Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türk tarafının müzakereleri devam etme kararlılığında olduğunu vurgulayarak, “Bu oyun tek başına oynanmaz. Müzakereler ancak Rumların masaya gelmesiyle sürdürülebilir. Anlaşma niyetleri varsa müzakere masası zaten kuruludur, gelirler, oturur konuşuruz, anlaşmanın yollarını ararız” dedi.

Rumların “Müzakereleri askıya aldık” diyerek dünyaya egemenliğine müdahale varmış gibi göstermeye çalıştığını ve bunun son derece yanlış olduğunu kaydeden Eroğlu, “Barbaros gemisinin bölgelerde yaptığı sismik araştırma tamamen nizami ve anlaşmalara uygundur. ‘Barbaros gemisi veya Türk askeri gemileri Rumlara taciz yapıyor’ şeklindeki ifadeler son derece yanlıştır. Şu ana kadar herhangi bir taciz hareketi görülmemiştir. Türkiye’nin böyle bir niyeti de yoktur. Türkiye, bizim verdiğimiz yetkiyi kullanarak haklarımızı denizlerde aramak durumundadır, onu yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

Eroğlu, var olan gerçekleri dikkate alan, Kıbrıs Türk halkının bugünü aratmayacak, yarınlarını daha güzel şekle sokacak bir anlaşma arayışı içinde olduklarını anımsatarak, müzakere masasında ısrar eden, bir anlaşma arayışı içinde sabırla hareket edenin Türk tarafı olduğunu söyledi.

Dünyanın bu gerçekleri görmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, “Rumların, bizim yıllarca müzakereleri devam ettireceğimiz, bir de ambargo altında kalacağımız düşüncesi olduğu sürece zaman zaman ‘müzakere masasına oturmama’ gibi bir düşünceye girmesi normaldir” diye konuştu.

Rum Lider Nikos Anastasiadis’in seçildiği günden itibaren Kıbrıs Türk tarafının hep şartlarla karşılaştığını anlatan Eroğlu, Rum Lider’in müzakereleri uzattığını, müzakereler başladıktan sonra masaya sık sık ön koşullar koyduğunu belirtti.

“Eğer anlaşma niyetleri varsa, bazı sebeplerle ortaya çıkarak müzakereleri askıya almak bana göre doğru bir hareket değildir” diyen Eroğlu, “Dünya bunu görmeli ve anlamalı ki Rum tarafının ön koşulları artık aşırıya kaçmıştır. Dünyanın Kıbrıs Türk halkının veya Kıbrıs Türk halkının müzakerecisi olarak benim müzakereleri sürdürmem için baskı yöntemi uygulaması değil, müzakereleri esas sabote eden, zamana oynayanın Rum tarafı olduğunu görmesi ve ona göre bir taktik uygulaması gerekir” ifadesine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin oluşturduğu Meclis Platformu ile bugün gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu.

“HEPİMİZİN DÜŞÜNCELERİ ÖRTÜŞÜYOR”

Eroğlu, Meclis Platformu’yla yaptığı görüşmede Güney’in “müzakereleri askıya alma kararı” konusunda durum değerlendirmesi yaptıklarını belirterek, “Hepimizin düşünceleri bir noktada örtüşmektedir. Neticede biz müzakerelerin devam edip bir anlaşmayla sonuçlanması için çaba sürdürürken, BM Genel Sekreteri’nin danışmanını atadığı, 3’üncü safhaya geçtiğimiz bir noktada Sayın Anastasiadis’in böyle bir karar aldırtması müzakereleri sabote etmek ve zamana oynamak politikasından farklı bir şey değildir” dedi.

“AMBARGOLARI GÖZDEN GEÇİRSİNLER”

Türk tarafının müzakereler devam etme kararlılığında olduğunu yineleyen Eroğlu şöyle konuştu:

“Başta Avrupa Birliği olmak üzere, Kıbrıs’ta yaşayabilir anlaşma arzusundaysalar bugüne kadar bize uyguladıkları ve insan haklarına uymayan ambargoları bir kez daha gözden geçirmeleri gerekir.

Rumların bu tavrı karşısında atılması gereken bazı adımlar olduğunu, bizim gibi AB’nin ve BM’nin de görmesi, Kıbrıs’ta samimi olarak bir anlaşma istiyorlarsa atılması gereken adımları atmaları gerekir.

Biz müzakerelere devam etme kararlılığındayız ama bu oyun tek başına oynanmaz. Müzakereler ancak Rumların masaya gelmesiyle sürdürülebilir. Bu konuda ‘askıya aldık, müzakereleri kestik’ gibi sözlerle dünyaya egemenliğine müdahale varmış gibi göstermeye çalışmak bana göre son derece yanlıştır.

Türkiye, KKTC adına, hükümetimizin geçmiş Bakanlar Kurulu’nun benim o dönemki TC Başbakanı ile imzaladığım Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması’ndan sonra o günkü hükümetin bizim adımıza Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na vermiş olduğu sismik araştırma yetkisinin devam ettiğinin bilmesi lazım, ki biliyorlar.

“BARBAROS GEMİSİNİN ARAŞTIRMASI TAMAMEN NİZAMİ VE ANLAŞMALARA UYGUN”

Dolayısıyla şu anda Barbaros gemisinin bölgelerde yaptığı sismik araştırma tamamen nizami ve anlaşmalara uygundur. ‘Barbaros gemisi veya Türk askeri gemileri Rumlara taciz yapıyor’ şeklindeki ifadeleri son derece yanlıştır. Şu ana kadar herhangi bir taciz hareketi görülmemiştir. Türkiye’nin böyle bir niyeti yoktur. Türkiye, bizim verdiğimiz yetkiyi kullanarak haklarımızı denizlerde aramak durumundadır, onu yapmaktadır. Zaten bütün dünya biliyor ki Kıbrıs Münhasır Ekonomi Bölgesi’nde bulunan bütün yeraltı zenginliklerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı vardır. Bunu Rum tarafı da reddedemiyor, reddetmemiştir.”

“ARTIK RUMLARIN ÖN KOŞULLARINA TAHAMMÜL EDECEK NOKTADA DEĞİLİZ”

Müzakereleri silah olarak kullanıp müzakereleri askıya almanın Rum tarafına bir şey kazandırmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Şu bir gerçek ki Kıbrıs Türk tarafı artık Rumların ön koşullarına tahammül edecek noktada değildir. Ya otururlar görüşürüz, ya da görüşmeye niyetleri yoksa çıkarlar bunu açıkça ifade ederler. Biz de ona göre hareket tarzımızı düzenleriz” dedi.

“ADIM ATMASI GEREKEN BİZ DEĞİLİZ, RUM TARAFIDIR”

Bir basın mensubunun “KKTC’nin ve Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımların ne olduğunu” sorması üzerine Eroğlu şunları söyledi:

“Adım atması gereken biz değiliz, Rum tarafıdır. Siyasi parti başkanlarını toplayarak müzakereleri askıya alma kararı üreten Rum tarafıdır. Bu kararı devam ettirecekler mi ettirmeyecekler mi, müzakere masasına gelecekler mi gelmeyecekler mi oturup buna karar vermeleri gerekir.

Bizim atacağımız adım yok. Bunun dışında Rum’un bu müzakereleri askıyla alma kararının ne kadar yanlış ve haksız olduğunu dünyaya anlatmak için atmamız gereken adımlar vardır.”