Ceren ERCİH 

Toplumcu Demokrasi Partisi Milletvekili Mehmet Çakıcı, Gözde Bekir’in sunduğu Günaydın Ada programının konuğu oldu. Meclis gündemindeki yasa çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Çakıcı, Siyasi Partiler Yasası’nın ardından hedefte Seçim ve Halk Oylaması Yasası olduğunu söyledi. Çakıcı, kendisinin başkanlığından önceki ve sonraki TDP’yle ilgili önemli ve çarpıcı değerlendirmelerde de bulundu. 

“SİYASİ PARTİLER YASASI MİLLETVEKİLİ TRANSFERİNİ ENGELLİYOR” 

Toplumun beklentilerinin karşılanması açısından söz konusu yasanın son derece önemli bir dönemeç olduğunu belirten Çakıcı, yasayla transferlerin engelleniyor olduğunu şu sözlerle vurguladı; “Siyasi Partiler Yasası tabi ki şu anda milletvekili transferini engelliyor. Bir Milletvekili partisinden ayrılırsa şu anda ancak bağımsız kalabilir.” 

“TRANSFERİN YASAKLANMASINA OLUMLU BAKMAYAN MİLLETVEKİLLERİ VAR” 

Çakıcı; “bu durumdan rahatsız olan vekiller var mı” sorusuna da şu yanıtı verdi; “Tabi ki bazı milletvekilleri bu yasanın belki görüntü de değil ama içlerinde transferin yasaklanmasına olumlu bakmayan milletvekilleri de var. Ama toplumun geldiği son nokta, parti liderliklerinin geldiği nokta Siyasi Partiler Yasası’nda transferlerin yasaklanma noktası olduğu için ben oy birliği ile geçeceğini düşünüyorum yasanın.” 

“PARTİ İÇİ KAVGALAR BUGÜN KAN DAVASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR” 

“Siyasi Partiler Yasası’nın ardından gündeme Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın geleceğini belirten Çakıcı, yasayla hedefleneni de anlattı. Tek seçim bölgesi oluşturulmasının hedeflendiğini ifade eden Çakıcı, bu sayede bölgeciliğin ve parti içi klikleşmelerin de önüne geçileceğine inanç belirtti. 

Çakıcı şunları ifade etti; “O klikleşmeyi de Seçim ve Halk Oylama Yasası ona göre önleyecek. Parti içleri katliamdır. Hele ki seçim atmosferine girildiğinde klikleşme olur. Küçük bir grup varsa, o diğerlerini doğrar ve keser. Böyle bu şekilde olduğunda da bölgelerde bunlar daha kolay organize edilebilir. Bunu önlemek lazım. Parti içi kavgalar bugün kan davasına dönüşmüştür.” 

“ÇAKICI OLMASAYDI TDP OLMAZDI” 

Çakıcı, “Sizin başkanlıktan ayrılmanız sonrasında TDP’nin seçimlerde elde ettiği başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna da yanıt verdi. Çakıcı; “Ben bunu çok net söyleyeyim. Çakıcı olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. TDP’yi arkadaşlarımla beraber kurdum. En zor dönemini yüklendim. Parti kapanacak durumdaydı, partinin kapanmasını engelledik. 

Parti 2006 yerel seçimlerinde baraj altındaydı. 2007’de partiyi ikiye bölünmüşlükten kurtardık, birleştirdik. Ekonomik olarak en zor dönemini de bir milletvekili ile 2009’a başka bir yere götürdük. 2009’da çok az bir bütçe ile seçime girdik” dedi. 

“FAZLA DEMOKRATİK OLMAMIN DA EN ÖNEMLİ SUÇLARINDAN BİRİDİR” 

Kendisinin geçmiş dönemde yaşadığı en büyük şanssızlığın parti içi konjonktürün yakalanamaması ve parti içi tartışmalar olduğunu belirten Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü; “Fazla demokratik olmamın da en önemli suçlarından biridir bu. Partinin aday sıralamasını hep seçimle belirledik. 

Bir tek şartım vardı seçim olmamasında konsensüs olmaması halinde. Adaylar sıralarda anlaşamıyorsa biz bunu seçimle yaparız dedik. Seçimle yaptığımı bir sürece itiraz edilmiştir. Bana ültimatom gibi bu sıraları değiştir anlayışına da ben seçimle yaptım, herkes seçimle sıralandı bu da şarkı yarışması gibi puanter sistemde olmuştu. Buna uymayanları kabul etmem. İlle de benim sıram şu olacak diye seçimi değiştiren anlayışı kabul etmem mümkün değildi.” 

“YAŞIM GENÇ, ACELEM YOK” 

Çakıcı, “başkanlığı bıraktığınıza pişman oldunuz mu” sorusunu da yanıtladı. Çakıcı sözlerini şöyle tamamladı; “Her zaman gelecekte de bir sürü görev vardır. Benim arkadaşlarım gereken bir görev varsa gelecekte o görevleri elbette yaparım. Daha yaşım da gençtir, acelemde yoktur.”