikte Dünya Göz Hastanesi’ne gittiklerini anlatan Hatice İnsel, burada yapılan incelemeler sonucunda, biyonik göz ameliyatı olabileceğini öğrendiklerini belirtti. İnsel, yaşanan süreci, şöyle anlattı: “Eşimle birlikte Dünya Göz Hastanesi’ne gittik. Bize orada “Biyonik Göz” yöntemi olduğu söylendi. Gözüm muayene edildi ve biyonik göz için uygun olduğum belirlendi. Bunun belirlenmesinin ardından geçirdiğim bir ameliyatla bana biyonik göz takıldı.”  

“Kimse ışıksız kalmasın”

Hatice İnsel, biyonik gözün takılmasının ardından yaşadığı süreci, gözleri yaşlarla dolu bir şekilde, şöyle anlattı: “Biyonik gözün bana takıldığı gün, öylesine güzel bir duygu yaşadım ki, o kadar büyük bir mutluluktu ki, anlatamam. Eşimi, oğlumu, etrafımı, ışığı gördüm… Bundan daha güzel bir duygu asla olamazdı. Çok mutluyum. Şu an tek dileğim kimsenin ışıksız kalmaması.”

Erbil İnsel: Hayatımız çok zor bir hal almıştı

Hatice İnsel’in eşi Erbil İnsel de eşinin görme yetisini kaybetmesi ile beraber, hayatlarının çok zor bir hal aldığını belirtti. 

İnsel, şunları kaydetti: “Eşimin görme yetisini kaybetmesi ile beraber, ailece çok kötü bir durumda kaldık. Hasta bir çocuğumuz var. Bugün eşim görüyor ve çocuğu ile de ilgilenebiliyor, onu yedirebiliyor. Bizim için bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Eşim artık temizlik yapıyor. Evde bize yazı bile yazmaya başladı. Hayatımızın kalitesi tamamen arttı. Çok güzel bir duygu. Tüm hastaların sağlığına kavuşmasını dilerim.” 

Ünal: Amacımıza ulaştık

Dünya Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Doktor Nilüfer Köylüoğlu Ünal da Hatice İnsel ve biyonik göz serüvenini ekibimiz ile paylaştı. Ünal, şunları anlattı: “Dünya Göz Vakfı’nın az görme ve körlük komitesi çalışmaları dâhilinde biyonik gözü ülkemizde de hayata geçirmeye çalışırken, Hatice İnsel’le tanıştık. Hatice İnsel’i seçmemizin nedeni, gözünün bu rahatsızlığa uygun olması, teknolojiyi kullanma kabiliyeti, eşinin kendisine verdiği destek dışında, ayrıca onu iyileştirdiğimiz zaman kendisinin bakımından sorumlu olduğu hasta evladı için fayda sağlayacak olmamızdı. Bugün görüyoruz ki bu amacımıza ulaştık. Hatice İnsel, biyonik göz vasıtası ile yeniden bağımsız hareket kabiliyetini kazandı. Bunun yanında ameliyatın ardından klinikteki rehabilitasyon programını da tamamladık. Bugün hastamızın kendi ev ortamındaki rehabilitasyonu için buradayız.” 

‘Biyonik göz’ nedir?

Ünal, biyonik gözle ilgili de şunları kaydetti: “Halk arasında ‘Tavuk Karası’ olarak bilinen, tıbbi adı ise “Retinitis Pigmentosa” olan hastalıkta, belli bir aşamadan sonra görme yetinizi tamamen kaybediyorsunuz. Bu bir retina rahatsızlığıdır. Biyonik göz serüveni ise ameliyatla başlıyor. Yaklaşık 4 saat süren bir ameliyatla hastanın gözünün içine ve yanına yerleştirilen “Argus II” retinal implantı iki parçadan oluşuyor. Biyonik göz, görüş alanındaki nesneleri algılamayı sağlayan elektronik bir gözlük vasıtasıyla çalışıyor. Gözlük üzerinde bir kamera bulunuyor ve implantı aktive etmesi için bir güç cihazına bağlı olarak çalışıyor. Gözlüğün üzerindeki minyatür video kameradan alınan görüntüler, video işleme ünitesinde işlenerek, gözlüğün üzerindeki anten aracılığıyla, göze yerleştirilen retinal implanta kablosuz olarak gönderiliyor. İmplant talimatları alıyor ve uyarımı bir elektrot dizisi üzerinden retinaya iletiyor. Hastalar siyah beyaz görüyor, gölge ve ışık algıları artıyor. Ameliyattan iki hafta sonra hastanın yaşam alanlarında gerçekleştirilen rehabilitasyon süreci başlıyor. Bu süreçte hastanın kişileri ve nesneleri algılaması ile biyonik gözle gördüklerini nasıl yorumlayacağı konusunda destek ve eğitim veriliyor.”