Nupelda Karabuğday

Halktan aldığı yoğun talep üzerine Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğunu söyleyen Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) eski Başkanı Mustafa Akıncı, bu konuda büyük bir vicdani sorumluluk hissettiğini belirtti. Ezber bozan bir vizyonla yola çıktıklarını aktaran Akıncı, bu vizyonu “Çözüm odaklı siyaset ve buna paralel süreçte Kapalı Maraş, Kıbrıs Türk halkının hava ve deniz yoluyla ticaret ve turizmindeki dar boğazlarını aşacak, yeni bir formülle müzakere sürecine ivme kazandıracak, yeni iş sahaları açacak, işsizlerine iş yaratacak vizyon” şeklinde yorumladı. 

“TARTIŞILMASI GEREKEN SEÇİLENİN NE YAPACAĞI” 

ADA TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Mustafa Akıncı programda şu ifadelere yer verdi: “Bugüne gelinceye kadar uzunca bir süre adaylar, isimler kim olacağı ile ilgili tartışmalar var. Aslında asıl tartışılması gereken kim olacaktan öte, ne yapacağı meselesidir. O anlamda ben gerçekten bu yönüyle meseleyi tartışmak isterim. Bir aday olarak yola çıktık. Görünen odur. Ancak şöyle de bir durum var, örneğin ABD’de adaylık sürecine baktığınızda önce kendi partileri içerisinde sonra da toplum içerisinde oldukça süre oluyor. Mesela Hillary Clinton’ın adı geçiyordu, 2 yıllık bir süre var oysa seçimlere. Uzunca bir süre var şimdiden adaylar konuşulmaya başlandı. Bizde de adaylar 1 yıl öncesinden başlandı. Yılbaşından önce çok muhatap oldum bu sorularla. 

“VİCDANİ SORUMLULUK HİSSEDİYORUM” 

Önümde iki yol vardı, ya halkın mesajlarını ciddiye alıp bu yola koyulacaktım ya da diyecektim ki yok benden buraya kadar. Eleştiriler de yapıldı çekildiğime ve geri döndüğüme dair. Evet çekilmiştim,bunu gizli de yapmadım. Aktif siyasetten ayrıldım, parti başkanlığını düşünmediğimi söyledim. Siyasetin yaşamı daha güzel kılma uğraşısı olduğuna göre bunun çeşitli yolları da olabileceğini düşündüğümü söyledim. Bu bağlamda kitap yazacağımı söyledim. İki kitap sözümden birini yazdım diğerini yarıladım. Onu da tamamlayacağım. Toplumca mesajlar geldikten sonra bu yola girmezsem bunun çok büyük bir vicdanı sorumluluğu olacağını hissettim ben. Bu büyük bir sorumluluk. 7 ay sonra ben gelen mesajları yanlış algılamış olabilir miyim ancak o gün anlaşılacak. Belki de daha farklı bir sonu da çıkabilir. Ama ben yine de vicdanen rahat olurum. 

“VİZYONUMUZ” 

Vatandaştan gelen mesajı doğru algıladıysam o zaman ben vatandaşıma, toplumuma nasıl bir Cumhurbaşkanlığı vizyonu düşündüğümü anlatıyorum. Çözüm odaklı siyaset ve bunun paralel süreçte Kapalı Maraş, Kıbrıs Türk halkının hava ve deniz yoluyla ticaret ve turizmindeki dar boğazları aşacak, yeni bir formülle müzakere sürecine ivme kazandıracak, yeni iş sahaları açacak, işsizlerine iş yaratacak, ezber bozan bir vizyonun takipçisiyiz. Bunu başka söyleyen yok. Muhtemel adaylara bakıyorum hepsinin söylediği bütünlüklü çözümün parçasıdır Maraş. Türkiye ile ilişkiler meselesinde, biz Türkiye ile elbette diyalog halinde olacağız, Kıbrıs sorununun çözümünde önemli aktörlerden görüyoruz. Türkiye bölge için de önemli bir ülke. Bu kadar yıl Kıbrıs Türkü ile Türkiye yönetimi arasında yanlış zeminde ilişkiler kuruldu. Gerçekleri konuşmadığınız takdirde sorunları büyütürsünüz. 

“HARMANCI ELİNİ KAYANIN ALTINA KOYDU” 

Benim söylediğim şuydu; toplumda bu konuda gerçek anlamda bir talep görürsem, benim hizmetime verebileceklerime inanan bir kesim, ciddi bir talep söz konusu olursa ben bu görevden kaçamam. Günler, haftalar geçti 11 Şubat ortak açıklaması da yapıldı. Yerel seçimler gündeme geldi. Ben Lefkoşa dışına pek çıkmadım. Harmancı’nın yanında da durdum. Onu görev bildim. Lefkoşa’ya Harmancı’nın yakışacağını düşündüm. Harmancı’nın Lefkoşalıya hizmet edebileceğine inandım. Zor bir görev, elini taşın altına değil kayanın altına koyuyor dedim. Lefkoşalının önünün açılabileceğinin inancını da belirttim. Harmancı’nın sorunları yoğun ancak Lefkoşa iyi, çalışkan, gayretli, temiz bir başkan kazandı. İnanıyorum ki elbirliği ile kendisine yardımcı olacağız. Biraz sabır göstereceğiz. En memnun olduğum taraf halkla olan iletişimini koparmamış olmasıdır. Yani beni seçtiniz, hadi gidin evinize demedi.“