Çiğdem Aydın

Kıbrıs Türk siyasetinin önemli isimlerinden Araştırmacı – Yazar İsmail Bozkurt, Diyalog’a yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs’taki sorunların bugünkü yönetim anlayışıyla çözümlenemeyeceğini belirterek, özellikle 3’lü kararname uygulamasının devlete büyük zararlar verdiğini söyledi.

Meclis Başkanı Sibel Siber’in ‘sistem değişikliği’ önerisine katıldığını belirten İsmail Bozkurt, yaşanan sorunlar nedeniyle halkın siyasete güveninin kalmadığını belirtti. Bozkurt “bize uygun bir sistem yaratılmalı”dedi.

Bozkurt, Kuzey Kıbrıs’ta sistemin tamamen değişmesi gerektiğini dile getirerek, “Değişmeli fakat tamamıyla bize uygun olmalı” dedi. Bozkurt, milletvekillerinin bakan olmaması gerektiğini, ancak bakanların meclisten olmasının önemine değindi.  Diyalog Gazetesi’nin gündeme getirerek tartışmaya açtığı başkanlık sistemi konusunda değerlendirmelerde bulunan Bozkurt, ülkede yaşanan bugünkü sıkıntıların sistem ile değil sistemlerin yönetim şekilleri ve yönetenlerle ilgili olduğunu belirtti. Bozkurt, bu sistemin en büyük sorunlarından birinin üçlü kararnameler olduğunu ifade ederek, “Halkın siyasete güveni kalmamıştır” dedi. 

Araştırmacı – Yazar İsmail Bozkurt’un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Soru: Gazeteciler Cemiyeti’nin Meclis Başkanı Sibel Siber’i ziyareti sırasında Sn. Siber ‘Sorun sistemde’ dedi. Sizce de ülkedeki birçok problem sistemden mi kaynaklanıyor? 

Cevap: Bu fikre katılıyorum. Aslında mevcut sistemin çalışmadığı, verimli olmadığı sorunları çözemediği artık ortadadır. Yeni bir sistem arayışı içerisine girme noktası tam yerinde bir tartışma konusu. Tabi bir sistemi bırakıp diğerine geçmek olarak nitelendirilmemeli, bu şekilde yapılırsa yanlış olur. 

"Tepki üzerine başkanlık sistemine geçildi"

Bizim parlamenter sisteme geçişimiz, başkanlık sistemine olan tepkiden kaynaklandı. Bundan önce bizde başkanlık sistemi vardı ve yerden yere vuruluyordu. Buna bir tepki olarak da buna geçildi. Şimdi tepki olarak başkanlık sistemine geçelim derseniz ve başka bir şey yapmazsanız bu yanlış olur. Her zaman söylerim dünyada tek bir sistem yoktur. Parlamenter sistem dediğimizde tek bir parlamenter sistem yok, her yerde aynı olan veya başkanlık sistemi. Benim için en çarpıcı örnek İngiltere parlamenter sistemdir. Ama kendisine özgü bir parlamenter sistemdir. Başbakanının çok güçlü olduğu bir parlamenter sistemdir. Hatta bazı siyasal bilimciler İngiltere parlamenter sistemini başbakanlık sistemi olarak nitelerler. 

Amerikan Başkanı’ndan daha güçlü daha yetkilidir. Almanya’da da daha farklı bir parlamenter sistem vardır, ama hiç hükümet krizi görülmedi. Çünkü oradaki sistemde bir hükümeti devirip de başka hükümet yerine getirilecekse, güvensizlik oyu vermek için aynı anda yeni hükümet önerisi de verilir, ikisi birden oylanmış olur. Dolayısıyla o sistem de çalışır. İsrail’de parlamenter sistem çok partili bir sistem koalisyonla çalışır. Ama buna rağmen kendine özgü kuralları ile sıkıntı yaşanmıyor. 

"Bizdeki sistem gariban bir sistem"

Bizdeki de gariban bir sistem. ABD’de de başkanlık sistemi genellikle örnek olarak gösterilir. Güney Kıbrıs’taki sistem de başkanlık sistemidir, ama ABD’den çok daha farklıdır, hiç benzemiyor. Sistem değişmeli doğrudur ama bizim için birini kalıp olarak almamız lazım. Bizde bugüne kadar sistem neden çalışmadı ? Onu inceleyip bize Kıbrıs Türk halkına, ülke koşullarına uygun bir  şekilde değiştirilmelidir.

Soru: Peki parlamenter sistem kötü bir sistem mi? Bugün neden bu noktadayız? 

Cevap: Hayır değil. Parlamenter sistem kötü bir sistem olsaydı, birkaç yüzyıldır İngiltere, Almanya, İsrail bu sistemi uygulamazdı. Kötü olan sistem değil, çalışma biçimidir. Bizde maalesef sistem popülizm sistemi haline geldi. Tamamıyla bir parti içindeki dengelere, hatta bölgesel dengelere göre oluşturulan hükümetler vardır. Hal böyle olunca da sistem çöktü deniyor. 

Soru: Peki en büyük yanlışlarımız nelerdir? 

Cevap: Bizdeki sistemin en büyük yanlışları, bölgesel ve partisel zümrelere göre hükümetler oluşturmak. Eğer başka sisteme de geçilmeyecekse yapılması gereken  ilk şey, tek bölge sistemine katıksız olarak geçmek. Şimdi güya tek bölgeli sisteme geçildi, ama hiç kimse bir şey anlamadı, karmaşık hale getirildi. Aslında tek bölge görünüyor ama özünde değil. Katıksız olarak tek bölgeli sistemine geçilmelidir. KKTC ayrı ayrı bölgelere temsiliyet verecek bir yapı değil. Sosyo ekonomik yapılarımız da yoktur ayrı ayrı her bölgeye milletvekili vereceksiniz.  

"Tek bölgeye geçmek şart"

Şu anda bir yasa çıkardılar, osu var busu var, oy pusulaları basılamazmış da, matbaada sorun varmış gibi davranılıyor. Yani oy pusulası birleşik yan yana konulmasını tarif ediyor yasa. Bunu değiştirin,  birleşik oy pusulası tarifini defter gibi yaparsınız ve olur biter. Ama niyet o değil. Tek bölgeye geçmek şart. Eğer tek bölgeye geçmezseniz popülizmle mücadele edemezsiniz. Tek bölge olunca bitmeyecek mi ? Hayır. Bitmeyecek ama en azından etkisi azalır. Bizde 50 kişilik meclis var. Biri Meclis Başkanıdır, biri Meclis Başkan Yardımcısı bir Başbakan ve 10 tane milletvekili bakan olunca 13 kişi oldu. Anayasa dıştan bakan atamayı öngörüyor ve bu uygulama bir kaç kez yapıldı nadiren. Eğer bu sayı 13 rakamı tek parti iktidar olduğundan 26-27- 28 de 13 kişisi zaten görev alıyor Bakanlık çekici hale geldi ama görev yeri olması gerekir. Bir açılış oluyor, bütün bakanlar fiyonk kesmeye gidiyor. Neden, ne alaka? Bunun mahsurlu olduğunu yıllar evvel tartıştık. Başbakan, Meclis Başkanı meclisten olsun dedik. Bakanlıkla milletvekilliği ayrılmalı uygulama bu olmalı. Başkanlık sisteminin  özelliğidir bu özellik. Ama öyledir diye parlamenter sistem içinde kullanamazsınız demek değil. 

"Popülizm var"

Bakanlar, milletvekillerinin arasından olmamalı. Milletvekili, milletvekili olarak kalmalıdır. Bakanlık beklentisi olmamalıdır. İkinci olarak üçlü kararnameler süratle kaldırılmalıdır. Örneğin Posta Dairesi Müdürü veya Meteoroloji Dairesi Müdürü neden 3’lü kararname ile atanır mesela? Popülizm var da ondan. Gerek yoktur müdürler atansın hiç durmadan müsteşar yaratılsın. Şimdi Bakanların, Başkanın özel kalemi atandığında anlarım ama daire müdürleri de iktidarlarla değişiyor. Gereği var mıdır? Amaç ne yani burada? 5 yıllık seçim sürecimiz var ama hiçbir hükümet 5 yılı dolduramadı. Öyleyse burada da bir sorun var ve buraya da bakmak lazım.