Kamu Araçları İşletmecileri Birliği (KAR-İŞ) Başkanı Menteş Aytaç,  toplu taşımacılığın istenilen noktaya gelememesinin nedeninin üniversitelere “T izni” verilmesi ve hükümetlerin toplu taşımacılığa teşvik vermemesi olduğunu kaydetti.

Menteş Aytaç yaptığı açıklamada, üniversitelere “T izni” verilmesinin toplu taşımacığı bitirmekle eş anlamlı olduğunu, hükümete toplu taşımacılığın daha ileriye taşınması için taleplerde bulunduklarını ancak hükümetin sürekli değişmesinden dolayı sorunlarının giderilemediğini belirtti.

Taleplerini ve yaptıkları üç günlük çalıştay sonucunu Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile İzin Kurulu Başkanı Nazmiye Çelebi’ye aktardıklarını kaydeden Aytaç, çalıştayda çıkan sonucun, toplu taşımacılığın toplu taşımacılar tarafından yapılması yönünde olduğunu ifade etti.

Aytaç; üniversiteler, kumarhaneler, acenteler ve oteller gibi kuruluşların toplu taşımacılık yapmaması gerektiğinin de altını çizdi.

“TOPLU TAŞIMACILIK MASTER PLANI HAYATA GEÇMELİ”

Toplu taşımacılığın bir master planı çerçevesinde teşviklendirilerek geliştirilmesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Aytaç, gümrüklerin kaldırılması, mazotun fonsuz verilmesi, yolcu olmayan güzergahların devlet tarafından fonlandırılmasının toplu taşımacılığın istenilen düzeye gelmesi için olmazsa olmazlar arasında olduğunu kaydetti.

Aytaç, üniversitelere toplu taşımacılık için teklif de götürüldüğünü vurguladı.

AKANDERE

KAR-İŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve İtiraz Kurulu Temsilcisi Beksan Bekir Akandere de yaptığı açıklamada, üniversitelerin kendi aralarında doğan rekabetin toplu taşımacılığa zarar verdiğini savundu.

Akandere, “Hükümet, somut adım atarak üniversiteler ve benzeri kuruluşlara artık izin verilmesini kesinlikle durdurmalıdır” dedi.

Düşünülen master plan çerçevesinde daha hızlı adım atılması çağrısında bulunan Akandere, bilimsel yönlü bir master planı ile sorunların çözülebileceği yönünde Ulaştırma Bakanı ve İzin Kurulu Başkanı ile hem fikir olduklarını kaydetti.

Üniversitelerin toplu taşımacılığı ücretsiz sunduklarını söyleseler de ticari bir anlayışla icra edildiğini belirten Akandere, “Üniversitelerin, otellerin, gazinoların, acentelerin ve buna benzer kuruluşların toplu taşımacılığı icra etmekten vazgeçiren; mevcut potansiyellerini tek bir çatı altında toplumun da hizmet alabileceği bir şekilde doğru bir taşımacılık sistemi oluşturularak, taşımacılığın kamu araçları tarafından irca edeceği, uzun vadeli bir master planı hedefliyoruz” dedi.

Doğru bir master planın hayata geçirilmesiyle tasarruf ve daha kaliteli hizmet sunulacağına inandıklarını kaydeden Akandere, bunun hükümet değil devlet politikası olarak toplu taşımacıkta uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu savundu.

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA GÜMRÜK MUAFİYETLERİNİN UYGULANMASI…

Toplu taşımacılığın gelişmesi için otobüs ve minibüs kapsamındaki araçlarda gerekli gümrük indirimlerinin yapılmasının da şart olduğunu ifade eden Akandere şöyle dedi:

“Ülkemizde toplu taşımacılığın gelişmesini istiyorsak yeni araç alımları ve yeni ortamlar yaratılması kaçınılmazdır. Ancak görüyoruz ki 2015 yılında ithal edilen otobüs ve minibüslerde gümrüklerde uygulanan kıymet bedellerinin 2016 yılında iki buçuk katına çıkarılması bu sektörü irca eden bizlerin otobüs ve minibüs alma imkanını ortadan kaldırmıştır. Gümrüklerde T izinli araçlara özel muafiyetler yapılıp sektörün yenilenmesinin sağlanması gerekirken, 2016 Ocak ayı itibari ile otobüs ve minibüslerin gümrüklerde değerlendirme bedellerinin 2.5 kat oranında artırılması çok yanlış bir yaklaşım olmuştur.”