Özge Kizir

Hakan Dinçyürek’in istifasını değerlendiren Mustafa Arabacıoğlu, Dinçyürek’in hırslı bir kişiliği olduğuna vurgu yaparak,  “İstifasıyla ilgili bana göre çok ciddi bir gerekçesi olması gerekir. Yani ilkesel bazda partiyle ters düşmesi gerekir. Ben ilkesel bazda ters düşüş görmedim” dedi. 

Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP-UG) Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, kalitesiz suyla sulamalarından ötürü meyve ve sebze konusunda kalitenin düştüğünü kaydetti. Katıldığı televizyon programında değerlendirmede bulunan Arabacıoğlu, “Mandalinamız veya portakalımız birinci sınıf değildir. Nedeni ise kaliteli su vermediğimiz içindir. Kaliteli su verdiğimiz zaman inanın her şey bu ülkede daha fazla değişecektir. Fakat biz bunun planını ve programını yapmadık. Bundan dolayı da biz siyasiler olarak sınıfta kaldığımızı da söylemek istiyorum” dedi.

“Yeraltı akiferlerindeki suyu çekmediğimiz sürece bankadaki para gibi değerlenecek”

Yeraltı akiferlerindeki su çekilmediği sürece bankadaki para gibi değerleneceğini ifade eden Arabacıoğlu şunları söyledi:  

“Her geçen gün suyumuzun kalitesi artacaktır. Geçen gün Yiğitler Köyü’ne gittim. Çok sevdiğim bir dostumla birlikteydim. Kendisi orada hayvancılık ve çiftçilik yapıyor. Hayvanlarına kullanmak için dalgıçla su çekerdi. Dalgıçta sorun çıkmış. Tankeri evdeki suyuyla doldurdu ve hayvanlarına taşıdı. Böyle olunca süt verimi 150 lt düşmüş. Kalitesiz su verdiği için verim düştü. Bunu fark etti ve hemen dalgıç olayını çözdü.”

“Rumlar zaten Türklerin lehine olan bir olayı asla alkışlamaz”

Su anlaşmasını değerlendiren Arabacıoğlu şöyle konuştu: 

“Rumlar zaten Türklerin lehine olan bir olayı asla alkışlamaz. Su anlaşması çok büyük bir anlaşmadır. Su ve doğal kaynaklar konusunda karışıklık yaşanıyor.  Kara suları dışındaki bölgelerle ilgili araştırma yapma yetkisi farklıdır, bir kişinin kendi doğal kaynaklarını başka bir ülkeyle paylaşması daha farklıdır.

“Yer altı sularının denetim altına alınmasını savunmayan insan olacağını zannetmiyorum”

Bu su Türkiye’nin doğal kaynağıdır. Bu suyu 1,6 milyon TL ödeyerek bu ülkeye getirdi. Dolayısıyla bununla ilgili olumsuz yorum yapmamızı hala daha çözemedim. Yeraltı sularının denetim altına alınmasını bugün savunmayan insan olacağını zannetmiyorum. Örneğin ben kuyu izni aldım. ‘Kuyumdaki suyu istediğim kadar çekeceğim’ veya ‘tarım amaçlı kullanacağım’ deme lüksüm var mı?” 

“Suları kullanmadığımız zaman 5-10 yıl sonra bu pınarlar hep açılacak”

Değirmenlik suyunun kuruma nedeni hakkında iki iddia bulunduğuna dikkat çeken Arabacıoğlu, “Orada ilk olarak taşocaklarındaki patlatmadan dolayı çatlağın oluştuğu ve suyun kaçtığıyla ilgilidir. İkincisi ise çanaktaki suyun aşağı inmesinden dolayı pınarların kurumasıdır. Yani bugün aynı şekilde Çınar Gazinosu’nun olduğu yerde de bir suyumuz vardı. Su seviyesi aşağıya indi. Beşparmak akiferlerindeki borular 40-50 metre aşağıya indirildi. Su seviyesi aşağı indi. İnanın şimdi suları kullanmadığımız zaman 5-10 yıl sonra bu pınarlar hep açılacak” dedi.

“Sayısal olarak bir hükümet vardır”

Hükümet krizinin olup olmadığı şeklindeki soruyu yanıtlayan Arabacıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sayısal olarak bir hükümet vardır. Fakat fikirsel bütünlük yoktur. Bu gayet barizdir. Ulusal Birlik Partisi (UBP) içerisinde de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) içerisinde de aynıdır. Su konusunda dahi hemfikir değillerdir. Halen daha şu an bir grup CTP’li arkadaşın bakış açısı daha farklıdır. Bugün kendi görüşleridir ama kendi argümanlarını çıkıp da savunabilirlerse ona hiçbir diyeceğim yoktur. Yani ‘suyu biz yöneteceğiz’ farklıdır, ‘işleteceğiz’ farklıdır. Burada ‘yönetim’ ve ‘işletmeyi’ birbirinden ayırmamız gerekmektedir.

“Gönül arzu ederdi ki…

Gönül arzu ederdi ki bütün belediyelerimiz yeraltı şebekelerini Tatlısu’da ve Gönyeli’de olduğu gibi yenilesinler… Yapılması gereken, suyu, Güzelyalı’dan sayacı koyarak ve alarak kendimizce dağıtmaktı. Fakat ne yazık ki biz o beceriyi gösteremedik. Bu şebekelerde ciddi boyutta kayıp vardır. Bazı iddialara göre yüzde 50, bazılarına göre ise yüzde 60 kayıp olduğundan bahsederler. Bu rakamları yorumlara dayanarak söyleyebilirim. Devlet Su İşleri tarafından şu an belediyelerin depolarına kadar su verilecektir.”

“Parti bir kişiyle özdeşti”

Hakan Dinçyürek’in istifası konusunda düşüncelerini belirten Arabacıoğlu, “Kurultay olarak Demokrat Parti’de (DP) bir zafiyet vardır. 20-23 yıllık bir parti olmasına rağmen kurumsal olarak oturdu mu diye düşünürsek, kurumsal olarak oturmuş bir parti değildir. Bir diğer konu, günün sonunda parti bir kişiyle özdeşleşti. Serdar Denktaş’la özdeşleşmesi bana göre doğru değildir. Serdar Denktaş’a karşı olduğum için değildir. En uzun süre yanında kalan kişi ben oldum. Serdar Denktaş’a siyasi birikim olarak baktığımda, en eski ve en çok birikime sahip olan kişidir. 

“Hakan Dinçyürek’in ayrılmasından ziyade siyasi kurumlarımıza vurulan darbeden dolayı rahatsız oldu”

Topluma baktığımızda Serdar Denktaş’la ilgili bir olumsuz algı oluşturuldu mu konusunda, evet oluşturuldu. Kendi içimize baktığımız zaman her hafta mecliste toplantımız oldu. Kendi aramızda durum değerlendirmesi yapıyoruz. Hakan Dinçyürek konusunda çok zeki ve hırslı bir arkadaşımızdır. Fakat benim gördüğüm kadarıyla siyasette de hırslıdır. İstifasıyla ilgili bana göre çok ciddi bir gerekçesi olması gerekir. Yani ilkesel bazda partiyle ters düşmesi gerekir. Ben ilkesel bazda ters düşüş görmedim. Mağusa İlçe Başkanı ile çalışmaları arasında bir kopukluğun olduğundan yakındı. İkisi de farklı yorum yaptı. Bu durum günün sonunda bana göre kopma gerekçesi değildi. Hakan Dinçyürek’in ayrılmasına ondan ziyade siyasi kurumlarımıza vurulan darbeden dolayı rahatsız oldu.”