İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Mağusa İnisiyatifi’ni ziyaret ederek, Derinya Sınır Kapısı’nın açılmasıyla ilgili bilgi verdi.
Bakanlıktan verilen bilgiye göre, İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, ziyareti, Geçiş Kapıları Teknik Komitesi Başkanı Mustafa Lakadamyalı ve bakanlık bürokratlarıyla birlikte yaptı.
Mağusa İnisiyatifi Sözcüsü Okan Dağlı, inisiyatif olarak kapının açılması için hükümetin çalışmalarına hız vermesini teşvik amacını taşıdıklarını belirterek, kapıların açılmasıyla sağlanacak yararlara dikkat çekti ve çalışmaların hız kazanmasını temenni etti.
İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy da, geçen hafta Aplıç Kapısı’nı, bugün de Derinya Sınır Kapısı’nı ziyaret ettiklerini belirterek, her iki kapıda da çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Asım Akansoy, kapıların açılmasının hem bölge insanına, hem iki toplumun yakınlaşmasına, hem barış kültürünün gelişmesine hem de federal bilincin ilerlemesine yarar sağlayacağına inancının tam olduğunu belirterek, şu anda kapılarla ilgili siyasettin ötesinde fiili durumların söz konusu olduğunu dile getirdi.
Avrupa Birliği imkanlarıyla yapılacak yolların fonların açılmasıyla birlikte sürecin başlaması gerektiğini söyleyen Akansoy, Derinya’da KKTC’ye düşen sorumluluğun; 3 km, Rum tarafına düşen sorumluluğun ise 150 metre olduğunu kaydetti.
Akansoy, kapılarla ilgili yapılan çalışmaların Birleşmiş Milletler koordinasyonluğunda sürdürüldüğünü ifade ederek, “İki toplumun siyasi iradesinin ötesinde pratik sürecin yönetilmesiyle ilgili BM’nin öngördüğü takvim çerçevesinde sonuç almaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Akansoy, Derinya Kapısı ile ilgili Birleşmiş Milletler’in 11 aylık bir süre öngördüğünü, kendilerinin ise bu sürenin çok olduğu kanaatinde olduğunu belirterek, bunun aşağıya çekilmesi yönünde baskı uyguladıklarını ve bu süreyi 7 aya indirdiklerini kaydetti.
Devlet kurumları arasında bir bütünlüğün söz konusu olduğunu da sözlerine ekleyen Akansoy, kapıların açılmasını engelleyici hiçbir bir unsurun bulunmadığını ve çalışmalarının tamamlanması için bir irade olduğunu vurguladı.
Sivil toplum örgütlerinin farklı tonlardaki açıklamalarından asla rahatsız olmadığını da ifade eden Akansoy, ortak yolu bulmak için sivil toplum örgütleriyle birlikte diyalog kurulması gerektiğine inanç belirtti.
