Özge Kizir

Kıbrıs Türk Sanayi Odası başkanı Ali Çıralı, ekonominin canlı olabilmesi için tedavüldeki paranın fazla olması gerektiğini ancak KKTC’ye giren paranın çok kısa sürede ithal ürünler için geri çıktığını belirterek, “Piyasadaki para ne kadar fazla olursa ekonomi o kadar canlı olur. Fakat gelen para burada durmuyor. Maalesef 1.7 milyar dolarlık ithalatımız vardır” dedi.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası başkanı Ali Çıralı, Haberal Kıbrıslı gazetesine esnafın sıkıntılarını açıkladı. Şu an en büyük sıkıntıların başında iş azlığı ve gelir düşüklüğünün geldiğini kaydeden Çıralı, “Özellikle döviz kurlarının aşırı yükselmesinden dolayı da fiyatlarda bir yükseliş söz konusudur. Bunun yanında elektrik veya gaz zamları da halkın alım gücünü etkilemiştir. Dolayısıyla esnaftan yapılan alışverişlerde düşmüştür” şeklinde konuştu.

“Ülkeye bir milyon civarında turist gelmesine rağmen bu turistlerin ülkeye bırakmış oldukları paralar esnafa çok yansımamaktadır”

Piyasanın küçüklüğü ve alışverişlerin çok az olmasının esnafın en büyük sıkıntısı olduğunu vurgulayan Çıralı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkede ekonomi, turizm ve eğitime bağlıdır. Bu sektörlerin, lokomotif sektör olarak ekonomiyi sürükleyen sektörler olması gerekir ama bu noktada da bir zafiyetimiz vardır. Özellikle turizmde ülkeye bir milyon civarında turist gelmesine rağmen bu turistlerin ülkeye bırakmış oldukları paralar esnafa çok yansımamaktadır.

“Büyük oranda casino turizmi olması büyük bir dezavantajdır”

KKTC olarak bu ilişkiyi kuramadık. Turizmin, büyük oranda casino turizmi olması ve aynı zamanda bu sektörlerin ihtiyaçlarının da büyük bir bölümünün yurt dışından sağlanması büyük bir dezavantajdır. Bu sektörlerin ihtiyaçlarının (gıda, temizlik vs.) büyük bir bölümü Kıbrıs’tan tedarik edilse yada yerli üretimden tedarik edilmiş olsaydı bu turizmin ülkeye getirmiş olduğu hem para hem de kaynak yine bu ülkede kalmış olurdu. Bizim esnafımıza ve üreticimize gitmiş olurdu. Fakat maalesef bu ilişkiyi henüz kuramadık. Dolayısıyla piyasadaki dolaşan para bir şekilde ithalat yoluyla yurt dışına gidiyor.

“Buraya gelen para çok kısa bir süre burada durur”

Ekonominin canlı olabilmesi için tedavüldeki paranın fazla olması gerekiyor. Para tedavülde ne kadar fazla olursa o kadar canlı olur. Fakat bu para burada durmuyor. Maalesef 1.7 milyar dolarlık ithalatımız vardır. Dolayısıyla buraya gelen para çok kısa bir süre burada durur. Birkaç gün zarfında da yurt dışına gider. Fakat ihtiyaçların büyük bir bölümünü yerli üründen tedarik edebilirsek eğer o paralar yurt içinde kalmış olur.”

“Denetimlerde zafiyet var”

Hellimin tescili konusunda açıklamada bulunan Çıralı, tescilin iki boyutu olduğuna değindi. Çıralı, “Hellim KKTC’de Sanayi Odası’nın yapmış olduğu bir tescil vardır. Denetimlerde bir zafiyet vardır. Bu denetimlerin yani tescile uygun mu yoksa değil mi konusunda denetleme çalışmamız vardı. KKTC’nin yasalarına göre yasadaki eksiklikler ve boşlukları da doldurmak için çalışıyoruz. Bu yasal alt yapı tamamlandıktan sonra da etkin piyasa denetimleri başlayacaktır” ifadesini kullandı.

“Müzakere süreci devam ettiğinden dolayı tescil bekleme sürecindedir”

Tescil konusunun müzakere sürecinden dolayı askıya alındığını kaydeden Çıralı, “İkinci boyutu ise Avrupa Birliği’ndeki (AB) tescil süreci devam ediyor. Kıbrıs müzakere süreci devam ettiğinden dolayı AB’de bu tescil bekleme sürecindedir. Bütün teknik işlemler yapılmıştır fakat AB tarafından yayınlanmıyor. KKTC’deki sürecin seyrine bağlı olarak bunu bekletmektedir” dedi.

“Tahin veya pekmez gibi ürünlerde ihracatımıza girdi”

Narenciye ihracatının önemli olduğunu ifade eden Çıralı, “Narenciye, alkollü içecekler veya patates ihracatımız iyi ölçüdedir. Yine tavuk, piliç eti veya yumurta gibi ürünlerde ihraç ediliyor. Büyük oranlarda olmasa bile tahin veya pekmez gibi ürünlerde ihracatımıza girmiştir. Kuru kahve gibi ürünlerinde ihracatı başlamıştır. Az miktardadırlar ama zaman içerisinde bunlarında artacağını tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu. 

“Üretimler iyi bir plan çerçevesinde yapılsaydı hem üretici hem de tüketici daha ucuz tüketme imkanı bulacak”

KKTC’de dönem dönem artan sebze sıkıntısına da değinen Çıralı, “KKTC’de plansızlıktan dolayı zaman zaman yaş meyve sebze gibi ürünlerde eksiklik olabiliyor. Fakat bu bir üretim planlamasıyla bunun önüne geçilebilir. Bizim  dış ülkelerden bu tür ürünleri ithal etmemize hiç gerek kalmaz. Çünkü bu iklim koşulları bunların üretimine uygundur. Üretimler iyi bir plan çerçevesinde yapılsaydı hem üretici hem de tüketici daha ucuz tüketme imkanı bulacaktı” ifadesini kullandı.